Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın Ankara'yı ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'yla birlikte yaptığı basın açıklaması sırasında iki bakan arasında gergin anlar yaşandı.
Dendias’ın deniz yetki alanı, mülteciler, azınlıklar konularında suçlamalarıyla birlikte Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yaptırım uygulayabileceğini söylemesi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “kabul edilemez” tepkisine yol açtı. Dendias ve Çavuşoğlu’nun ortak basın açıklamasında karşılıklı atışmalarla iki ülke arasındaki gerilim iyice gün yüzüne çıktı.
Yunan Bakan Dendias, bugün Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi ve heyetler arasında görüşmeler sonrasında Çavuşoğlu ile birlikte kameralar karşısında Türkiye’ye yönelik ağır suçlamalarda bulundu. Atina’nın mevcut tezlerinden geri adım atmayacağını Dendias’ın açıkça ifade etmesi üzerine Çavuşoğlu, Türkiye’ye yönelik suçlamalara yanıt verdi. Çavuşoğlu’nun ev sahibi olarak ekonomik işbirliği çağrısında bulunduğu olumlu tondaki açıklamasının ardından Dendias’ın Yunanistan’la uzlaşmazsa AB’nin Türkiye’ye yaptırım uygulayacağı mesajını vermesiyle, diplomatik teamüllere aykırı şekilde karşılıklı atışma yaşandı.
Türkiye ve Yunanistan, 1 Mart 2016’da Atina’da yapılan görüşme sonrasında beş yıldır Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığı gibi uzun yıllara dayalı sorunlarını müzakere etmiyordu. Ancak 2020 yılında Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama faaliyetleri gibi gerekçelerle iki ülke arasında yaşanan gerilim nedeniyle Avrupa Birliği ve NATO’nun müdahalesi gündemdeydi. Avrupa Birliği, üye ülke Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı destekleyici bir tutum sergilerken; NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in çabasıyla iki ülke arasında görüşme zemini oluştu. Böylece Türkiye ve Yunanistan önce 25 Ocak’ta İstanbul'da 61’nci tur ve sonra 16 Mart’ta Atina’da 62’nci tur görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerde sorunların çözümü açısından pek ilerleme sağlanamamış olmakla birlikte “diyalog kanallarını açık tutma” kararı alınması çerçevesinde, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın bugünkü Ankara ziyareti planlandı.
Konuk Bakan Dendias, dün İstanbul’da Yunanistan Başkonsolosluğu’nda Fener Rum Patriği 1. Bartholomeos ile görüşmesi sonrasında bugün Ankara’da Türkiye’yle müzakere masasındaydı. Ancak masada ele alınmış ve uzlaşılmamış başlıkları Dendias’ın ortak basın açıklamasında sert ve suçlayıcı bir üslupla ifade etmesi ve sonrasındaki karşılıklı suçlamalarla birlikte Yunanistan ve Türkiye ilişkilerinde değişim sinyali verilmemiş oldu.
Önce Çavuşoğlu “provokatif söylemlerden uzak durma” çağrısı yaptı
Ankara’daki ortak basın açıklaması, güleryüzlü şekilde kürsüye gelinmesiyle birlikte Çavuşoğlu’nun “Diyalog kanallarını açmış olmaktan memnuniyet duyuyoruz, sorunların diyalog ile çözüleceğine inanıyoruz” ifadesiyle olumlu şekilde başladı.
“Oldu bitti ve provokatif söylemlerden de uzak durulmalıdır. Bugün bunları enine boyuna değerlendirme imkanımız oldu” diyen Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de “Türkiye’nin her zaman hakça paylaşımdan yana” olduğunu ve AB’ye uluslararası konferans önerisinde bulunduklarını kaydederek, ay sonunda Cenevre’de yapılacak Kıbrıs toplantısına da eğer herkes açık fikirlerle gelirse bundan sonra sağlıklı bir süreç yürütülebileceğini söyledi.
Ekonomik ilişkileri geliştirmeyi vurgulayan Çavuşoğlu, “Uçak seferlerini başlatmayı önemli buluyoruz, aynı zamanda sınır kapılarının açılması da ticaret ilişkilerimizi geliştirmek bakımından önemlidir. Son zamanlarda tır şoförlerimizce vize konusunda yaşanan bazı sorunlar vardı, bunları da aktarma imkanımız oldu. Gerek Yunanistan ile gerekse AB ülkeleriyle ticaretimizin pandemiye rağmen kesintisiz şekilde devam etmesi bakımından karayolu önem arz ediyor. Bugün Cumhurbaşkanımız kabulünde de görüştüğümüz üzere terörle mücadelede, hem PKK hem de FETÖ konusunda daha fazla işbirliği görmek arzumuz. Yasa dışı göç sorunu, hem bizi hem Avrupa’yı ilgilendiren ve önümüzdeki yıllarda devam edecek bir sorun. 18 Mart 2016’daki mutabakatı güncellemeyi görüşüyoruz, bu da Yunanistan ile daha iyi işbirliği alanı sağlayacaktır, bu insani bir konu rekabet olmaması gerektiğine inanıyoruz” sözleriyle olumlu mesajlarını sürdürdü.
Devamında Çavuşoğlu, “Hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da azınlıklarımız var. Her iki ülke içindeki azınlıkların huzur ve refah içinde olması bizlerin de yararınadır ve olumlu yansımaları olacaktır” diyerek, Batı Trakya’daki Türk azınlığıyla ilgili yapıcı yaklaşım beklediklerini söyledi.
Çavuşoğlu, “Biz ilişkilerimizi önkoşulsuz olarak geliştirmek istiyoruz. Bugünkü ziyaretten sonra liderlerimizi de bir araya getirmeyi istiyoruz. Sonuçta ilişkilerimizi daha ileriye götürme bakımından başlattığımız diyaloğu önemli buluyorum” ifadesiyle Yunanistan’a yönelik beklentiler içerikli konuşmasını sonlandırdı.
Patrikhane için “ekümenik”, azınlık için “Yunan” ifadesi kullandı
Yunan Bakan Dendias ise, “İki ülke arasında iletişim kanallarının açık tutulması gerekli. Öncelikle hedefimiz uluslararası hukuk temelinde barış içerisinde var olmayı tesis etmemiz gerekiyor. Sevgili dostum Mevlüt ile mutabık kaldık ki iki ülke arasındaki ilişkileri farklı alanlarda geliştirebiliriz, öncelikle ekonomi alanında Türkiye’yle pozitif gündem oluşturabiliriz. Son 20 aydır devam eden olumsuz ortamı ortadan kaldırabiliriz diye düşünüyoruz” sözleriyle açıklamasına olumlu başladı.
“Ortamı dinamitleyen kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durmamız gerekiyor, ilişkilerimizi geliştirmenin ön koşulu budur” diyen Dendias, “Belirtmek isterim ihlal eylemleri dramatik şekilde arttı ve bu eylemler güven ortamı oluşturulmasına engel teşkil ediyor. Ben dün İstanbul’da, Konstaninopolis’te Ekümenik Patrik ile görüştüm ve bu görüşmede Türkiye’de Yunan azınlığın sorunlarını dinleme fırsatı buldum. Yunanistan’da Müslüman azınlık var, Lozan Antlaşması’na göre” ifadesini kullandı. Böylece Türkiye’nin aksine Patrikhane’yle ilgili “ekümenik” statüsü görüşünü yineleyen Dendias, Rum kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için “Yunan” derken Batı Trakya’daki Türkler için sadece Müslüman vurgusu yaptı.
Dendias “savaş tehdidi” iddiasıyla Yunanistan tezlerini yineledi
Cenevre’de Kıbrıs konusunda çözüm görüşmelerine yeniden başlanmasını beklediklerini kaydeden Dendias, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve Avrupa müktesebatında bir ülke hariç (Türkiye) uluslararası toplumca kabul edilmiş yegane çözüm iki taraflı ve iki toplumlu federasyondur. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal eden davranışlardan vazgeçilmesi gerekir. Eğer Türkiye istiyorsa Yunanistan, bu AB üyeliğini desteklemeye hazır. AB Konsey kararlarıyla belirtildiği üzere vize serbestisi konusunu ele almaya da hazırız. Vize serbestisi konusuna olumlu yaklaşıyoruz, ama AB müktesebatına ve değerlerine saygı duyulması gerekir, bu da üye ülkelerin toprak bütünlüğü ve egemenlik haklarına saygı duyulmasından geçer. Türkiye eğer bizim egemenlik haklarımızı ihlal etmeye devam ederse, bunu tekrarlarsa o zaman masadaki yaptırımlar gündeme gelecektir. Biz böyle olmamasını ümit ediyoruz” dedi.
Bu noktada Yunanistan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan şekilde kıta sahanlığında 12 mil iddiasını gündeme taşıyan Dendias, “Yunanistan’ın savaş tehdidi ile karşı karşıya” olduğu görüşünü savundu. Dendias, “Bu ne iyi komşuluk ilişkileriyle, ne de deniz hukukuyla bağdaşmıyor. Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşma da AB tarafından kınandı biliyorsunuz, bu üçüncü ülkelere ait egemenlik hakları ihlal etmekte” diye konuştu.
Devamında 2016’da imzalanan mülteci konusundaki anlaşmanın uygulanmasında sıkıntılar olduğunu söyleyen Dendias, “Hangi anlaşma olursa olsun, yeni anlaşma da imzalansa da bunun uygulanması yönünde irade gereklidir. Son dönemde Türkiye tarafından mülteci konusu kullanılmaktadır. Ayasofya’nın ve Karine Manastırı’nın camiye dönüştürülmesi kararlarından geri dönülmesi beklentimizi de dile getirdim” ifadesini kullandı.
Dolayısıyla Dendias, Yunanistan’ın ne Ege Denizi’nde kıta sahanlığı sorununda ne de Doğu Akdeniz meselesinde görüşlerinde değişiklik olmadığı mesajını verdi. Bunun yanı sıra Türkiye’nin içişlerine müdahale olarak gördüğü Ayasofya ve Karine müzelerini camiye dönüştürme kararını da kamuoyu önünde yine eleştirdi.
Çavuşoğlu cevap verdi: "Kabul edilemez"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise, normal koşullarda konuk bakan konuşmasıyla basın açıklaması sona ermesi gerekliyken, Dendias’ın Türkiye’ye yönelik suçlamaları nedeniyle cevap vermek zorunda kaldığını söyleyerek yeniden açıklama yaptı.
Bu ilk görüşmeyi pozitif atmosferde devam ettirmeyi isterken Dendias’ın kameralar karşısındaki açıklamasından duyduğu rahatsızlığı söyleyen Çavuşoğlu, “Ben konuşmamda Yunanistan’ı itham edici bir söylem içerisinde bulunmadım. Fakat Dendias yaptığı konuşmada maalesef ülkeme yönelik son derece kabul edilemez ithamlarda bulundu. Öncelikle Türkiye’nin Yunanistan’ın haklarını ihlal ettiğini söyledi, bunu kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye, hem kendi haklarını hem de Kıbrıs Türkleri’nin haklarını korumaya muktedir ve attığımız adımlar da bu hakları korumaya yöneliktir” dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin buradaki azınlığı Rum Ortodoks olarak kabul ettiğini belirterek, “Ama siz orada kendisine Türk'üm diyenleri kabul etmiyorsunuz, sizinle ilgili üç tane AİHM kararları var, siz Türk isimlerini kullanmalarına izin vermiyorsunuz. Geçmişte Türkiye’de böyle bazı sorunlar oldu. Kürtler konusunda ama bunlar geçmişte kaldı. Bugün herkes kendisini rahatlıkla ifade edebiliyor” görüşünü aktardı.
Libya’yla Türkiye’nin deniz yetki anlaşması konusunda Çavuşoğlu, “AB Komisyonu’nun bunu kınaması bir şey ifade etmiyor. Bir kere AB’nin yargı mekanizması Avrupa Adalet Divanı, AB’nin deniz yetki alanlarıyla ilgili yetkisi yoktur demiştir, AB'nin ne dediği benim için önemli değil” tepkisini gösterdi.
Türkiye’nin göç konusunu ne Yunanistan’a ne AB’ye karşı kullandığı görüşünü paylaşan Çavuşoğlu, “Biz göç konusunda insani davrandık, 2016’daki mutabakatı harfiyen uyguladık. Oysa Yunanistan’ın 4 yılda 80 bin insanı geriye ittiğinizi size anlattık, ama biz bunları basın önünde konuşmadık, ama siz buraya çıkıyorsunuz Türkiye’yi suçluyorsunuz, ama siz kendi ülkenize mesaj vermek için burada konuşuyorsunuz, bizim bunları kabul etmemiz mümkün değil. Biz işbirliğimizi güçlendirmeye hazırız, ama basının önünde ülkemi ve milletini itham ederseniz bunun da cevabını vermek durumundayız” diye konuştu.
Dendias da yeniden söz aldı: "Yunanistan’ın tezleri değişmez"
Bu noktada Dışişleri Bakanlığı yetkililerince “Basın toplantısı sona ermiştir” ifadesiyle salondaki basın mensuplarına ayrılmaları gerektiği anonsu yapıldı. Ancak Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias söz almak istediğini belirtince Çavuşoğlu eliyle görevlilere basın açıklamasına devam edildiği uyarısında bulunurken, mevkidaşına “You are free, please” (Buyrun lütfen) diyerek konuşmasına izin verdi.
Nikos Dendias, “Mevlüt, bana da cevap verme fırsatı tanıdığın için teşekkür ediyorum. Ama tahmin ediyorum senin meslektaşların senden daha fazla kralcı. Bizim, Yunanistan’ın görüşlerimiz malum, ben Ankara’ya gelerek bunları söylememem mi gerekiyordu. Yunanistan’ın görüşleri açık. Türkiye, hem Ege’de hem de Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ihlalleri malum, 400’den fazla uçuş ile de kara parçamızda bizim toprak bütünlüğümüze yönelik ihlaller de var. ‘Müslüman azınlık’ ifadesini Lozan Antlaşması’nda yazıyor, Türkiye buna da imza koydu, bu Türkiye'nin hoşuna gider ya da gitmez ama Lozan Antlaşması yürürlükte” diye konuştu.
Türkiye’ye AB’nin müktesebatını kabul etmediği sürece üye olamayacağı yönünde mesaj veren Dendias, “Yunanistan pozitif bir gündeme doğru ilerlemek istiyor Türkiye ile, ama bizim geçerli Yunan dış politikasının geçerli tezlerinin değişeceği anlamına gelmiyor. Yunanistan olarak Avrupa Birliği Komisyonu’nun, Konseyi'nin bir parçayız, bunları üçüncü taraf olarak niteleyemeyiz. Biz AB üyesi olduğu ve AB müktesabatı parçası olduğu için de Yunanistan olarak gururluyuz” ifadesiyle Türkiye’yi yine AB ile uyardı.
Çavuşoğlu: "Kavga edeceksek karar vermelisiniz, biz de yanıt veririz"
Bu açıklamalar sonrasında “Herkes düşüncesini söylemekte serbest” diyen Çavuşoğlu da, “Türkiye, Doğu Akdeniz’de belirlediği ve Birleşmiş Milletler’e kaydettirdiği kıta sahanlığı içinde faaliyetlerini yürütmüştür. Kıbrıs Türkleri'ni dışlayan adımları kabul edemeyiz. Biz hakça paylaşımdan söz ediyoruz. Lozan Antlaşması’nda mesela silahtan arındırılmış adalar statüsü de var ama bunları da ihmal ediyorsunuz. Uluslararası hukuktan bahsediyorsunuz ama Adalet Divanı’nın Ege Denizi’nde, hava sahası konusunda ve adalar statüsü konularındaki mahkeme yetkisini tanımıyorsunuz” dedi.
Çavuşoğlu, devamında “Burada karşılıklı suçlamalara girdiğimiz zaman söyleyeceğimiz çok şey var. İki ülke arasında istikşafi görüşmeler başlatılmış mı, başlatılmış, bugün karşılıklı görüşmeye mi geldik geldik. Biz Avrupa Birliği’ni de yok saymıyoruz. Ancak bunları ikili bir şekilde çözebiliriz ama medet umduğunuz Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin size bir fayda sağlayamayacağını görmeniz lazım. Böyle kavga etmeye devam edecek miyiz, etmeyecek miyiz, buna karar vermelisiniz. Eğer böyle olacaksa biz de yanıt vereceğiz. İki komşu ülke olarak diyaloğu açık tutmak istiyoruz. Ama tüm meseleleri böyle çözemeyeceğimiz de aşikar, görüş ayrılıklarımız keskin” diye konuştu.
Bu noktada Dendias yine konuşmak isteyince Çavuşoğlu, iftar yemeğine geç kalınacağını belirterek, yine de son sözü konuğa elbette vereceklerini kaydetti.
Ege adalarında silahlanmada Türkiye’yi tehdit ilan etti
Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, “Biz gerçekten pozitif gündem oluşturmaya çalışıyoruz. Ama pozitif gündem diğer taraf görüşlerimizi de içermektedir. Adalarda neden asker bulunuyor? Çünkü burada bir tehdit söz konusu. Bugün adaların karşı tarafından herhangi bir tehdit olmadığını söyleyecek birileri var mı, yoksa, o zaman sorun yoktur. Ve 6 mil konusu (Ege’deki kıta sahanlığı), Türkiye elli yıldır buna itiraz ediyor. Sizinle hem fikirim pozitif gündem oluşturmak gerekiyor. Ama bu ancak bizim ve AB’nin işleyiş şeklini anlarsanız bunu başarabiliriz. Yoksa başarmamız mümkün olmayacaktır” dedi.
Dendias’ın bu sözlerine karşı Çavuşoğlu, “Avrupa Birliği’nden çekinen bir ülke değiliz biz. Tek taraflı dayatmayla olmaz. Tekrar söylüyorum, çözersek iki komşu ülke olarak biz çözebiliriz. Başka ülkeler ancak silah satar ama anlaşma olmaz ama biz meselelerimizi ikili olarak çözebiliriz” diye konuştu.
Bu açıklamadan sonra da her iki bakanın da onayıyla basın açıklaması sona erdirildi.