Erişilebilirlik

CHP Beyoğlu adayı Güney: “Beyoğlu’nda 45 mahalle ile ittifak yaptık”


CHP'nin Beyoğlu adayı İnan Güney, “Bu defa Beyoğlu’nu kazanacağız” diyor.
CHP'nin Beyoğlu adayı İnan Güney, “Bu defa Beyoğlu’nu kazanacağız” diyor.

31 Mart seçimlerinde gözler İstanbul’da, büyükşehir belediye seçimlerinin gölgesinde kalsa da, ilçelerde kıran kırana yarış devam ediyor. İstanbul’un merkezi Beyoğlu da rekabetin yoğun yaşandığı ilçelerden. 1994 seçimlerinden bu yana AK Parti’nin kazandığı Beyoğlu’nda CHP’nin bu kez şansı var mı?

CHP’nin adayı İnan Güney VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

CHP’nin Beyoğlu adayı İnan Güney VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
CHP’nin Beyoğlu adayı İnan Güney VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.

AK Parti Beyoğlu Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Haydar Ali Yıldız, VOA Türkçe’nin röportaj talebine henüz yanıt vermedi.

Doğma büyüme Beyoğlulu olan CHP adayı İnan Güney 30 yıldır süren bu durumu değiştirmekte iddialı olduğunu dile getiriyor. Özellikle son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun Beyoğlu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yüzde 48,55’e karşı yüzde 47,34 oranıyla yaklaşması parti tabanını seçimi kazanmaya yakın oldukları yönünde motive ediyor.

İnan Güney’e göreyse Beyoğlu’nu kazanma ihtimalinin en açık göstergesi, tüm eski ve mevcut bakanları ile AK Parti’nin Beyoğlu’nda yaptığı yoğun mesai. Bu mesaiyi “panik havası” olarak yorumlayan Güney: “Bu defa Beyoğlu’nu kazanacağız” diyor ve ekliyor: “Bu izlenimi sahadan alıyoruz. Pazardan alıyoruz, konuştuğumuz işsiz gençlerimizden alıyoruz. Beyoğlu'ndan umudunu kesmiş kesimlerden alıyoruz. Bu seçim Beyoğlu’nda tekrar bir umut olarak görülüyor. Kazandıktan sonra da bize duyulan bu siyaset üstü güveni boş çıkarmayacağız.”

CHP adayı İnan Güney doğma büyüme Beyoğlulu.
CHP adayı İnan Güney doğma büyüme Beyoğlulu.

“Okmeydanı iktidar için siyaset iken benim için yaşam alanı”

"Geride kalan 30 yıllık süreçte Beyoğlu'nun çözülmeyen en büyük sorunu neydi?" sorusuna Güney, “kentsel dönüşüm” yanıtını veriyor.

“Beyoğlu'nda siyasetin vaat alanına sıkıştırılıp kalmış ama bir türlü hayata geçirilmemiş kentsel dönüşüm problemi hayati önemde. Benim de doğup büyüdüğüm Okmeydanı bölgesinde insanların deprem korkusu olmadan yaşayabileceği alanlar kurulamadı. Çocuklarımızın oynayacağı parkların olduğu, otopark sıkıntısı olmayan, yeşilin olduğu bir bölge kurulamadı. Siyaset 30 yıldır bu işi sadece oy devşirmek için seçimlere üç ay kala bir sömürü alanı olarak kullanılıyor” diyen İnan Güney, önceliğin Okmeydanı kentsel dönüşümü olacağını belirtiyor.

“Biz önümüzdeki beş yılda, mevcut yönetimin 30 yılda yapmadığını hayata geçirmek istiyoruz” diyen Güney, “Çünkü bu sorunu yaşayanlarından birisi benim, birileri için burası siyaseten vaat alanı olabilir ama benim yaşam alanım” diye ekliyor.

VOA Türkçe’nin, “Kentsel dönüşümde bugüne kadar bölgede yapılan temel eksik ve hatalar neydi?” sorusuna Güney, bölgede yaşayan insanlarla güven ilişkisi kurulamamasını temel sorun olarak ortaya koyuyor: “Kentsel dönüşümde temel olan güven ilişkisi vatandaşla kurulamadı. Vatandaş mevcut Beyoğlu yönetimine güvenmiyor. AK Parti'nin yaptığı dönüşüm projelerine güvenmiyor. Çünkü kentsel dönüşüm adı altında yapılan projelerin hepsi maalesef oradaki yerleşik nüfusu İstanbul dışına sürmüş, dolayısıyla orayı soylulaştırmış projeler.”

CHP Beyoğlu adayı Güney: “Beyoğlu’nda 45 mahalle ile ittifak yaptık”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:10:45 0:00

“Kentsel dönüşüm ve soylulaştırma karıştırıldı”

Kentsel dönüşüm ve soylulaştırma projelerinin birbirine karıştırıldığını söyleyen Güney, “Tarlabaşı projesi yapıldı. Çok güzel binalar dizildi ama maalesef içinde yaşayan bir tane Tarlabaşılı yok. Yanıbaşımızda komşu ilçe Sulukule, Roman kültürü Sulukule'den sürüldü. Kentsel dönüşüm adı altında çok güzel villalar yapıldı ancak içinde Sulukuleli kalmadı. Dolayısıyla vatandaş diyor ki, ‘öncelikle ben yerinde dönüşümün garantisini istiyorum’. Vatandaşla güven ilişkisi kuramayan yönetim, sorunu çözemez. Biz şunu söylüyoruz: Beyoğlu’nda komşularımızın hangi blokta, kaç metrekare dairede yaşayacağının belirleneceği, yerinde dönüşümün garanti altında olacağı ve ödeyecekse eğer kaç para ödeyeceğini bildiği projelerle kentsel dönüşümü başlatacağız” diye anlatıyor.

Tarlabaşı’nda tepeden inme kararlarla alınan soylulaştırma projesinin sonucunda oluşan tablodan projeyi yapanların da memnun olmadığını belirten Güney, “Tarlabaşı'nda yaşayanlar mutlu değil, projeyi yapanlar mutlu değil. Bölgenin kendi sosyal ekonomik gerçeğinden uzak oluşan proje sönük kalmış, ilgi odağı olmamış, çarpık bir görüntü veriyor. Sonuçta kentsel dönüşüm dediğimiz şey mevcut mahallenin ortalama gelirine uygun, mevcut mahallenin yaşam kültürüne uygun, mevcut mahallenin geçmişte çile çekenlerini barındıracak proje olursa orada bir yaşam şekillenir. Ancak siz komple oradaki vatandaşları sürgün edip ben buraya bambaşka bir sosyoekonomik gelir grubu getireceğim derseniz bugün Tarlabaşı’nın sonu gibi olur” diyor.

“Kültür-sanat, bürokratların odalarında değil sanatçıların masalarında tasarlanacak, biz alan açacağız”

Uludağ Üniversitesi Kamu Yönetimi’ni bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi Yerel Yönetimler programında yüksek lisans yapan Güney, CHP’de örgütten gelen aday olarak sahipleniliyor.

Beyoğlu’nda doğup büyüyen Güney, bir kesimin “Beyoğlu bitti” yaklaşımına karşı Beyoğlu’nda kültür ve sanatın yeşertilerek eski günlerine döneceğini vadediyor:

“39 ilçeden gelip Beyoğlu'nda vakit geçirenler, Beyoğlu'nda sinemalara, tiyatrolara, sanat atölyelerine, konserlere gelenler geri dönecek. Bu konuda çok yönlü bir çalışmalar yapacağız. Beyoğlu Kültür Platformu’nu kuracağız. Burada her sanat dalından sanatçı dostumuz platformu şekillendirecek. Bizim yönetim anlayışımızda, Beyoğlu'nun kültürünü, sanatını belediyede odalara kapanıp üç bürokratla karar verip, sanatçılara, bölgeye dayatalım yaklaşımı olmayacak."

Güney sözlerine şöyle devam ediyor:

"Beyoğlu'nun o farklılıkları kucaklayan yapısı için gelen arkadaşlar bugün Beşiktaş'a Kadıköy'e gitmiş durumda. Ben Beşiktaş ve Kadıköy'deki belediye başkanı arkadaşlarıma şunu söylüyorum. Biz inşallah onlardan o yükü alacağız, biz kendi iç turistimizi tekrar Beyoğlu’na kazandıracağız. Beyoğlu tekrar eski tarihi, kültürel değerleriyle buluşsun istiyoruz. Biz o değerleri önceleyip tekrar Beyoğlu’nu kültür sanatın konuşulduğu bir yer yapacağız. Beyoğlu tekrar sanat atölyeleri ile genç sanatçılarla üretim yapan bir yer olsun istiyoruz. Beyoğlu’nda, Beyoğlu sineması hariç tek bir tane sinema kaldı. Biz tekrar sinema ve tiyatro salonlarıyla Beyoğlu canlansın istiyoruz. Beyoğlu Casa Botter gibi Metro Han gibi kültür sanat merkezleriyle, kültür sanat tüketicilerinin de geldiği bir alan olsun istiyoruz.”

Ayrışan ve ortak ihtiyaçlar: Kasımpaşa ve Cihangir’e aynı anda hitap etmek

VOA Türkçe’nin "Beyoğlu seçim çalışması yürütmek için zor bir bölge, Cihangir ve Kasımpaşa gibi bambaşka iki mahalleye hitap ediyorsunuz?" sorusunu İnan Güney şöyle yanıtlıyor: “Evet, bir tane Beyoğlu yok. Cihangir bölgesi, Kasımpaşa, Okmeydanı, benim de doğduğum Örnektepe, gerçekten bu bölgeler arasında sorunlar farklı, beklentiler farklı, talepler farklı. Ancak hitap etmek zor değil. Beyoğlu'nda bir çalışma yaparken farklı bölgelerin farklı sorunlarını doğru tanımlayıp, çözümlerle gidiyoruz. Biz kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü hiç bir mahalleyi ayırmadan, ötekileştirmeden bir Beyoğlu kuracağız. Cihangir'deki çocuklarımız hangi parkta oynuyorsa Hacı Ahmet'teki çocuklarımız aynı parkta oynasın. O nedenle biz 45 mahalleyi eşitleyecek hizmetle geleceğiz ve kültür, sanat faaliyetlerini, sadece İstiklal Caddesi çeperinde değil, onları kılcallara, sokaklara yayacağız. Oradaki çocuklarımıza da imkan ulaştırmak için yol ve yöntemler geliştireceğiz.”

“Beyoğlu'da 45 mahallenin ortak sorunları da var” diyen Güney, bunları şöyle sıralıyor: “Dünden bugüne oluşmuş bir sorun değil, yıllar içerisinde artarak büyümüş bir sorun otopark ve tüm ilçede çözüm bekliyor. Kapalı pazar yeri, tam zamanlı kreşler, kaldırımlar. Ayrıca Beyoğlu, o sosyal dayanışma ağlarını tekrar güçlü bir şekilde hissetmek istiyor. Yaşanabilir kentler, prestij caddeleri, yeşil alan, çocuk parkları ve meydanları ile güzel yaşanabilir bir Beyoğlu istiyor bizden insanlar ve bunların hepsine çözümlerimiz var.”

“Gezi Parkı’ndan Beltur’a, bakanlığa devir işlemleri, halkın iradesini cezalandırma hamlesiydi”

Geçtiğimiz hafta Gezi Parkı hakkında bir karar çıktı. İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, 12 Mart 2021 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, İstanbul Taksim'deki Gezi Parkı'nın, Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devrini yasaya aykırı buldu.

İnan Güney bununla ilgili değerlendirmesini şu ifadelerle paylaştı: “Son İBB seçimleri ardından Gezi Parkı ve İBB’ye bağlı pek çok yer bir anda Bakanlığa bağlandı. Gezi Parkı kamuoyunun ismini ilk defa duyduğu bir vakfa bağlandı. Aynı şekilde devlet hastanelerinin altındaki Beltur’un işlettiği 140-150 kantin bakanlığa bağlandı. Kamuoyunu bunları takip ediyor. Bu, vatandaşı İstanbul'daki seçimden dolayı cezalandırma hamlesidir. Vatandaşın sandıktaki hür iradesini cezalandırma hamlesidir. Herkes sandık iradesine saygı göstermek zorunda. Ben Gezi Parkı hamlesini de bunun bir uzantısı olarak görüyorum. Bağımsız mahkemeler kararını verdi. Süreç devam ediyor. Ben inanıyorum ki, mahkemeler doğru olan kararı verecek. Gezi Parkı yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne teslim edilecektir.”

İnan Güney bu kapsamda 45 mahalledeki tüm seçmeni Beyoğlu için sandığa gitmeye davet ediyor: “Beyoğlu komşularıma, gençlere şunu söylüyorum: hangi partiye oy verecekseniz verin ama gidin muhakkak siyasi iradenize sahip çıkın. Çünkü atacağınız oy sizin yaşayacağınız sokağın kalitesini, çocuğunuzun oynayacağı parkın kalitesini, kentsel dönüşümde mağdur olup olmayacağımızı, sosyal dayanışmanın Beyoğlu'nda hayat bulup bulmayacağını belirleyecek. Beyoğlu'nun katılım oranı arttıkça Beyoğlu'ndaki temsil oranı artacak. Biz katılımın ve temsilin yüksek olduğu bir seçim bekliyoruz.”

Beyoğlu’nun bazı bölgelerindeki yoksulluğa dair de konuşan Güney, “Belediyeler artık 'yoksullukla mücadele benim görevim değil’ diyemez. Sokağa çıktığımızda insanlar alt yapı, üst yapı yatırımlarını dillendirdiğinden daha fazla sosyal yardımı dillendiriyor. Özellikle şu zor ekonomik koşullarda, belediye bütçelerindeki sosyal dayanışma imkanlarının, projelerin, bütçelerin artması gerekiyor. Beyoğlu'nda bütün ihtiyaç sahibi kesimlerin yanında çok güçlü bir şekilde duracağız” diyor.

Beyoğlu depreme hazır mı?

Mevcut koşullarda Beyoğlu’nun depreme hazır olmadığını savunan Güney “Biz süreci deprem öncesi hazırlık, deprem anı ve deprem sonrası olarak üçe ayırıyoruz. Deprem öncesiyle ilgili Piyalepaşa, Fethi Tepe, Keçeci Piri, Kaptan Paşa mahalleleri kentsel dönüşüm alanı ilan edildiği için imara kapalı; dolayısıyla hızlıca, kamu eliyle, belediye şirketi Kiptaş ve Bakanlık tarafından hızlıca dönüştürülmesi gereken alanlar önceliğimiz olacak” derken imarı olan bölgeler için planlarını şöyle aktardı:

“Oralarda da binalar eski, Kasımpaşa tarafında, Cihangir tarafında, yine Tarlabaşı tarafında eski binalar var. Vatandaş burada da binasını dönüştürürken yine belediyeden mentörlük, danışmanlık bekliyor, proje kolaylığı bekliyor. O nedenle biz kuracağımız Beyoğlu İmar A.Ş. ile imarı olan bölgede eski binasını dönüştürmek isteyen vatandaşın yanında olacağız, anıtlar kurulundan ve belediyeden geçecek süreçte desteklerimizle dönüşümü yapmasını sağlayacağız. Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyaç sahibi ailelere dönük projesi kapsamında, evini dönüşüme tabir tutarsa yüzde 60’ını, ihtiyaç sahibi aynı zamanda emekliyse yüzde 65'ini Büyükşehir Belediyemiz karşılayacak. Beyoğlu Belediyesi hibe imkanları, Bakanlık imkanları seferber edilip, imarı olup evini yenilemek isteyen bütün komşularımızın da yanında duracağız.”

“Deprem anı ve sonrası ile ilgili maalesef şu an mevcut belediyenin bir cümlesi veya herhangi bir hazırlığı yok”

Güney sözlerine şöyle devam etti:

“1999 depreminden sonra afet istasyonları denen konteynırlar her ilçeye Valilik tarafından dağıtıldı. Afis konteynırları deniyor. Beyoğlu’na sekiz tane verildi ve bunun bakımı onarımı belediyeye bırakılıyor. Kabinlerin içerisinde kırıcı, delici aletler vardır. O deprem anında hayat kurtaracak teçhizatlar var. Dolayısıyla donanımlı ve maddi olarak da külfetli. Belediyelerden bunun yılda bir bakımını yapması beklenir. Mart ayında yine Valilik bunun raporunu yayınlar. Bu yıl Mart ayında yayınlanan rapora baktığımızda Beyoğlu'ndaki afislerin içindeki malzemelerin maalesef çürümüş olduğunu gördük. Dolayısıyla belediyenin afet anı ile ilgili bakış açısı bu umursamayan bir tavırdır. Biz afet sonrasıyla da ilgili gerekli hazırlıkları önceleyerek Beyoğlu Afet Koordinasyon Merkezimizi kuracağız. Mahallelerde arama kurtarma gönüllüleri oluşturacağız. Oluşturacağımız parkları, Beşiktaş Belediyesi'nin parklarındaki gibi afet anında afet mutfağına dönüştüreceğiz. Afet anında parkları jeneratörü olan, dolayısıyla enerji sıkıntısı yaşayamayacak toplanma alanı görevi görecek ve sağlık hizmetlerinin de verileceği şekilde tasarlayacağız. Çok yönlü olarak parklarımızı ve kuracağımız zemin üstü otoparklarını bu şekilde tasarlayacağız.”

Forum

XS
SM
MD
LG