Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suriye'de Esat rejiminin isyancı güçler tarafından ani bir şekilde devrilmesinin ardından Pazar günü yaptığı açıklamada, sükunet ve şiddetten kaçınılması çağrısında bulundu.
Guterres, “14 yıl süren acımasız savaşın ve diktatörlük rejiminin yıkılmasının ardından, bugün Suriye halkı istikrarlı ve barışçı bir gelecek inşa etmek için tarihi bir fırsat yakalayabilir” dedi.
“Suriye'nin geleceği Suriyeliler'in belirleyeceği bir konudur” diyen Guterres, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen'e atıfta bulunarak, “Özel Temsilcim, bu amaçla onlarla birlikte çalışacak” şeklinde konuştu.
BM Suriye Özel Temsilcisi Pedersen de Suriye'nin tarihi bir “dönüm noktasında” olduğunu, önünde büyük zorluklar bulunduğunu ve geçiş sürecinde kan dökülmesinden kaçınılması ve birliğin korunması gerektiğini söyledi.
Pedersen, Suriye ile ilgili toplantılara katılmak üzere bulunduğu Katar'ın başkenti Doha'da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu karanlık sayfa derin yaralar bıraktı; ancak bugün ihtiyatlı bir umutla tüm Suriyeliler için barış, uzlaşma, haysiyet ve kapsayıcılık içeren yeni bir dönemin başlamasını bekliyoruz” dedi.
27 Kasım'da, BM tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) liderliğinde biraraya gelen çok sayıda isyancı grup, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esat rejimine karşı son yılların en büyük saldırısını başlattı.
Sadece bir hafta içinde çarpıcı kazanımlar elde ederek önce kuzeybatıdaki Halep kentine giren HTŞ ardından İdlib vilayetindeki kasaba ve köyleri ele geçirdi. Cesaretlenen isyancılar önce Hama'nın merkezine, ardından da Humus'a ilerleyerek buralarda da kontrolü sağladı. Cumartesi günü geç saatlerde isyancılar başkent Şam'a ilerledi.
BM Temsilcisi Pedersen, Esat'ın nerede olduğuna dair bilgisi olmadığını söyledi.
HTŞ Cumartesi günü Telegram'da Esat'ın düştüğünü duyurmuş ve bunun yaklaşık 14 yıldır süren iç savaş nedeniyle parçalanmış olan ülke için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu kaydetmişti. Grup, bunun “herkesin barış içinde yaşadığı ve adaletin hüküm sürdüğü yeni bir Suriye” olacağını belirtmişti.
“Tüm Suriyeliler'i, toplumlarını yeniden inşa etmeye çalışırken diyalog, birlik ve uluslararası insani hukuk ve insan haklarına saygıya öncelik vermeye çağırıyorum” diyen Pedersen, “Herkes için barış ve onuru güvence altına almak için kolektif bir çaba gösterilmesi gerektiğini vurgulamak isterim” şeklinde konuştu.
Pedersen ayrıca Suriye halkını, kendilerinin karar vereceği ve şekillendireceği istikrarlı ve kapsayıcı bir geleceğe doğru yolculuklarında desteklemeye hazır olduğunu söyledi.
Pedersen, milyonlarca Suriyeli'nin “istikrarlı ve kapsayıcı geçiş düzenlemelerinin hızla hayata geçirilmesini, Suriye kurumlarının işlemeye devam etmesini, meşru arzularının karşılanması ve egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü ile birleşik bir Suriye'nin tüm uluslararası toplumun desteğini ve katılımını alabilecek şekilde yeniden oluşmasını” istediğini kaydetti.
HTŞ'nin terör örgütü olarak tanımlanmasının “zorluklar yarattığını” da kabul eden Pedersen, “Suriye için demokratik bir gelecek olacağını umduğum bir geçişi başarabileceğimizi sahada görmemiz son derece önemli” dedi.
BM, Suriye'de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana çatışmaları sona erdirme çabalarına dahil olmuştu. Güvenlik Konseyi'nin 2015 yılında aldığı 2254 sayılı karar, siyasi bir çözüme ulaşılması için BM'nin himayesinde Suriye'nin sahipleneceği ve yöneteceği bir süreç için bir yol haritası ortaya koymuştu.
Arabuluculuk faaliyetlerinde yıllardır ilerleme kaydedilemiyordu. Pedersen, tahminen yarım milyon Suriyeli'nin ölümüne ve 12 milyondan fazlasının yerinden edilmesine neden olan çatışmayı çözmeye çalışan bir dizi BM temsilcisinin dördüncüsü.
Birleşmiş Milletler Cuma günü yaptığı açıklamadaysa son çatışmalarda Suriye'nin kuzeybatısında en az 370 bin kişinin yerinden edildiğini bildirmişti.
Forum