Başkan Yardımcısı Mike Pence, azil soruşturması ve kabine değişiklikleri sırasında Başkan’ın yanında yer alarak, Trump’ın Beyaz Saray’ını sarsan çok sayıda krizin atlatılmasını sağladı. Başkan Yardımcısı olarak, Trump yönetimini uluslararası diplomaside temsil etti, Corona virüsü salgınıyla mücadele konusundaki çabaları yönetti.
Eski Indiana Valisi Mike Pence, başkan yardımcısı adayı olacağı açıklandığı andan itibaren Trump’ın en büyük destekçisi oldu.
ABD başkan yardımcıları tarihi uzmanı Saint Louis Hukuk Fakültesi’nden Joel Goldstein, Pence’in Trump’a arka çıkma rolünü üstlendiği görüşünde.
Amerika’nın Sesi’ne (VOA) konuşan Goldstein, “Mike Pence Trump’a bazı konularda danışmanlık yaptı. Kongre’yle birlikte çalıştı. Bir bakıma yasama alanında iki taraf arasında irtibatı sağlayan yetkili oldu. Dış ülkelere diplomatik bazı ziyaretleri de oldu” dedi.
Salgının Amerika’ya ulaştığı başladığı Ocak ayı sonlarında, Başkan Yardımcısı Mike Pence Beyaz Saray Corona Virüsü Görev Gücü’nün başkanlığı görevini üstlendi. Zaman zaman tartışmaya yol açan, okulların açılması politika önerilerini gündeme getirdi.
ABD siyasi tarihinde başkan yardımcıları her zaman bu kadar aktif bir rol üstlenmedi. Örneğin Lyndon Johnson, başkan yardımcısı olduğu dönemde Başkan John Kennedy’nin gölgesinde kalmıştı. Ancak uzmanlara göre bu durum son birkaç yönetimde değişti.
Goldstein de “Bana sorarsanız başkan yardımcılığı Carter-Mondale yönetiminden itibaren değişmeye başladı. O dönemde başkan yardımcısı pek çok konuda danışman görevini üstlenmeye ve sorunlu konularda başkan adına devreye girerek aksaklıkların giderilmesinde rol oynamaya başladı” diye konuştu.
Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Başkan George W. Bush’un dış ve ulusal güvenlik politikasının arkasındaki itici güç olarak görülüyordu.
VOA’e konuşan avukat, yazar Reb Brownell Trump’ın Cheney gibi bir yardımcı istemediği görüşünde. ABD Kongresi ve yönetimi üzerine yazan Brownell, “Donald Trump’ın başkan yardımcısı olarak Dick Cheney gibi birisini istemediği ortadaydı. İstediğiniz kişiyi başkan yardımcısı yapar ve seçtiğiniz kişiye de istediğiniz görevleri verebilirsiniz. Trump’ın böyle bir otoriteye sahip bir başkan yardımcısı istemediği açıktı. Kendisine kesilebilecek faturayı paylaşabileceği biri lazımdı” ifadelerini kullandı.
Evanjelik bir Hristiyan olan Mike Pence, Trump’ın dini muhafazakar seçmenin desteğini almasında önemli rol oynadı.
Trump’ın göçmen politikasının sıkılaştırılmasına ve mahkemelere muhafazakar isimlerin atanmasına destek verdi. Rusya konusunda daha sert bir duruş sergiledi. Ancak cinsel tacizle suçlanan Alabama eyaleti senatörü adayı Roy Moore’a karşı çıkması hariç, Trump’la arasına nadiren mesafe koydu.
Uzmanlara göre, Pence başkan yardımcısı olarak şimdiye kadar dikkate değer bir iz bırakmış değil.
Uzmanlar, Mike Pence’in, Portland’daki olaylar sırasında yerel yetkililerinin durumu daha da kötüleştirdiğini söylediği federal güvenlik güçlerinin çekilmesinde rol üstlenmediğine de dikkat çekiyor.
Kamuoyunun gözünde her zaman başkana sadık olan ve çoğu zaman onun gölgesinde kalan bir Başkan Yardımcısı olan Mike Pence’in perde arkasında ne kadar etkili olduğu; ya da pek çok uzman tarafından Trump’a ilişkin bir referandum olarak görülen Kasım ayındaki seçimlerde nasıl etkili olacağı ise belirsizliğini koruyor.