İsrail'den Gazze'de “tam abluka” kararı: Gazze'nin elektriği kesilecek, gıda ve yakıt girişi engellenecek
- By Associated Press
İsrail ordusunun güneyde militan avı başlattığı, sınır ihlallerine karşı önlem aldığı ve Hamas kontrolündeki Gazze'yi saldırı bombardımanına tuttuğu sırada İsrail'den bugün yapılan açıklamada Gazze'nin “tam abluka” altına alınacağı kaydedildi.
İsrail ordusu, Hamas'ın sürpriz saldırısından iki gün sonra çatışmaların büyük ölçüde sönümlendiğini bildirdi. On yıllar sonra İsrail sokaklarında ağır çatışmaların yaşanmasına yol açan Hamas saldırısı, İsrail ordusu ve istihbaratını hazırlıksız yakaladı.
Washington, İsrail'deki çatışmalarda 9 ABD vatandaşının öldüğünü açıkladı
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, İsrail'deki çatışmalarda dokuz ABD vatandaşının öldüğünü açıkladı.
Sözcü, "Şu anda dokuz ABD vatandaşının öldüğünü teyit edebiliriz. Hayatını kaybedenlere ve etkilenenlerin ailelerine en derin taziyelerimizi sunuyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Durumu yakından izlemeye ve başta yerel makamlar olmak üzere İsrailli ortaklarımızla temas halinde olmaya devam ediyoruz" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller'dan da benzer bir açıklamada yaptı ve ölen ABD vatandaşı sayısının 9 olduğunu söyledi.
Miller, ''Kendilerinden haber alınamayan ABD vatandaşları olduğunu teyit edebiliriz ve nerede olduklarını belirlemek için İsrailli ortaklarımızla birlikte çalışıyoruz'' dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, hayatını kaybedenler ve olaydan etkilenen tüm kişilerin aileleriyle temas halinde olduklarını ve gerekli tüm konsolosluk yardımlarını sağladıklarını ifade etti.
Ahmet Davutoğlu: “Filistin halkının ayağa kalkması tenkit edilemez, inancımıza aykırı görüntülerden kaçınılmalı”
- By VOA TÜRKÇE
Türkiye’nin AKP iktidarında yakın geçmişte Başbakan ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İslamiyet ile bağdaşmayacak şekilde görüntüler söz konusu olduğunu, ancak İsrail tarafından bir propaganda savaşı yürütüldüğünü söyleyerek, "Burada mağdur olan Filistin halkıydı. Gazze 45 yılı aşkındır işgal altında. Mevcut durum sadece İsrail'de yaşanıyor gibi veriliyor. Filistin toprakları boyutu ve Gazze'nin işgal altındayken aynı zamanda Kudüs'te Mescid-i Aksa'da aylardır insanlara eziyet edildiği, İsrail polisince köpeklerle içeriye giriliyor ve amacın da oradaki İslamiyet varlığını zamanla yok etmek olduğu gerçeği var. Dünyanın en büyük gettosu Gazze'dir. Filistin meselesi, Müslüman, Arap meselesi değil insanlık meselesidir" dedi.
Davutoğlu, “Bir propaganda savaşı yürütülüyor. Yayınlanan bazı görüntüler hepimizi rahatsız etti. Kadınlara, çocuklara evrensel hukukta dokunulmaz. Ama tabloyu doğru okumamız lazım. Neden bu olaylar şimdi yaşandı? Mescid-i Aksa’da yürütülen saldırılar unutulmamalı. Filistin halkı açısından onurlarıyla oynandı” yönünde değerlendirmede bulundu.
“İsrail ile son dönemdeki normalleşme telaşına kimse kapılmamalı”
İktidarda görevde olsaydı nasıl tutum alacağıyla ilgili “Kayıtsız, şartsız Filistin’e destek verirdim. İsrail ile son dönemdeki normalleşme telaşına kimse kapılmamalı” diyen Davutoğlu, “Hamas’ın saldırısıyla zamanlaması bakımından İsrail’e Gazze dahil olmak üzere tüm Filistinliler'i hedef alacak koşulları yarattığı” yönündeki görüşe karşılık ise, “Bir halk tarihten silinmek istenirken o halkın ayağa kalkmasını kimse tenkit edemez. Hiçbir halk köşeye sıkıştırılamaz. Ellerinden onurları alınamaz. Filistin halkı sahipsiz olduğunu düşünüyordu” diye konuştu.
Davutoğlu, İzmir’de Hasan Tahsin, Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam örneklerini de vererek, Filistinliler'in işgale karşı direniş gösterdiğini söyledi. Bunun yanı sıra Davutoğlu, sosyal medyada tartışma yaratan kadın ve çocuk ölümleriyle ilgili ise “Filistin halkının inancımıza da aykırı görüntülerden kaçınması lazım” dedi.
“Türkiye yaşananlardan en fazla zarar görebilecek ülke”
Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Ortadoğu’da yaşananları ve Türkiye’ye etkisini VOA Türkçe’ye şöyle değerlendirdi:
“Ortadoğu'da özellikle son üç gündür yaşananlara Türkiye'nin tepkisi gayet itidalli, normal bir davranış, sert bir çıkış yok. Birçok ülke gibi belki Türkiye arabulucu olmak da isteyebilir ileriye yönelik olarak, tabii İsrail kabul ederse.”
“Ortadoğu'da yaşananlar, önümüzdeki süreç içerisinde birçok gelişmeyi beraberinde getirecek. Türkiye şu anda çok çatışmalı bölgeler içinde yer alan bir ülke. Ukrayna savaşından Azerbaycan-Ermenistan krizine, Suriye'deki zaten durumlar belli. Ortadoğu'da yaşananlar, Hamas gibi radikal örgütlenmeleri hedef alarak ortadan kaldırılmasına yönelik bir girişim olarak görülüyor. Çünkü ekonomik projeler çok önemli. İbrahim Anlaşmaları (Mısır ve Ürdün’ün ardından Birleşik Arap Emirlikleri’nin İsrail ile imzaladığı anlaşmalar) ve son olarak G20 gündemindeki proje çerçevesinde İsrail anahtar ülkelerden biri ve İsrail'in herhangi bir şekilde tehdit edilmemesi gerektiği yönünde bir görüş var. Ama bugünlerde yaşananlar, İsrail'in içinde ve bölgede çok önemli gelişmelere sahne olacak bir girişim. (Hamas’ın saldırısının) niçin yapıldığı, nasıl olduğu sorularını artık bu noktada sormanın anlamı yok. Önemli olan, bu noktadan sonra hem İsrail'in politikaları hem ABD'nin ve Avrupa'nın politikaları ne olacak? Hem de bölge dışı ülkelerin yaklaşımları nasıl olacak? Bu çok önemli.
“Türkiye açısından söyleyebileceğim tek şey; Arap ülkeleriyle ve İsrail ile ilişkilerin normalleştiği bir dönemde bu olayın olması Türkiye için pek iyi olmadı. O nedenle çatışmaların bir an evvel sonlanması belki Türkiye için en hayırlısı. Ama Türkiye içinde özellikle radikal gruplara verilen destek çok büyük ve böyle olduğunu hem sosyal medyada hem de meydanlardaki gösterilerde görüyoruz. Türkiye - İsrail ilişkilerinin bu aşamada zarar görmesi tabii ne İsrail ne de Türkiye için iyi bir gelişme olur. Cumhurbaşkanı’nın (Recep Tayyip Erdoğan) şu ana kadar takındığı tavır, hem İsrail hem de Arap ülkeleriyle ilişkileri koruma yönünde. Ama şu anda Türkiye'nin en fazla zarar görme ihtimali olan ülkelerden biri olduğunu da söylemek lazım.”