CANLI BLOG: Gazze'de ateşkes bir gün daha uzatıldı

Harvard Üniversitesi'nin tanınmış mezunları, üniversite öğrencilerinin Ortadoğu'yu çevreleyen şiddet sarmalından İsrail'i sorumlu tuttuğu Filistin yanlısı mektubunu kınadı ve üniversite yöneticilerini mektuba imza atanlara karşı harekete geçmeye çağırdı.

Harvard Üniversitesi bünyesindeki 34 öğrenci örgütünden oluşan bir koalisyon, kaleme aldıkları mektupta, yıllarca süren işgal sonrasında ”patlak veren tüm şiddet eylemlerinden tamamen İsrail rejimini sorumlu tuttuklarını belirtti ve “apartheid rejimi tek suçludur” dedi.

Mektuba imza atan öğrenci örgütleri arasında Müslüman ve Filistin destek gruplarıyla Özgürlük için Harvard Yahudileri ve Siyah Direniş Kuruluşu bulunuyor.

Reuters haber ajansı, mektubu destekleyen öğrenci sayısının kaç olduğunu doğrulamayamadı.

Harvard Üniversitesi Rektörü Claudine Gay ve 15 dekandan oluşan üst düzey yönetici kadrosu, yaptıkları açıklamada, “Haftasonunda İsrail vatandaşlarını hedef alan Hamas saldırısının yol açtığı ölüm ve yıkım nedeniyle kalp kırıklığı içinde olduklarını” kaydetti.

Ancak açıklama, öğrencilerin kaleme aldığı mektuba doğrudan atıfta bulunmadı ya da tepki vermedi.

Sekiz eski ABD başkanının ve ABD Anayasa Mahkemesi'nin dokuz üyesinin dördünün mezunu olduğu Harvard Üniversitesi, Amerikan siyasetinin en etkin yüksek eğitim kurumu.

Eski Başkan Bill Clinton döneminin Maliye Bakanı olan Harvard'ın eski rektörlerinden Lawrence Summers, mevcut Harvard idarecilerini mektuba tepki vermeyi becerememekle suçlayan Harvard mezunları arasında yer aldı.

Summers, sosyal medya platformu X üzerinden, “Harvard liderlerinin suskunluğu, Harvard'ın en hafif deyimle İsrail'deki Yahudi devletine yönelik terör eylemlerine karşı tarafsız görünmesine yol açmıştır. Midem bulanıyor” ifadelerini kullandı.

Amerika'daki üniversiteler ifade özgürlüğü ve radikal fikirlerin hayat bulduğu yerler olsa da Harvard öğrencilerinin Filistin yanlısı mektubu, siyasi çevrelerde öfkeyle karşılandı.

Harvard Üniversitesi mezunu olan New York eyaletinden Temsilciler Meclisi üyesi Cumhuriyetçi Partili Elise Stafenik, mektubu “masum kadın ve çocukların katledilmesine bahane uydurduğu için tiksindirici ve çirkin” olarak niteledi.

Cumhuriyetçi Partili Teksas Senatörü ve Harvard Hukuk Fakültesi mezunu Ted Cruz da tepkisini X üzerinden “Harvard'ın nesi var?” şeklinde belirtti.

İsrail ve Filistin arasında patlak veren şiddetin Amerika'nın Ortadoğu politikasının başarısızlığının bir göstergesi olduğunu kaydeden Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Kremlin'in hem İsrail hem de Filistin tarafıyla iletişim içinde olduğunu söyledi.

Putin'in sözcüsü, Moskova'nın İsrail-Filistin çatışmasını çözüme kavuşturmada rol oynama arayışına girebileceğini söyledi, ancak ayrıntı vermedi. Putin, şiddetin tırmanmasından Amerika'nın Ortadoğu'da yıllardır sürdürdüğü politikayı sorumlu tuttu.

Putin, Moskova'yı ziyaret eden Irak Başbakanı Muhammed Şia El Sudani'ye, “Bu durumun Amerika'nın Ortadoğu politikasının başarısızlığının net bir örneği olduğu konusunda birçok kişinin benimle aynı fikirde olacağını düşünüyorum” dedi.

Amerika'nın barış sağlamada uluslararası çabaları “tekelleştirme” arayışına girdiğini söyleyen Putin, Washington'u hem İsrail hem de Filistin açısından kabul edilebilir olabilecek uzlaşma yollarını aramayı gözardı etmekle suçladı.

HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

Hem İsrail hem Filistin'le iletişim içinde olan Rusya ABD politikalarını suçladı

İsrail Savunma Kuvvetleri, Hamas'ın Gazze'den düzenlendiği saldırısına uğrayan İsrail yerleşim yeri Kfar Aza'yı bugün yabancı basına açtı. Hem ölen İsrailliler'in hem de Hamas militanlarının cesetlerinin ortada olduğu, evlerin ve otomobillerin yandığı, mobilyaların ortaya saçıldığı gözlendi. İsrail askerleri cesetleri toplamak için kapı kapı dolaştı.

İsrail yerleşim yerindeki yollarda yürüyen gazeteciler, kesif ceset kokusuyla karşılaştı.

İsrailli Tümgeneral İtai Veruv, “Bebekleri, anneleri, babaları yatak odalarında, sığındıkları odalarda görüyorsunuz, bu insanları teröristlerin nasıl öldürdüğünü görüyorsunuz. Bu bir savaş değil, savaş alanı değil. Bu bir katliam, bir terör faaliyeti” dedi.

Tümgeneral Veruv, “Daha önce hayatımda hiç karşılaşmadığım bir manzara. Avrupa ve diğer yerlerdeki katliamlarda dedelerimizden, nenelerimizden dinlediğimiz, anılardan hayalimizde canlandırdığımız bir durum. Modern tarihte olan bir olay değil” şeklinde konuştu.

Yerleşim yerindeki küçük evlerin birinin önünde yatan bir cesedin üzerinin mor bir çarşafla örtüldüğü, çıplak ayaklarının çarşaftan taştığı, etrafa ev eşyalarının yayıldığı görüldü.

Silahlı saldırganların cesetlerininse yerde yüzükoyun yattığı gözlendi. Militanların, yerleşim yerinin etrafında tahrip edilmiş bir kapıdan içeri girdikleri anlaşılıyor.

Militanlar, Gazze'nin kuzeydoğusundaki İsrail kenti Sderot yakınındaki Kfar Aza gibi yerleşim yerlerinde yüzlerce İsrailli'yi öldürmüş, onlarcasını rehin almıştı. Yerleşim yerindeki bazı evlerin neredeyse tamamen yıkıldığı gözlendi.

İsrailli askerler, silahlı saldırganlarla çatıştıkları ve bubi tuzaklarını aşmaya çalıştıkları için ölen sivillerin cesetlerini daha önce bölgeden alamamıştı.

Askerlerden biri, gazetecilere, “Dünyaya burada ne gördüğünüzü anlatın” dedi.

Askerler, verandalı tek katlı evlerin, palmiye ve muz ağaçlarının olduğu yerleşim yerini güvenlik altına almaya çalışıyor. Bölgede halen savaş uçaklarının ve sirenlerin sesi duyuluyor, Gazze'den yükselen dumanlar görünüyor.

Askeri bir sözcü, Hamas saldırılarında ölü sayısının 900'e tırmandığını, bu kişilerin çoğunun evlerinde, sokaklarda ya da bir dans partisinde olan siviller olduğunu söyledi.

Gazzeli yetkililere göre en az 770 Gazzeli, İsrail saldırılarında hayatını kaybetti. Gazze'de bazı mahalleler tamamen yerle bir edildi.