Erişilebilirlik

CHP “yargı kuşatması” karşısında “ön seçim” ile mücadele edebilecek mi?


Türkiye’de son 110 günlük süreçte CHP yönetimi, yerel yönetimleri ve kadrolarına yönelik yargı eliyle AK Parti iktidarınca kuşatma stratejisi yürütüldüğü görüşünü paylaşıyor.
Türkiye’de son 110 günlük süreçte CHP yönetimi, yerel yönetimleri ve kadrolarına yönelik yargı eliyle AK Parti iktidarınca kuşatma stratejisi yürütüldüğü görüşünü paylaşıyor.

Ana muhalefet partisi CHP, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde iktidar değişimi hedefiyle aday belirleme sürecine girişti. Ancak CHP’de bu hamlenin “parti içi kavga” görüntüsünü büyütmesi ihtimalinin yanısıra yargı kaynaklı gelişmeler konuşuluyor.

CHP, geçtiğimiz yıl Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atandığı 31 Ekim’den bugüne “yargı kuşatması” ile karşı karşıya olduğu iddiasında. CHP yönetimi, “Yargı aracılığıyla AK Parti iktidarı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı yarışında olmasını önlemek esas hedef” görüşünü paylaşıyor.

Hafta başında; Özgür Özel’in genel başkan seçildiği CHP 38. Olağan Kurultayı’ndaki oylamada delegelerce maddi çıkar sağlandığı ve böylece “şaibe” yaşandığı iddiasına dayalı soruşturma dosyası ise “yargı kuşatmasında son halka” olarak değerlendirildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 4-6 Kasım 2023 tarihlerindeki kurultay hakkında Ocak 2024’ten bugüne soruşturma yürüttüğünü kamuoyuna açıklamasıyla birlikte neler olabileceği tartışmaya açıldı.

Eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, tanık olarak ifade vermeyi kabul etmediğini açıklamıştı. Öte yandan savcılığın Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla gündemdeki sosyal medya kullanıcısı eski CHP’lilere de ifade daveti yapıldığı ortaya çıktı.

Sözkonusu 38. Kurultay sorumluluğu Kılıçdaroğlu’nda mı, soruşturmada ne olur?

CHP yönetimi, CHP 38. Olağan Kurultayı’nın organizasyonunu tümüyle Kemal Kılıçdaroğlu ile ekibince gerçekleştirilmesi ve Özel’in ise 8 Kasım günü mazbata alarak genel başkanlık sorumluluğunu üstlendiğinden hareketle “Bu soruşturmayla CHP aleyhine suçlama çıkarılamaz” görüşünde.

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi
CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi

CHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, VOA Türkçe’ye açıklamasında, “Bir deli saçması söylem üzerine böyle bir soruşturma açılmasıyla Türkiye’nin hiçbir sorunu yokmuş gibi Cumhuriyet savcılarımız böyle işlerle oyalanmamalı. Hukuk devleti çerçevesinde buradan somut herhangi bir suçlama çıkması mümkün olmayacak. Ancak burada şunu umut edildiğini görüyoruz; CHP’yi sandıkta yenemiyoruz o zaman seçmen gözünde bunları itibarsızlaştıralım operasyonu yapılıyor. Son 31 Mart’taki yerel seçimler sonucu ve o günden bugüne de birinci parti olması, oylarını attırması nedeniyle hem CHP’yi hem de seçmenlerini cezalandırmak için çeşitli yollara başvuruluyor. Kurultayımıza itiraz süresi içinde herhangi bir yasal itirazda bulunulmamış. Siyasi Partiler Kanunu’na tümüyle uygun yapılmış kurultay 1,5 yıl önce sonuçlanmış, bitmiş. Velev ki Divan Başkanlığı sebebiyle kurultay dosyası, Ekrem İmamoğlu’na bağlanacak iddiası; Ekrem Bey’e Divan Başkanlığını teklif eden önceki genel başkanımızdı. Kurultay başlangıcında delegasyon listesi hazırlığını da o günkü yönetim yürüttü. Bir sürü kişi tanık olarak ifadeye çağrılacak dosyada tahmin ediyorum. Ama hukuken somut suçlamaya dönüşecek gerçekçi bir durum görmüyoruz” dedi.

Soruşturmada “gizli tanık” gibi başka iddiaları gündeme taşıma hamlesi yapılabileceğini kaydeden Çiftçi, “Kurultay üzerine soruşturma yürütülmesinden suçlama gelmesi çok zor, burada partimize leke sürülmesi çabası var ancak çok zorlama. Sosyal medyada hukuki somut delil olmayan saçmalıklar üzerinden delegelerimiz için suçlama getirmeye çalışılması durumu da zorlama. Delegelerimiz için oy kullanımı etkilemesi varsa bunun 1 yıldan 3 yıla kadar cezalandırılması iddiasında ise, kim etkilemiş, nasıl etkilemiş, kim kime oy vermiş? Allah aşkına kimin sokağa atacak parası var, bizde yok. Bizim delegemiz özellikle CHP seçmeninde yaşanan Mayıs 2023’teki seçim kaybetme travması üzerine sokaktaki değişim sesine kulak verdi, oyunu kullandı” diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu ve ekibinin bazı gazeteciler ile “maddi ilişki” kurduğu iddiasıyla Kurultay soruşturmasında olası genişleme ihtimalini sorduğumuz Çiftçi, tüm sürecin CHP’ye yönelik “yargı kuşatması” ve seçmende olumsuz algı yaratma amacının olduğu değerlendirmesini yaptıklarını belirtti.

“Genel Başkan yargı için ‘alarm’ sesi kurdu, seçim zamanı da birliktelik olacak”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, Esenyurt Belediyesi’yle başlayan Tunceli’deki Dersim ilçe belediyesine kayyum atamaları, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ile CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın tutukluğu, en son yine ilçe belediyelerine operasyonlar gibi gelişmeler üzerine “alarm” durumunda.

Şimdi CHP yönetimi, “ön seçim” ile Cumhurbaşkanı adayını ilan ederek, parti üyeleriyle mücadeleyi ortaklaştırmayı ve tabana yaymayı hedefliyor. Ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın katılmadığı ön seçimde, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aday olarak seçilmesi ihtimali ise, “Meşru olacak mı?” ve “Seçim zamanı CHP’li tek aday olacak mı?” sorularıyla eleştiriliyor.

“Bizim esas hedefimiz ülkemizi ve insanlarımızı mevcut kötü yönetimden kurtarmak, bunun seçimde iktidar değişikliğini sağlamak. Gelecek seçimlerde CHP’nin adayının Cumhurbaşkanı seçilmesini ve CHP’nin en az Meclis’te 301 milletvekili çoğunluğuna ulaşmasını sağlamak” diyen Çiftçi, CHP yönetimi olarak bu hedef için mücadelede partililere, seçmenlere “Gel sen de bunun parçası ol” yaklaşımıyla ön seçim sandığı kurulmasının planlandığını kaydetti.

Çiftçi, Mansur Yavaş’ın alternatif aday olarak kalmaya devam ettiği sorusu üzerine ise, “Biz üçlü görüşme sonrasında açık beyanlarına bakıyoruz. Mansur başkanımız açık şekilde beyan ediyor ve CHP’nin ön seçim sandığından kim çıkarsa ben onunla çalışacağım diyor aslında. Biriz, birlikteyiz diyoruz. Bence seçim sahasına birlikte çıkacaklar. Bu ikilik hali iddiası CHP’ye yönelik algı yaratma amaçlı. Ama bunu ikisiyle de sohbet ettiğim için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Kişisel istikbal gibi bir dertleri yok. Her ikisi de (Yavaş ve İmamoğlu) Türkiye'nin istikbalini dert ediyor. O yüzden Türkiye'nin istikbalini riske atacak hiçbir şey yapmayacaklardır” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’la görüştü.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bugün DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’la görüştü.

Bu arada CHP Lideri Özel ise, bugün DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’la görüşmesi sonrasında hem Yavaş hem de İmamoğlu’nun aday olması ihtimaline ilişkin “iki aday ile seçim formülü” sorusuna tepki gösterdi. Özel, “Bizim öyle bir senaryomuz yok. Benim iki belediye başkanım da ismi geçen iki değerli arkadaşımız da 'partim bir görev verirse oradayım, partimin verdiği kararlara saygılıyım' dedikten sonra bu gereksiz tartışmalara cevap vermeyi doğru bulmuyoruz" yanıtını verdi.

MHP’li Yıldız’dan “ön seçim olmaz” iddiası

MHP'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız ise, CHP’nin hukuken Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanacak seçim takvimi dışında şimdi Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için ön seçim yapamayacağını öne sürdü.

Yıldız’ın “Ön seçim, YSK tarafından seçim takvimi içinde ilan edilen günde hâkim gözetiminde yapılır. Bu tarihin dışında yapılacak olan şey ön seçim olmaz, belki bir temayül yoklaması olabilir” iddiası üzerine Çiftçi ise, zamanı geldiğinde CHP’nin YSK’nın takvimi içinde şekil şartını getireceğini söyledi.

CHP’nin kendi tüzüğündeki tanımlama ile “ön seçim” yaptığını dolayısıyla Yıldız’ın istediği ifadeyi kullanabileceğini söyleyen Çiftçi, “Bizim tüzüğümüzün 54'üncü maddesinde örgüt denetiminde ön seçim düzenlemesi var. Yani aslında Feti Yıldız'ın temayül yoklaması dediği şeyi biz örgüt denetiminde ön seçim olarak tanımlıyoruz. Bu bir örgüt denetiminde ön seçim. Biz belirleme yetkimizi, sunma yetkisini değil, üyelerimizle paylaşıyoruz. Şekil şartı yine yerine gelecek, ama ne zaman? Resmi takvimi YSK açıklar, sonra YSK’nın belirlediği takvim içinde şekil şartımız yine yerine getirilir” ifadesini kullandı.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

Forum

XS
SM
MD
LG