NEW YORK —
Broadway’deki Signature Tiyatrosu’nda gösterime giren Kung Fu oyununda, Amerika’da doğup Hong Kong’ta büyüyen Bruce Lee’nin gençliğini Cole Horibe canlandırıyor. Genç yaşta oyunculuk, dans ve Uzakdoğu dövüş sanatlarında ustalaşan Lee, Amerika’ya üniversite okumak için döndüğünde 18 yaşındaymış.
Oyun, Seattle’da, Lee’nin daha öğrenciyken dans ve kung-fu dersleri verdiği stüdyoya benzer şatafatsız bir stüdyoda geçiyor.
Oyunun yazarı David Henry Hwang, oyunu önce müzikal olarak yazmayı düşünmüş ama sonra şarkı yerine dans sahneleri kullanmayı tercih etmiş:
“Toplam 17 dans ve çok sayıda dövüş sahnesi var. Farlı tarzların karışımdan oluşan böyle bir oyunun, Amerika’da ilk kez sahnelendiğini düşünüyorum.”
Hwang’ın diğer oyunları gibi Kung-Fu da, Uzakdoğu kökenli Amerikalıların kimliğine ve Uzakdoğulu erkek oyuncuların yan rollerde oynayabileceği ön yargısına odaklanıyor:
“Her seferinde ekranda at kuyruklu bir Çinli gösterdiklerinde, televizyonumu kırmak istiyorum!”
Peter Kim: “Asyalılar Hollywood tarafından hep saldırgan, düşman, suçlu gibi gösteriliyor. Bu da beni çok rahatsız ediyor. Benim eserimde ise tamamen farklı karakterler sözkonusu.”
David Henry Hwang: “Bruce Lee, çok yetenekli olmasına rağmen, Amerikan eğlence dünyasında belli sınırları aşamıyor. Kung-Fu’nun ikinci yarısı, Lee’nin Amerika’da oyuncu olmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Oyunun sonunda, bunu Amerika’da başaramayacağını anlayan Lee, Hong Kong’a geri dönüyor ve ona dünya çapında ün kazandıran filmlerde rol alıyor.”
Bruce, bir yandan da Çin operasının sanatçıları arasında yer alan babası Hoi-Chuen ile mücadele ediyor. Babası, Lee’nin Amerika’da çalışmasından hoşlanmıyor.
Bruce Lee, Hong Kong’da 1971 ve 1972’de çektiği aksiyon filmleri sayesinde tüm Asya’da ünlü bir sinema yıldızı olarak tanındı.
Lee, 1973’te Enter the Dragon – Ejder Kalesi filminin, Hollywood’da gösterime girmesinden kısa süre önce, beynindeki ödem yüzünden 32 yaşında öldü.
Oyun, Seattle’da, Lee’nin daha öğrenciyken dans ve kung-fu dersleri verdiği stüdyoya benzer şatafatsız bir stüdyoda geçiyor.
Oyunun yazarı David Henry Hwang, oyunu önce müzikal olarak yazmayı düşünmüş ama sonra şarkı yerine dans sahneleri kullanmayı tercih etmiş:
“Toplam 17 dans ve çok sayıda dövüş sahnesi var. Farlı tarzların karışımdan oluşan böyle bir oyunun, Amerika’da ilk kez sahnelendiğini düşünüyorum.”
Hwang’ın diğer oyunları gibi Kung-Fu da, Uzakdoğu kökenli Amerikalıların kimliğine ve Uzakdoğulu erkek oyuncuların yan rollerde oynayabileceği ön yargısına odaklanıyor:
“Her seferinde ekranda at kuyruklu bir Çinli gösterdiklerinde, televizyonumu kırmak istiyorum!”
Peter Kim: “Asyalılar Hollywood tarafından hep saldırgan, düşman, suçlu gibi gösteriliyor. Bu da beni çok rahatsız ediyor. Benim eserimde ise tamamen farklı karakterler sözkonusu.”
David Henry Hwang: “Bruce Lee, çok yetenekli olmasına rağmen, Amerikan eğlence dünyasında belli sınırları aşamıyor. Kung-Fu’nun ikinci yarısı, Lee’nin Amerika’da oyuncu olmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Oyunun sonunda, bunu Amerika’da başaramayacağını anlayan Lee, Hong Kong’a geri dönüyor ve ona dünya çapında ün kazandıran filmlerde rol alıyor.”
Bruce, bir yandan da Çin operasının sanatçıları arasında yer alan babası Hoi-Chuen ile mücadele ediyor. Babası, Lee’nin Amerika’da çalışmasından hoşlanmıyor.
Bruce Lee, Hong Kong’da 1971 ve 1972’de çektiği aksiyon filmleri sayesinde tüm Asya’da ünlü bir sinema yıldızı olarak tanındı.
Lee, 1973’te Enter the Dragon – Ejder Kalesi filminin, Hollywood’da gösterime girmesinden kısa süre önce, beynindeki ödem yüzünden 32 yaşında öldü.
