Birleşmiş Milletler (BM) Gazze'de İsrail askerleri tarafından basılan iki büyük hastanede ortaya çıkarılan toplu mezarlar için "açık, şeffaf ve güvenilir bir soruşturma" çağrısında bulundu.
BM sözcüsü Stephane Dujarric dün gazetecilere yaptığı açıklamada, güvenilir araştırmacıların bölgeye erişiminin olması gerektiğini söyledi ve daha fazla gazetecinin gerçekleri haberleştirmek için Gazze'de güvenli bir şekilde çalışabilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nin ve Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi'nin yıkılmasından ve İsrailliler ayrıldıktan sonra tesislerin içinde ve çevresinde toplu mezarların bulunmasından dehşete düştüğünü söyledi.
Ölümlerle ilgili bağımsız ve şeffaf soruşturmalar yapılması çağrısında bulunan Turk, "hüküm süren cezasızlık ortamı göz önüne alındığında, bunun uluslararası araştırmacıları da içermesi gerektiğini" dedi.
Turk, "Hastaneler uluslararası insancıl hukuk kapsamında çok özel bir koruma hakkına sahiptir. Sivillerin, tutukluların ve ‘hors de combat’ (çatışmaya giremeyecek durumda) olan diğer kişilerin kasıtlı olarak öldürülmesi bir savaş suçudur" ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, dün yaptığı açıklamada hastanelerdeki toplu mezarlarla ilgili haberleri "son derece rahatsız edici" olarak nitelendirdi ve ABD'li yetkililerin İsrail hükümetinden bilgi istediğini söyledi.
İsrail ordusu, savaşı tetikleyen 7 Ekim saldırısı sırasında Hamas tarafından ele geçirilen rehinelerin kalıntılarını arama çalışmaları kapsamında Filistinliler’in daha önce gömdükleri cesetleri çıkardığını açıkladı. Ordu, cesetlerin saygılı bir şekilde incelendiğini ve İsrailli rehinelere ait olmayanların yerlerine iade edildiğini bildirdi.
İsrail ordusu, iki hastane yerleşkesine sığınan yüzlerce militanı öldürdüğünü ya da gözaltına aldığını söylerken bu iddialar bağımsız olarak doğrulanamadı.
Gazze Şeridi'ndeki Filistin sivil savunması 22 Nisan’da yaptığı açıklamada, Han Yunus'taki hastanenin içinde, İsrail güçlerinin geçen ay tesisi kuşattığı sırada inşa edilen geçici bir mezarlıktan 283 ceset çıkardığını söyledi. Grup, o dönemde insanların ölülerini bir mezarlığa gömemediğini ve hastane bahçesinde mezarlar kazdığını söylemişti.
Dujarric 22 Nisan’daki açıklamasında, mezarların bulunmasının "ateşkese, bu çatışmanın sona ermesine, insani yardım görevlilerine daha fazla erişim sağlanmasına, hastanelerin daha fazla korunmasına ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına neden ihtiyaç duyduğumuzun bir başka nedeni olduğunu" belirtmişti.
Savaşı başlatan Hamas, 7 Ekim’deki saldırısında 250 civarında rehine kaçırmıştı. İsrail, militanların halen 100 civarında rehineyi ve 30'dan fazla kişinin cesedini ellinde tuttuğunu söylüyor.
Buna karşılık İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırmayı hedefleyen Gazze'deki hava ve kara saldırısı, yerel sağlık yetkililerine göre yaklaşık üçte ikisi çocuk ve kadın olmak üzere 34 binden fazla Filistinli’nin ölümüne neden oldu.
Gazze Şeridi'nin en büyük iki şehrini harap eden saldırılar insani bir kriz yarattı ve bölge nüfusunun yaklaşık yüzde 80'inin kuşatma altındaki kıyı bölgesinin diğer kısımlarına kaçmasına yol açtı.
Forum