Myanmar’da Pazartesi günü yapılan darbeye uluslararası tepkiler devam ediyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, askeri darbe sonrasında tutuklanan ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi ve Başkan Win Myint'in, derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi, askeri darbe sonrasında ülkede yaşanan gelişmelerden endişe duyduğu açıklamasını yaptı. BM Güvenlik Konseyi, Aung San Suu Kyi’yle birlikte tutuklanan kişilerin de derhal serbest bırakılması gerektiğini kaydetti.
“Myanmar halkının iradesi ve çıkarlara doğrultusunda hareket edin”
Güvenlik Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasında, ülkenin demokrasiye geçiş sürecine destek sözü verildi. Güvenlik Konseyi üyeleri, askerlerin demokratik kurumlarla ilgili süreçleri sürdürmesi gerektiğini belirtti. Basın açıklamasında, Myanmar’da şiddetten kaçınılması, insan haklarına, temel özgürlüklere ve hukukun üstünlüğüne tam olarak saygı gösterilmesi gerektiği vurgulandı. 15 üyeli kuruluş, Myanmar halkının iradesi ve çıkarları doğrultusunda diyalog ve uzlaşma çalışmalarının desteklendiğini bildirdi.
“İnsani yardımı engellemeyin”
Açıklamada ayrıca sivil toplum, gazeteciler ve diğer medya çalışanlarına getirilen kısıtlamalardan duyulan endişelerin yanı sıra, ülkeye yapılan BM insani yardımının sürdürülmesi, yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasının engellenmemesi istendi.
Konseyin basın açıklamasında ayrıca, 2017'deki acımasız bir askeri baskının ardından binlerce Arakanlı Müslümanı’nın yerlerinden edildiğini, bu kişilerin güvenli, gönüllü, sürdürülebilir ve onurlu bir şekilde geri dönmesi için gerekli tüm koşulların oluşturulması çağrısında bulunuldu.
Guterres: “Darbeyi etkisiz kılmak için uluslararası toplumu harekete geçireceğim”
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, katıldığı sanal bir toplantıda, BM'nin darbenin başarısız olması için uluslararası toplumu harekete geçirmeye çalışacağını söyledi.
Guterres, ‘‘Uzun zaman sonra normal şekilde yapıldığına inandığım seçimlerden sonra bu askeri darbe kesinlikle kabul edilemez. Uzun bir geçiş döneminden sonra, seçimlerin sonucunu ve halkın iradesini hiçe saymak kesinlikle kabul edilemez” dedi.
