Son olarak Sudan kökenli 11 genç doktor ve tıp öğrencisinin IŞİD kontrolundaki Suriye topraklarına girmesinin ardından gözler Türkiye’ye çevrildi. Ankara – Hatay arasında mekik dokuyan aileler adına sözcülük yapan bir baba, Amerika’nın Sesi’ne, “Çocuklarımızı geri alıncaya kadar Türkiye’de ayrılmayacağız” dedi.
Türkiye, yabancı savaşçıların IŞİD’e katılmak amacıyla sınırlarından geçiş yapılmasına halen çözüm bulamadı. İngiltere’den 18 yaş altındaki üç genç kızın ardından son günlerde Sudan kökenli 11 genç doktorun Suriye’ye Türkiye’ye üzerinden geçmiş olması dikkat çekiyor. Şimdi o 11 gencin ailelerinden aralarında doktor ebeveynler de bulunan beş aile, Ankara-Hatay-Gaziantep hattında mekik dokuyarak çocuklarına yeniden kavuşmayı umuyor.
Amerika’nın Sesi, o aileleri Sudan ve İngiltere büyükelçilikleriyle yeniden görüşmek üzere geldikleri Ankara’da buldu. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ediboğlu’nun aracılığıyla görüşme talebimiz kabul edildi. IŞİD’in sempatizanlarınca rahatsız edilmekten ve Suriye’deki çocuklarına IŞİD militanlarınca zarar verilmesinden korkuyorlardı. Ankara merkezde konakladıkları otelde buluştuğumuzda, yeniden sınır bölgesine dönmek üzere THY’den bilet almışlardı. Sudan kökenli, yurt dışında yaşayan, zengin ve eğitimli oldukları belirtilen aileler İngilizce bilgisine sahipti ancak ayrı ayrı açıklamalarda bulunmayacaklarını belirterek, kendisi de doktor olan babayı işaret ediyorlardı. Aileler adına sözcülük görevini üstlenmiş baba, ne kendisini ne de diğer aileleri fotoğraflamamıza izin vermedi. Güvenlik gerekçesiyle kendileriyle hangi otelde görüştüğümüzü açıklamamamızı ve fotoğraflarını çekmememizi talep etti. İlk önce yazılı açıklama dışında konuşmak istemediğini belirten Sözcü-Baba, birkaç kısa soruyu da yanıtlamaya ikna oldu. Ancak kendilerini anlamamızı ve çocukları kendilerine dönünceye değin tedbirli konuşmak zorunda olduğunu da söyledi. Bu koşullar altında görüştüğümüz Sözcü-Baba, özellikle çocuklarıyla ilgili onları IŞİD destekçisi gösterecek her türlü ifaden kaçınılması gerektiğini ve doktorluk mesleği gereği insanlara yardım etmek için idealist davranan gençlerden söz edilmesi gerektiğini de dile getirdi.
Sözcü-Baba, kayboluşları ardından Türkiye’ye geldikleri doktor çocuklarıyla ilgili durumu maddeler halinde özetledi. “Bizim oğullarımız ve kızlarımız, mükemmel akademik geçmişe sahiptir. Her zaman insani yardım faaliyetleri parçası olmuşlardır” diyen Sözcü-Baba, 11 gencin “kendi rızalarıyla” Türkiye’ye gönüllü olarak sığınmacılara tıbbi yardım sunmaya geldiklerini söyledi. Çocuklarının amaçlarının kesinlikle IŞİD’e katılmak değil, tıbbi yardım olarak savunan Sözcü-Baba, 11 gencin özellikle insani amaçlarla hareket ettiklerini de vurguladı.
“Türkiye’ye geldiğimiz günden bugüne çocuklarımızın nerede oldukları ve güvenlikleri konusunda muazzam gayretler içerisindeyiz” diyen Sözcü-Baba, maalesef henüz çocuklarıyla ilgili elle tutulur nitelikte bilgi sahibi olamadıklarını da ifade etti.
Türkiye’ye geldikleri andan itibaren İngiliz, Türk ve Sudan yetkililerinden umut verici sözler işittiklerini belirten Sözcü-Baba, ama bundan sonrası için 11 gencin en kısa sürede kendilerine geri dönmesi için her üç ülke hükümetleri, resmi makamları arasında daha etkili ve hızlı koordinasyon sağlanmasını istedi.
Amerika’nın Sesi’nin “Türkiye’de kaç gün daha kalmayı planlıyorsunuz” sorusu üzerine Sözcü-Baba, “Çocuklarımızı geri alıncaya kadar” yanıtını verdi. “Bütün aileler, biz çocuklarımızı geri almak için savaşıyoruz. Her yetkili makam ile, her aracı kesim ile görüşüyoruz ve görüşmeye hazırız. Bizim yapabildiğimiz bunlar iken aynı zamanda dünyanın farklı bölgelerindeki akrabalarımız, arkadaşlarımız aracılığıyla da hükümetler üzerinde çocuklarımızı geri getirebilmek için de kamuoyu baskısı oluşturmaya çalışıyoruz. Bizim en temel hedefimiz çocuklarımız her neredelerse güvenlikte olmalarını sağlamaktır” dedi.
Sözcü-Baba, “Buradaki ailelerden bazıları nadir zamanlarda çocuklarından dolaylı yollarla kısmen sağ olduklarında dair bilgi aldı ancak bu doğrulanabilir ve yeterli bilgi değil’ diye de konuştu.
CHP: 'IŞİD’e Türkiye’den lojistik destek sürüyor.'
CHP’li Hatay milletvekilleri Mehmet Ali Ediboğlu ile Refik Eryılmaz ise, Türkiye’den IŞİD’e lojistik desteğin sürdüğünü ve genç doktorlar olayında olduğu gibi sınırdan sürekli geçişler yaşandığını açıkladı.
Söz konusu gençler hakkında ayrıntılı bilgi alan ve konuyu bizzat Hatay’da takip eden Ediboğlu, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada, “İkisi Sudan, yedisi İngiliz birisi ABD ve birisi Kanada pasaportu taşıyor. Tıp eğitimlerini Sudan’da almış ve zengin aile çocukları. Aileler çocukları kandırıldıkları için bizimle iletişime geçtiler. 12 Mart’ta İstanbul’a geldiler ve o günden bugüne arayış sürüyor” dedi.
Türkiye’de devlet birimlerinden bu gençlerle ilgili yeterince yardım alamadıklarını kaydeden Ediboğlu, “Hekim kimliğimle Suriye muhaliflerinin etkin olduğu sahra hastanelerini yakından iyi biliyorum. Türkiye’nin insani yardım gerekçesiyle bu sahra hastanelerine desteği var. Bu hastanelerde hizmet veren doktorlar da insani yardım kuruluşları aracılığıyla kandırılarak Suriye’ye getiriliyorlar. Bu grup ne ilk ne son olacaktır. Çoğuyla Reyhanlı’da, Hatay’da tanıştım. Güvenlikleri açısından konaklamaları Reyhanlı sağlanıyor. Her gün servis araçlarıyla Suriye’ye geçiyorlar” diye konuştu.
Ediboğlu: ‘3 genç Cerablus’ta diğerleri Rakka’da’
Gaziantep-Nizip üzerinden Karkamış’ın hemen karşısındaki Cerablus’a; Akçakale’den Tel Abyad’a geçişler yapıldığını da söyleyen Ediboğlu, “Bunun örneklerini çoğaltabiliriz. Doğrudan desteği bizim istihbarat örgütümüz sağlıyor. Doktorları bulmak için devlet çaba içerisine girmedi, çünkü yaralılar için o doktorlar onlara (IŞİD’e) lazım. Kendi çalışmamızı yürüttüm. Çünkü o hastaneler ile 112 Acil Servis ile ilçe hastaneleri koordineli çalışıyorlar. Oradan buraya yaralı transferleri oluyor. Sonuçta edindiğimiz bilgiye göre, 3 genç Cerablus’ta diğerleri de Rakka’daki hastanede. Şimdi onları getirtmek için bir çaba içerisindeyiz” dedi.
Türkiye ile IŞİD ilişkisi açısından iddialı sözler sarf eden Ediboğlu, sınır ötesinde yedi seyyar hastanede bulunduğunu ve bunun üçü El-Nusra diğer dördünün ise IŞİD’in kontrolünde olduğunu söyledi. Ediboğlu, sınırdaki lojistik destek sürecini ise şöyle aktardı:
“Türkiye, IŞİD’e karşı koalisyona destek veriyormuş gibi yapıyor destek vermiyor aslında. Sınırımız ötesindeki çatışan gruplara baktığımız zaman, yardımı Türkiye’nin Hatay sınırında El-Nusra ve Kilis-Gaziantep sınırında IŞİD var. Diğer örgütler o mücadele içerisinde yer almıyorlar. Aracı kurum durumundalar. Özgür Suriye Ordusu’nun ofisleri var ama savaşan kimseleri yok. Bizim ÖSO’ya verdiğimizi iddia ettiğimiz her türlü silah veya yardım IŞİD’e ulaşıyor. Türkiye’nin IŞİD’e desteği hiç kesilmeden devam etmiştir ve devam etmektedir tabii dolaylı yönde.”
Eryılmaz: ‘Türkiye terör destekçisi gibi görünüyor’
CHP’li Refik Eryılmaz ise, 11 gencin Gaziantep’ten Karkamış’tan Suriye’ye geçtiğini ifade etti. “Bu durum IŞİD’e katılımlar ve Suriye’ye girişler Türkiye üzerinden sürmekte olduğunu göstermektedir” diyen Eryılmaz, Türkiye’de Hükümet’in Suriye’de rejime karşı savaşan herkese mubah yaklaşımını sürdürdüğünü söyledi. Hükümet’in mutlaka orada savaşan gruplara karşı tutumunu gözden geçirmesi gerektiğini belirten Eryılmaz, “Hükümet, bu tutumuyla da Türkiye’nin IŞİD’e örtülü destek verdiği yönünde uluslararası kamuoyunda haberlere neden oluyor. Bu da dünyada tepki çekiyor ve Türkiye’yi terör gruplarıyla işbirliği içerisindeki bir görüntüye taşıyor” dedi.
Sudanlı aileler açısından ise ne yazık ki umutlu olmadığını kaydeden Eryılmaz, bugüne değin bölgede edindikleri izlenim açısından özellikle de böyle eğitimli gençlerin IŞİD’den ayrılmasına izin verilmediğini dile getirdi. Eryılmaz, “Özellikle doktor olunca izin verilmiyor” diye konuştu.