Geçen yıl Chobani şirketinin CEO’su Hamdi Ulukaya’nın hayallerini gerçekleştirmek isteyen gençlere eğitim ve danışmanlık desteği vermek için kurduğu Hamdi Ulukaya Girişimi'nin (HUG) seçtiği projelerden biri, Hakkarili Sevil İke’nin Hand’ke projesiydi
HUG sayesinde hayalini gerçekleştirmeyi başaran 6 gençten biri olan Sevil İke, Birleşmiş Milletler CSW62 kapsamında düzenlenen “Kırsaldaki Kadının Yükselen Gücü” konulu panelde projesini tanıttı. Üniversiteyi kazandıktan sonra Hakkari’den İstanbul’a giden ve Marmara Üniversitesi’nde Radyo Sinema Televizyon okuyan İke çalışmaya başladıktan sonra kadın hakları konusunda master yapmaya karar vermiş ve aslında bugün onu New York’a getiren macerası böyle başlamış.
Panel öncesinde Amerika’nın Sesi’ne verdiği özel demeçte ürünlerini ABD’de satmakla başlayan projesinin perde arkasını anlatan İke’nin girişimcilik macerası bakın nasıl başlamış:
“Kadın hakları konusundan kafamı kurcalayan bir şeyler vardı, çünkü biliyorsunuz kırsal bölgelerde kadınlar genelde rahat olmazlar ve bu benim için çok büyük bir problemdi. Bunun için ‘kendimi nasıl daha fazla geliştirebilirim?’ diye düşündüm ve Kadın Çalışmaları üzerine Master yapmaya karar verdim. Master tezimi yazmaya çalışırken bir gün evde bir komşumuz var, şiddet görüyor eşinden. Annem bana seslenmiş duymamışım sonra annem odama geldi, ‘sen kadın çalışmaları yapıyorsun yazıyorsun çiziyorsun ama, bu yazdığınız çiziğiniz şeylerin kadınlara hiç yararı olmuyor’ dedi. Ben de bayağı şaşırdım ve düşünmeye başladım, ne yapabilirim diye”
Sevil İke Hakkari’de kapı kapı gezip kadınlar ne yapıyorlar, onlara ekonomik anlamda nasıl yardım edeceğini düşünmüş bir süre. Sonunda en iyi fikrin bu kadınların diktikleri geleneksel kıyafetleri satabilecekleri bir platform oluşturma olduğuna karar vermiş ve Handike’nin ilk adımlarını evlerine yakın bir atölyede 5 kadınla atmış.
Projesini büyütmek için HUG’a başvuran ve seçilen İke bugün bu üretilen kıyafetleri internet üzerinden ABD’de de satıyor. Onun başarı öyküsünü anlattığı paneli izlemeye gelenler arasında bulunan Türkiye’nin New York Başkonsolosu Ertan Yalçın ve panelin açılış konuşmasını yapan Dr. Selçuk Şirin’de projenin gururunu paylaştı:
New York Üniversitesi öğretim üyesi Selçuk Şirin, “Sevil Hakkari’den geldi. Bir girişimci adayıydı. Henüz bir girişimci değildi ama 6 ay gibi bir sürede, hem girişimini geliştirdi, hem şirket kurdu, hem ihracatını gerçekleştirdi. Bugün Birleşmiş Milletler’de biz onun kutlamasını yapıyoruz---Bir hayalin peşinde koşarak nelerin başarılabileceğini bize gösterdi,” dedi.
Türkiye’nin New York Başkonsolosu Ertan Yalçın ise, “Bu projeyi daha iki fikir aşamasından beri ben de sessizce takip ediyorum, gerçekten fikir olarak harika, burada kullanılış olarak da en başarılı örneklerini görüyoruz,” şeklinde konuştu.
Çoğunluğunu New York’ta yaşayan Türklerin oluşturduğu büyük bir grup önünde projesini anlatan İke’nin amacı, bu atölyeyi büyütmek ve daha çok kadına iş vermek. Panelin açılış konuşmasını yapan ve İke’nin HUG sırasında rehberliğini yapan Dr. Gül Bahtiyar’ında konuşmasında söylediği gibi, “Kadınların dünyada eşit haklara sahip olmalarının yolu, ekonomik özgürlüklerini kazanmaktan geçiyor .” İke’nin projesinin özünde de bu yatıyor:
“Bizim 5 tane kadınımız var çalışan, kadınlar genelde kendileri tasarlıyorlar ürettikleri kıyafetleri. Ve hiç kimsenin bir patron yok başında, herkes ürettikleri ürün başına eğer ürün satılırsa %50 kar elde ediyor ve bu da kadınları daha fazla teşvik ediyor, çünkü ne kadar çok güzel şeyler üretirlerse o kadar çabuk satış gerçekleşiyor ve onların karı da bayağı yüksek oluyor.”
HUG bu yıl da Girişimci Adayı ve Startup Destek Programları için başvuruları kabul etti. Programa 2018 yılı için 7 bin 500’e yakın kişi başvuru yapmış. Programın değerlendirme sürecinin ardından seçilen girişimci adayları ve startup sahipleri önce eğitimlerine İstanbul’da başlayacak, daha sonra da üç hafta boyunca New York’ta sürdürecekler. Programın direktörü Yael Habif girişimcilerin programa seçilen projelerin orijinal olması, yapılabilir olması ve satılabilir olması gibi özellikler arandığını bunları başaran projelerin uzun bir eleme aşamasından geçtikten sonra finale kaldığını belirtiyor.
Habif ayrıca katılımcı sayısının erkek ve kadın olarak eşit olduğunu ve bu uygulamanın devam edeceğini de ekliyor.
