Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan, “Dünyada Ekonomik Durum ve Beklentiler 2019’’ raporunda, Türk ekonomisinin 2019 yılında yüzde 1,7 oranında büyümesinin tahmin edildiği belirtildi.
Raporda, küresel ekonominin tüm risklere rağmen, 2019 yılında yüzde 3 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiği açıklandı.
BM Baş Ekonomisti Elliot Harris, geçtiğimiz yıl küresel ekonominin sabit bir büyüme gösterdiğini belirterek, “2019 yılında küresel ekonomideki büyümenin, geçtiğimiz yılın oranlarına benzer olacağını tahmin ediyoruz. Geçtiğimiz yıl 3,1 büyüyen küresel ekonomi tüm risklere rağmen yüzde 3 oranında büyüyecek’’ dedi.
Harris, raporla ilgili yaptığı açıklamada, “2019 yılı için dünya ekonomisiyle ilgili bazı endişeler var. Tüm bunlara rağmen hala güçlü bir büyümeye sahibiz, ancak ufukta yükselen riskler ve bu risklerin bazılarının gerçekleşebileceği ihtimalinin artmasıyla karşı karşıyayız. Küresel ticaret gerginliğinin artması en büyük risk. Bu tehlike dünya ekonomisinde, küresel ticaret ve istihdam üzerinde olumsuz bir etki yaratıyor” diye konuştu.
“Türkiye 2019 yılında 1,7 oranında büyüyecek”
Raporda Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 1,7 oranında büyüyeceği belirtildi. Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde, ekonomik büyümenin ulusal para biriminin değer kaybetmesi ve artan enflasyon nedeniyle 2018 yılında yavaşladığı belirtilerek genel ekonomik durumla ilgili şu ifadeler kullanıldı: “Türkiye’de 2018 yılında imalat sektörü esnek bir performans gösterdi. Emlak piyasası zayıfladı. Türk lirasındaki mevcut değer düşüklüğünün Türkiye'nin ihracatındaki büyümeyi bu yıl olumlu yönde etkilemesi bekleniyor. Yurt içi talebin yüksek enflasyon ve daha sıkı kredi koşullarından dolayı zayıf kalması bekleniyor. Türkiye ekonomisinin 2018'de yüzde 3,5 oranında büyüdüğü ve 2019'da ise yüzde 1,7 oranında büyüyeceği tahmin edilmektedir.”
Raporda, Türkiye'de tüketici enflasyonunun, 2018 yılında Türk lirasının ciddi değer kaybından dolayı yüzde 16,1 olarak gerçekleştiğinin tahmin edildiği belirtildi. 2019 yılında ekonomik durgunluğa rağmen döviz kurundaki düşüşün etkisinin sürmesi nedeniyle tüketici enflasyonunun yüzde 10,2 olacağının tahmin edildiği kaydedildi.
‘‘Jeopolitik gerilimler bölge ülkelerinin ekonomilerini bozdu’’
Raporda, bölgede yaşanan gerilimler nedeniyle Ürdün, Lübnan ve Türkiye ekonomilerinin olumsuz etkilenmeye devam ettiği, ayrıca, yükselen enerji fiyatlarının da bu ülkelerdeki ticaret şartların kötüleşmesiyle ödemeler dengesini bozduğu kaydedildi. Ayrıca, enerji ithal eden ülkeler Ürdün, Lübnan ve Türkiye’nin ekonomilerinin bölgedeki belirsizlikler ve yüksek kamu borcu artışları nedeniyle olumsuz etkilendiği kaydedildi. Raporda Ürdün, Lübnan ve Türkiye'de borçların daha fazla yapılandırılması için daha çok mali önlemin alınmasının beklendiği ifade edildi. Türkiye Merkez Bankası'nın da döviz kurundaki ve enflasyondaki artışı dengelemek için sıkı para politikasını sürdürmesinin beklendiği kaydedildi.
‘‘Türkiye ve Arjantin’de yaşanan ekonomik sorunlar diğer ülkelere de sıçrayabilir’’
Raporda, Çin'in şirket borçlarında artış olduğu ayrıca Brezilya, Şili ve Türkiye de dahil olmak üzere diğer gelişmekte olan büyük ekonomilerin tamamında da kurumsal borç seviyelerinde gözle görülür bir artış yaşandığı ifade edildi.
Raporda, Arjantin ve Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların çoğunlukla bu ülkelerin kendine özgü sorunlarından kaynaklandığı belirtilerek, diğer ülke ekonomilerine sıçraması konusundaki endişelerin de sürdüğü ifade edildi. 2018 yılı boyunca, Türk lirasındaki keskin değer kaybının Avrupa finans piyasalarını da olumsuz etkilediği, Türkiye’nin, İspanya bankalarının toplam verdiği kredilerin yüzde 6’sını oluşturduğu kaydedildi.
BM raporunda, Türkiye'nin son birkaç yıldaki güçlü büyümesine rağmen cari işlemlerdeki açığın artması nedeniyle, özel sektörün borçlarında hızlı bir artış yaşandığı, bölgesel gerilimler ve ticaret politikalardaki belirsizliklerin yatırımcının moralini bozduğu öne sürüldü.
2018 yılında özellikle Arjantin ve Türkiye'deki finans piyasalarının yıl boyunca önemli krizler yaşadığı, Arjantin pesosunun 2018’in ilk dokuz ayında yaklaşık yüzde 40 ile 50 arasında değer kaybettiği, her iki ülkede de doların güçlendiği kaydedildi.
Türkiye’de dolar cinsinden borçlanan kişiler ve yabancı kredi kullanan özel sektörün endişelerinin artan kur nedeniyle yükselen borç riskleri ile tetiklendiği belirtildi. Körfez ülkelerinin petrol ihracat gelirlerinin arttığı, Türkiye’de ise ithalatta keskin bir daralma yaşandığı belirtildi.
ABD’deki mali tablonun güçlenmesiyle birlikte Arjantin, Kanada, Çin, Japonya, İran, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) de dahil olmak üzere diğer bazı büyük ekonomilerin de yavaşladığı belirtildi.
Raporda, dünyada gelişmekte olan ekonomiler arasında 2018 yılında, Doğu Asya’da yüzde 5,8 ve Güney Asya’da yüzde 5,6 ile en yüksek büyüme artışlarının görüldüğü kaydedildi.