İsrail: “Hamas saldırılarında 3 Türk vatandaşı hayatını kaybetti”
İsrail, Hamas saldırılarında hayatını kaybeden Türk vatandaşı sayısını 3 olarak güncelledi.
İsrail hükümeti basın dairesi, Hamas’ın 7 Ekim’deki İsrail saldırılarında hayatını kaybeden ve kaybolan yabancı ülke vatandaşlarına ilişkin tablosunu güncelledi.
Buna göre tabloda, Hamas saldırılarında ölen Türk vatandaşlarının sayısının 3 olduğu belirtildi.
İsrail’in geçen hafta yayınladığı ilk tabloda saldırılarda 1 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği, 1 Türk vatandaşının da kayıp olduğu bilgisi yer alıyordu.
Dışişleri Bakanlığı doğrulamadı
Diplomatik kaynaklar, İsrail'in Ankara Büyükelçiliği'nin Hamas saldırısı nedeniyle üç Türk vatandaşının hayatını kaybettiği yönündeki bugünkü açıklamasına karşılık henüz kendilerince bunun doğrulanmadığını iletti.
Hamas-İsrail savaşının Ortadoğu ülkeleri açısından sonuçları ne olacak?
Hamas'ın 7 Ekim sabahı İsrail'e karşı başlattığı saldırılar ve İsrail'in misillemesiyle tetiklenen savaş devam ediyor. İsrail, Gazze Şeridi’nde bir kara harekatına hazırlanırken, Lübnan Hizbullah’ının potansiyel müdahalesi ve İran’ın tansiyonu yükselten açıklamalarıyla çatışmaların bir bölgesel savaşa yol açması endişesi de artıyor.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, “Gazze halkına karşı işlenen savaş suçlarına kayıtsız kalamayacaklarını” söyleyerek, “direniş cephesinin” önümüzdeki saatlerde “önleyici eylem” gerçekleştirebileceğini açıkladı.
“Direniş cephesi” terimi, İran, Filistinli örgütler, Suriye, Lübnan Hizbullah’ı gibi gruplar arasındaki ittifak olarak anlaşılıyor.
Abdullahiyan, 16 Ekim’de eski adı Twitter olan X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda da siyasi çözümler için zamanın daraldığını söyleyerek, İsrail ve Hamas arasındaki savaşın “diğer cephelere yayılması ihtimalinin kaçınılmaz aşamaya yaklaştığını” kaydetmişti.
Lübnan’ın güneyindeki İsrail sınırında da 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çatışmalar sürüyor. İsrail Hava Kuvvetleri Lübnan'dan İsrail'e açılan ateşe yanıt olarak bu sabah Lübnan'da bulunan Hizbullah hedeflerini vurduğunu duyurdu.
1980’li yıllarda gazeteciliğe başlayan, Irak'ta Körfez Savaşı'nı 12 yıl boyunca izlemesinin ardından Lübnan'da 14 yıl yaşayan Ortadoğu konusunda uzman gazeteci Eyüp Coşkun, VOA Türkçe’ye savaşın Ortadoğu ülkeleri açısından muhtemel sonuçlarını değerlendirdi.
Türkiye’den “garantör ülke” önerisi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin İsrail-Filistin arasında bir garantörlük sistemi kurulması önerisi bulunduğunu, konuştukları taraflara teklifi önerdiklerini dile getirdi.
Gazetecilerin Ankara temsilcileriyle dün biraraya gelen Fidan, Anadolu Ajansı’nın haberine göre, Türkiye'nin görüştüğü taraflara kalıcı barışın sağlanması için garantörlük sistemi kurulması önerisinde bulunduğunu söyledi.
Hakan Fidan’ın bugün Lübnan’da temaslarda bulunması bekleniyor. Reuters haber ajansı Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Fidan’ın dün Hamas liderlerinden İsmail Haniye ile bir telefon görüşmesi yaptığını bildirdi. Görüşmede, Hamas’ın elindeki sivil rehinelerin serbest bırakılması konusunun ele alındığı kaydedildi.
BM Güvenlik Konseyi Rusya'nın "insani ateşkes" tasarısını reddetti
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Rusya’nın "insani ateşkes" ilan edilmesiyle ilgili karar tasarısını görüşmek için acilen toplandı. 15 üyeli konseyde yapılan oylamada tasarı reddedildi.
Rusya’nın hazırladığı tasarıya aralarında Filistin yönetimi, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu birçok ülke destek verdi.
Rusya’nın karar tasarısı için, 6 kabul, 4 karşı, 5 çekimser oy kullanıldı. Yeterli oy çıkmadığı için tasarı reddedildi.
Karar tasarısı için, Rusya, Çin, Gabon, Mozambik ve Birleşik Arap Emirlikleri evet, Fransa, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD ret oyu, Arnavutluk, Brezilya, Ekvador, Gana, Malta ve İsviçre çekimser oy kullandı.
Rusya’nın hazırladığı taslak karar metin, insani ateşkes, tüm rehinelerin serbest bırakılması, yardım erişimi ve sivillerin güvenli bir şekilde tahliyesini içeriyordu. Konseyin bir kararı kabul etmesi için, teklifin en az lehte 9 oy alması ve beş daimi üyesinden hiçbirinin veto etmemesi gerekiyordu.