Washington Enstitüsü Yakın Doğu Araştırmaları Türkiye Programı Direktörü Soner Çağaptay, Türkiye'ye yaptırım uygulanmasını öngören tasarının kabul edilmesinden sonra gelinen noktada önemli olanın Trump’ın tavrı olduğunu söyledi.
Senato ve Temsilciler Meclisi’nde, Türkiye'ye yaptırım öngören 30'a yakın paket olduğunu hatırlatan Soner Çağaptay, “Bunların bir kısmı Türkiye'nin Rusya’dan S-400 sistemini almasına yönelik yaptırımlar, bir kısmı Suriye'deki Barış Pınarı Harekatı’yla ilgili yaptırımlar” dedi.
Çarşamba günü Senato Dış İlişkiler Komisyonu’ndan geçen paketin diğer yaptırım tasarılarına göre aslında o kadar da sert olmadığını söyleyen Çağaptay, bu aşamadan sonra Başkan Donald Trump’ın bu yaptırım paketini uygulamaya koyup koymayacağının merak edildiğini dile getirdi.
Çağaptay, Trump’ın söz konusu kararı uygulamama ihtimali olduğunu vurguladı.
Soner Çağaptay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 13 Kasım’daki Washington ziyareti kapsamında, Beyaz Saray’da, Cumhuriyetçi senatörlerle biraraya gelmesinin, yaptırımların daha da sert olmasının önüne geçtiği inancında.
Çağaptay, “Belki de gelmesi gereken yaptırımlar daha sertti. Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beyaz Saray'da Trump'ın öncülüğünde gerçekleştirilen bir girişimle, Senato’daki çoğunluğu temsil eden Cumhuriyetçi Parti senatörleriyle biraraya gelmesi belki de Türkiye ile ilgili sıkıntılarını Cumhurbaşkanı’na şahsen ifade etmeleri açısından faydalı oldu” dedi.
Yaptırım tasarısını Cumhuriyetçi Senatör Jim Risch ile birlikte komisyona getiren Demokrat Senatör Bob Menendez, Türkiye karşıtı tavrıyla bilinen bir isim. Tasarının mimarlarından olan Menendez, Amerikan dış politikasının Türkiye tarafından rehin alındığına yönelik endişeleri olduğunu paylaşmış ve “Trump, Erdoğan’ın Suriye talebine göz yumdu. İstediklerini aldılar” diye konuşmuştu. Çağaptay da, Menendez’in, Türkiye'ye yönelik bütün yaptırım paketlerinin arkasında olan ve daha sertlik yanlısı yaptırımlar isteyen biri olduğunu dile getirdi.
Soner Çağaptay’a göre, oylamadaki rakamlar da çok şey ifade ediyor. Çağaptay, tasarının 4’e karşı 18 oyla kabul edilmesinin, Türk-Amerikan ilişkilerinin şu anki durumuna dair önemli bir gösterge olduğunu düşünüyor.
“Türkiye aslında bir imaj sorunu ile karşı karşıya, Türkiye'nin imajının hiç bu kadar sarsıldığı, menfi olduğu bir dönemden geçtiğimizi hatırlamıyorum. Türkiye burada çok sevilen bir ülkeydi. Ancak bu imajı son birkaç sene içinde hızla dönüştü ve şu anda Amerikan Kongresi, Amerikan kurumları hatta dış politikayı takip eden Amerikan kamuoyu nezdinde Türkiye ne yazık ki beğenilen, sevilen bir ülke değil, aslında bu fikirlerin Türkiye'de de karşılığı var herhalde, Türkiye’de de Amerika çok fazla sevilmiyor. Bu, Türk- Amerikan ilişkileri açısından iyi bir netice değil tabii ki” diyen Çağaptay sözlerine, “Türkiye S-400 sistemini açarsa, kullanıma koyarsa hem Amerikan yaptırımlarına uğrayacak, hem de TSK’ya çok önemli bir katkısı olacak olan F-35 uçaklarını alamayacak. Yani bir sonraki jenerasyon olan, NATO'nun şu anda imal ettiği bu uçaklardan ne yazık ki istifade edemeyecek. Bu aslında TSK açısından bir kayıp” diye devam etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, oylamadan önce, yaptırım kararı çıkması halinde Türkiye’nin, İncirlik Hava Üssü’nü karşı koz olarak kulllanabileceği imasında bulunmuştu. Çağaptay, bu durumun ilişkilerde ciddi bir kırılma yaratabileceğini de dile getirdi.