Dünyanın en büyük uluslararası film festivallerinden Cannes Film Festivali’nde, 10 günlük sinema dolu bir maratonun ardından, Altın Palmiye Ödülleri sahiplerini buldu.
“Barbie” filminin yönetmeni Amerikalı Greta Gerwig’in başkanlığını yaptığı ve ünlü Türk yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın eşi Ebru Ceylan’ın da yer aldığı yarışma jürisinin verdiği ödüller, sahiplerini buldu.
Festivalin en büyük ödülü Altın Palmiye, Sean Baker’ın, bir eskort kız ile bir Rus oligarkın oğlunun çalkantılı ilişkisini anlattığı filmi “Anora”ya verildi. Festivalde en iyi senaryo ödülünü “The Substance” filminin senaristi Coralie Fargeat aldı.
Altın Kamera Ödülü Norveçli yönetmen Halfdan Ullmann Tondel'in “Armand” filmine verildi.
En iyi kadın oyuncu ödülünü Fransız yönetmen Jacques Audiard’ın “Emilia Perez” adlı filmindeki rolleriyle Selena Gomez, Karla Sofia Gascon, Zoe Saldana ve Adriana Paz aldı.
En iyi erkek oyuncu ödülünü, Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos'un “Kind of Kindness” filmindeki rolüyle Jesse Plemons aldı.
İranlı yönetmen Mohammad Rasoulof, “Yabani İncir Ağacının Tohumları” adlı filmiyle Jüri Özel Ödülü aldı. Ülkesi İran’dan kaçarak Avrupa’ya ulaşan ve festivale katılan Rasoulof sahneye geldiğinde uzun süre ayakta alkışlandı.
En İyi Yönetmen Ödülü'nü, “Grand Tour” filminin Portekizli yönetmeni Miguel Gomes, Jüri Ödülü'nü “Emilia Perez” filmiyle Fransız yönetmen Jacques Audiard aldı.
Cannes Büyük Ödülü, “All We Imagine as Light/Işık Olarak Hayal Ettiğimiz Her Şey” filmiyle, Hint kadın yönetmen Payal Kapadia’ya verildi.
Sean Baker ve sinemanın gücü
Festivalin en büyük ödülü Altın Palmiye, New York'lu bir striptizcinin, Rus oligarklardan oluşan bir ailenin son derece şımarık oğluyla mücadele etmesinin sıra dışı hikayesini anlatan “Anora” filmiyle Amerikalı yönetmen Sean Baker’a verildi.
Sean Baker, ödülünü alırken, sinemadaki iki rol modeli Francis Ford Coppola ve David Cronenberg’e teşekkür etti. “Sinemanın dünyayı değiştirebileceğini” sık sık tekrarlayan Amerikalı yönetmen, ödül konuşmasında “Bunu içtenlikle umuyorum. Ama gerçekçi olmam gerekiyor: İzleyiciler çöküyor, sinema artık eskisi gibi bir kitle iletişim aracı değil. Bunu söylemekten nefret ediyorum ama hala bir etkisi olup olmadığını bile bilmiyorum. Öte yandan her zaman söylediğim şey, müzisyenler ve ressamlar gibi biz film yapımcılarının da sanatımızın gösterilme şeklinden tamamen sorumlu olmamız gerektiğidir. Eğer her şey biter bitmez internete koyarsanız, bunun zevki ve heyecanı öldürdüğü açıktır. Sinemalarda gösterime girmesi için film yapmalıyız” diye konuştu.
Sean Baker'ın sekizinci uzun metrajlı filmi Anora, Terrence Malik'in 2011'deki “Hayat Ağacı” filminden bu yana ilk Amerikan Altın Palmiye'si oldu.
Georges Lucas’a onur ödülü
Sinema devi Meryl Streep’e verilen onur ödülüyle hızlı başlayan 77’inci Cannes Film Festivali, yine bir sinema devine verilen onur ödülü ile kapanış yaptı. Ödül gecesinin en önemli anlarından biri yönetmen Georges Lucas’a “onur ödülü” verilmesi sırasında yaşandı.
Star Wars filmlerinin yönetmeni Georges Lucas, ödülünü almak için çıktığı sahnede, dakikalarca ayakta alkışlandı. Lucas’a, Cannes Onur Ödülü’nü, yarışmada “Megalopolis” filmiyle yarışan ancak ödül alamayan Françis Ford Coppola verdi.
Rasoulof’dan duygulu konuşma
Ülkesinde baskı gören ve gizli bir şekilde kaçarak ödülünü almaya gelen İranlı yönetmen Mohammad Rasoulof, “Yabani İncir Ağacının Tohumları” adlı filmiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Rasoulof konuşmasında, “Bu ödülü kutlamak için yanımda olmayan tüm ekip üyelerimi de düşünmeme izin verin. Görüntü yönetmenim, baskı altında olan birçok teknisyen. Kalbim, her şeyden önce onlarla” dedi.
İranlı yönetmen, “Halkım her gün kendilerini rehin alan bir rejim altında yaşıyor. Sınırsız cesareti ile bu filmi mümkün kılan tüm bu genç kadınları selamlıyorum” dedi.
Devler eli boş döndü
Başta Megalopolis'i birçok kötü eleştiri alan Francis Ford Coppola olmak üzere, David Cronenberg (Kefenler), Michel Hazanavicius (Malların En Değerlisi) ve Paul Schrader (Oh, Kanada) gibi büyük isimler, Cannes'dan ödül alamadan ayrıldı
Kısa film ödülü “Susmayan Adam” filmine
En iyi kısa metraj dalında ise ödülü; “Susamayan Adam / The Man Who Could Not Remain Silent” filmiyle Hırvat yönetmen Nebojsa Slijpeceviec'e verildi. Film, paramiliter güçler tarafından durdurulan bir yolcu treninde siviller tutuklanırken, bu adaletsizliğe karşı çıkan tek bir adamın hikayesini anlatıyor.
Forum