Meksika’da düzenlenmesi planlanan uluslararası AIDS konferansı öncesinde Birleşmiş Milletler bünyesindeki UNAIDS kuruluşunca yayınlanan bir raporda, küresel HIV/AIDS salgınıyla mücadelede duraksama yaşandığı uyarısı yapıldı. Raporda, yeni HIV enfeksiyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmaların yetersiz kalmasının, ülkelerde konuyla ilgili siyasal irade eksikliğinden kaynaklandığı belirtiliyor.
UNAIDS’in yayınladığı son verilere göre, 2018 yılında dünya genelinde 1,7 milyon yeni HIV teşhisi kondu ve 770 bin kişi AIDS’e bağlı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi. Raporda ayrıca 23 milyon kişinin anti-retroviral tedavi gördüğü, 15 milyonun ise bu hayat kurtarıcı tedaviden yoksun olduğuna dikkat çekiliyor.
UNAIDS Direktör Vekili Gunilla Carlsson, raporda ilk kez belirli topluluklardakilerin ve onların cinsel partnerlerinin, bu yeni HIV vakalarının büyük bir çoğunluğunu oluşturduğunu gösterdiğini kaydediyor. Carlsson söz konusu yeni vakaların yüzde 54’ünün seks işçileri, uyuşturucu bağımlıları, eşcinsel erkekler, trans bireyler ve mahkumlar olduğunu söylüyor.
VOA’e konuşan Carlsson, bu topluluklardaki bireylerin ayrımcılık ve karalanmaya maruz kaldıklarının ve bu nedenle de HIV bulaşmasını önlemeye yönelik programlarda bu bireylere çoğu kez erişilemediğinin altını çiziyor.
Carlson, “Bu insanların görmezden gelinerek haklarından ve tedaviden yoksun bırakılma ya da uygun bir şekilde tedavi görmeme risklerinden söz etmediğimiz sürece bu sorunu çözemeyiz. Bazı bölgelerde bunun çok daha fazla belirgin olduğunu gözlemliyoruz” diye konuştu.
Doğu Avrupa ve Orta Asya’da, yeni HIV enfeksiyon vakaları 2010 yılından bu yana yüzde 29 artmış durumda. Aynı dönemde, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daysa yüzde 10 oranında artış kaydedildi.
Carlsson, hazırladıkları HIV/AIDS haritasına bakıldığında Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da yeni HIV vakalarının sayısının azaltılması konusunda az da olsa bir ilerleme kaydedildiğini ancak bu bölgelerde mevcut yeni vaka sayılarının ve ölüm oranlarının hala oldukça yüksek olduğunu söylüyor.
HIV taşıyanların ve yeni yakalananların büyük bir çoğunluğu geçmişte de olduğu gibi hala doğu ve güney Afrika’da. Diğer taraftan raporda, vaka sayısının çok fazla olduğu güney Afrika ülkelerinde yapılan müdahaleler sonucunda HIV enfeksiyonlarının yüzde 40 oranında azaltıldığına da yer veriliyor.
Carlsson, yeterli mali kaynak sunulmadığı sürece HIV/AIDS salgınını önleme çabalarının başarısız olacağını vurguluyor. Carlsson’ın aktardığı son verilere göre, AIDS’le mücadele için ayrılan kaynaklarda yaklaşık 1 milyar dolar bir düşüş yaşandı. 2020 yılı bütçesi için 26,2 milyar dolar öngörülse de UNAIDS’in bütçesi, bu öngörülen rakamın 7 milyar dolar altında bulunuyor.