BM Genel Kurulu bugün, İsrail ile Hamas arasında iki aydır devam eden çatışmalarda acil insani ateşkes sağlanmasına ilişkin karar tasarısını oylayacak.
15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde geçen hafta ABD tarafından veto edilen karar tasarısına benzer ve yine Gazze Şeridi'nde acil ateşkes çağrısında bulunacak tasarı, bugün Genel Kurul'da oylamaya sunulacak.
193 üyeli Genel Kurul’un, kararları bağlayıcı olmamakla birlikte siyasi ağırlık taşıyor ve küresel görüşleri yansıtıyor. Bazı diplomatlar ve gözlemciler, oylamanın Ekim ayında yapılan "acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes" çağrısından daha fazla destek toplayacağını tahmin ediyor.
Karar taslağında acil ateşkes çağrısının yanı sıra, tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması ve savaşan tarafların özellikle sivillerin korunması konusunda uluslararası hukuka uyması talep ediliyor.
BM Genel Kurulu Ekim ayında Gazze'de acil, kalıcı ve sürekli insani ateşkes çağrısında bulunulan karar tasarısını 121 lehte, 14 aleyhte ve 44 çekimser oyla kabul etmişti.
Bazı diplomatlar ve gözlemciler bugünkü oylamada daha büyük bir desteğin çıkacağını tahmin ediyor.
"ABD, BM'nin görüşünden soyutlanmış görünüyor"
BM Genel Kurulu'ndaki ateşkes oylaması, 12 Güvenlik Konseyi temsilcisinin sınırlı insani yardım ve yakıtın girebildiği tek yer olan Gazze ile Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafını ziyaret etmesinden bir gün sonra yapılacak. ABD, bu ziyarete temsilci göndermedi.
Uluslararası Kriz Grubu'nun BM direktörü Richard Gowan, "ABD her adımda BM'nin ana akım görüşünden daha da soyutlanmış görünüyor" dedi.
ABD ve İsrail ateşkese, Hamas'a fayda sağlayacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor. Washington bunun yerine sivilleri korumak ve 7 Ekim'de İsrail'e yapılan saldırıda Hamas tarafından kaçırılan rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için çatışmalara ara verilmesini destekliyor.
ABD'nin İsrail'e desteği sürüyor
İsrail'in 7 Ekim saldırılarına verdiği tepkiye verdiği destek nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalan ABD Başkanı Joe Biden, Pazartesi günü Beyaz Saray'da Yahudi bayramı Hannukah için düzenlenen kutlamada İsrail'e olan bağlılığının "sarsılmaz" olduğunu söyledi. Biden, "İsrail olmasaydı, dünyada güvende olan bir Yahudi olmazdı" dedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller ise Pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Washington'un acil durum prosedürünü kullanarak kongre incelemesi olmaksızın İsrail'e yaklaşık 14 bin tank mermisi satmasının ardından, İsrail'in ABD'nin silahlarını alan herhangi bir ülkenin savaş yasalarına uyması gerektiği politikasına bir istisna olmadığını söyledi. Miller, "İsrail hükümeti ile görüşmeler yapıyoruz. Çatışmada olup biten herşeyi izliyoruz" dedi.
Miller, Washington'un Gazze'de gözaltına alınan Filistinli erkekleri iç çamaşırlarıyla gösteren ve sosyal medyada dolaşan görüntüleri "son derece rahatsız edici" bulduğunu ve İsrail'den fotoğraflarla ilgili koşullara açıklık getirmesini istediğini sözlerine ekledi. İsrail, erkeklerin patlayıcı ya da silah saklamadıklarından emin olmak için soyulduklarını söyledi.
Beyaz Saray da Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Ekim ayında Lübnan'ın güneyinde gerçekleştirdiği saldırıda ABD tarafından tedarik edilen beyaz fosfor mühimmatını kullandığına dair haberlerden endişe duyduğunu ve daha fazla bilgi istediğini belirtti.
İsrail ise, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Gazze ve Lübnan'da beyaz fosfor kullanıldığı yönündeki iddiasını yalanladı.
Beyaz Saray İsrail'in Lübnan'da beyaz fosfor kullandığı haberlerinden "kaygılı"
Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail'in Ekim ayında Lübnan'ın güneyinde gerçekleştirdiği saldırıda ABD tarafından tedarik edilen beyaz fosfor mühimmatını kullandığı yönündeki haberlerden endişe duyduğunu söyledi.
"Raporları gördük. Bu konuda kesinlikle endişeliyiz. Biraz daha fazla bilgi edinmek için sorular soracağız" diyen Kirby, beyaz fosforun aydınlatma ve hareketleri gizlemek için duman üretmede "meşru bir askeri faydası" olduğunu söyledi.
Kirby, "Açıkçası beyaz fosfor gibi maddeleri başka bir orduya sağladığımız her zaman, bunun meşru amaçlar doğrultusunda ve silahlı çatışma hukukuna uygun olarak kullanılacağı beklentisiyle hareket ediyoruz" diye konuştu.
Bombardıman ve insani kriz devam ediyor
Diğer yandan Gazze Şeridi'ndeki bombalamalar ve çatışmalar sürüyor.
BM yetkilileri Gazze nüfusunun yüzde 85’ini oluşturan 1,9 milyon insanın yerinden edildiğini söylüyor ve bu insanların yoğunlaştığı güney bölgelerdeki koşulları cehennem olarak tanımlıyor.
İsrail, 1 Aralık'ta bir hafta süren ateşkesin çökmesinin ardından güneyde kara harekatına başladı ve o zamandan beri doğudan Han Yunus şehrinin içlerine doğru ilerliyor. İsrail çok sayıda Hamas savaşçısının teslim olduğunu açıkladı.
Bölge sakinleri sahil yolu yakınlarında karşılıklı ateş açıldığını bildirirken Hamas medyası da savaşçıların İsrail deniz kuvvetlerinin kıyıya asker çıkarma girişimini engellediğini duyurdu.
Bölge sakinleri ve sağlık yetkilileri, İsrail bombardımanının Pazartesi günü gece boyunca devam ettiğini söyledi.
Yardım kuruluşları ise Gazze Şeridi'ndeki insani duruma dikkat çekiyor. Filistinli mültecilerden sorumlu BM kuruluşu UNRWA, X'te yaptığı açıklamada "Açlık kimsenin peşini bırakmıyor" dedi.
Hamas'ın kontrolündeki Gazze'deki sağlık yetkililerine göre, İsrail saldırılarında şimdiye kadar çoğu çocuk ve kadın 18 bin 205 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 50 bin kişi ise yaralandı.
Hamas'ın 7 Ekim'deki İsrail saldırılarında ise 1200 kişi öldü, 200'den fazla kişi de rehin alındı.
Forum