Azerbaycan'ın evsahipliğinde düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'na (COP29) Türkiye üst düzey katılım sağlayacak.
11-22 Kasım'da Bakü'de düzenlenecek COP29’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere hükümet üyeleri, kamu ve sivil toplum kuruluşları ile uzman ve akademisyenlerin yer aldığı geniş bir heyet katılıyor.
Dubai’de yapılan bir önceki zirveye Türkiye, 1045 delegeyle katılarak diğer ülkeler arasında yedinci sırada yer almıştı.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), dünya emisyon hedeflerine ulaşma yolunda ilerlerken BM iklim zirvesi finans konusuna odaklanacağını paylaştı.
UNEP, "Bakü kentinde biraraya gelecek olan dünya liderlerinin, iklim kriziyle boğuşan gelişmekte olan ülkelere milyarlarca doların nasıl aktarılacağını tartışmaları bekleniyor” açıklaması yaptı.
Liderlerin 2023’teki zirvede fosil yakıtlardan uzaklaşma ve yenilenebilir enerji yatırımlarını üç katına çıkarma taahhüdünü nasıl yerine getireceklerini araştıracakları toplantı, “finans COP'u” olarak adlandırılıyor.
İhtiyaç duyulan finansman, ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltmalarına ve iklim değişikliğine uyum sağlamalarına yardımcı olmak için önemli bir aşamayı teşkil ediyor.
UNEP’ten yapılan açıklamada “Herhangi bir anlaşma, gelişmiş ülkelerin 2020 yılına kadar yıllık 100 milyar ABD doları sağlamayı taahhüt ettiği 2009 yılında belirlenen bir hedefin yerini alacaktır. Son tarih iki yılla kaçırılmakla kalmadı, aynı zamanda UNEP'in Uyum Açığı Raporu serisinde sürekli vurgulandığı üzere, tüm iklim eylemleri için öngörülen 100 milyar ABD Doları, uyum eylemi için gerekli finansmanı karşılamak için ne yazık ki yetersiz” denildi.
UNEP’in Emisyon Açığı 2014 raporuna göre sera gazı emisyonlarında daha iddialı kesintiler yapılmadığı takdirde, dünya bu yüzyılda 2.6°C ila 3.1°C'lik bir sıcaklık artışına doğru ilerleyecek.
“İnsanlığın kaderi bu finansmana bağlı”
Uluslararası Af Örgütü, COP29 öncesinde bir açıklama yayımlayarak iklim zirvesinde liderlerin, tüm karar alma süreçlerinde insan haklarını merkeze alarak ihtiyaçlara dayalı iklim finansmanını, çok büyük oranda artırmayı ve tüm sektörlerde fosil yakıtlardan tamamen, hızlı, adil ve finanse edilmiş bir şekilde uzaklaşmayı taahhüt ederek iklim adaleti taleplerini dikkate alması gerektiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard konu hakkındaki açıklamasında, “Devletler COP28 kararını esas almalı ve fosil yakıtlardan tamamen, hızlı, adil ve finanse edilmiş bir şekilde uzaklaşmayı taahhüt etmelidir. Bu da düşük gelirli ülkelerde sıfır karbon ekonomilerine adil geçişlerinin finanse edilmesine yardımcı olmak için çok büyük oranda artırılan bir iklim finansman hedefi -en az yılda bir trilyon dolar- üzerinde anlaşmayı gerektirecek. Bu konuda bir anlaşma doğrultusunda hâlâ bir gelişme kaydedilememiş olması şok edicidir. Bir trilyon dolar yüksek bir maliyet gibi görünebilir; ancak insan hakları ve mevcut düzeni sürdürmenin ekonomik maliyeti hesaba sığmaz. İnsanlığın kaderi buna bağlı” dedi.
Türkiye’nin “2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi” COP29’da açıklanacak
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum başkanlığında, 4 Kasım’da toplanan İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nda (İDUKK), Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadeledeki stratejisi ve COP29 hazırlıkları değerlendirildi.
Toplantı sonunda alınan kararlar çerçevesinde Türkiye’nin, “2053 Uzun Dönemli İklim Değişikliği Stratejisi”nin COP29 Taraflar Konferansı’nda tüm dünyaya ilan edileceği kamuoyu ile paylaşıldı.
COP29'da ortaya konacak yol haritasının, “Türkiye’nin iklim krizine karşı kararlı adımlar atmasını sağlayarak ülkemizin yeşil kalkınma hedeflerine ulaşma sürecinde atacağı adımları belirleyecek” denildi.
İklim Değişikliği Konferanslarını yerinde izleyen Sabancı Üniversitesi İklim Değişikliği Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Bu yıl da COP29 başkanlığının fosil yakıt üreticisi ülkeleri iklim finansmanı verecek ülkeler arasına sokma çabası içinde olacağını görüyoruz” dedi.
Türkiye bir yılda neler yaptı?
COP28 Dubai’de, Türkiye’yi temsil eden isimlerden biri olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın İklim Değişikliği Başkanı Prof. Dr. Halil Hasar, VOA Türkçe’ye Türkiye’nin bir yılda katettiği yolu şöyle özetledi: Ulusal Katkı Beyanımızı uygulamak üzere İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’nı 2024-2030 yıllarını kapsayacak şekilde hazırladık. Bu strateji 2030 yılına kadar ülkemizin yapacağı yatırımları ve faaliyetleri ortaya koyuyor. Enerji, sanayi, binalar, ulaştırma, atık, tarım, AKAKDO, karbon fiyatlandırma ve Adil Geçiş olmak üzere toplam 9 sektörün ele alındığı ve 49 strateji ve 260 eylemden oluşan plan, bütüncül olarak ülkemizin kalkınma planına ve sektörel planlarına uygun hazırlandı.”
“COP28 sonrası iklim değişikliğine uyum için önemli adımlar attık” diyen Hasar, uyum planı kapsamında “12 sektör, 40 strateji ve 129 eylemden oluşan strateji ve eylem planının özellikle kentlerin uyum kapasitesini artırmak, su kaynaklarının korunması, tarım sektöründe sürdürülebilir üretim tekniklerinin geliştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin ve ekosistem hizmetlerinin korunması” gibi kritik alanlarda somut adımlar atıldığını belirtti.
Hasar, yatırımları çevreye ve iklime duyarlı hale getirmek ve yeşil finansman kaynaklarından yararlanmak için Ulusal Yeşil Taksonomi mevzuatını hazırlayıp bu yıl sonunda uygulamaya geçmeyi amaçladıklarını belirterek, bununla hangi yatırımların çevresel olarak sürdürülebilir olduğunu ortaya koyacak ilke ve teknik kriterlerin belirleneceğini belirtti.
Halil Hasar, “Paris Anlaşması ile yeni bir döneme giren şeffaflık raporlamalarının bu zirvede yapılacak olması, ülkelerin iklim eylemi için yaptıklarını ve kolektif olarak tüm politika ve uygulamaları görmemiz açısından kritik bir öneme sahip” dedi.
Hasar, gelinen noktayı “Bir önceki küresel hedef olan 100 milyar dolarlık iklim finansmanı hedefi 2022 yılı itibari ile gerçekleştirildi. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere 2022 yılında 115.9 milyar dolarlık iklim finansmanı sağladı” diyen Hasar, COP29’dan beklentiyi ise “Özellikle azaltım ve uyumda COP28’de alınan kararların bir adım öteye taşınması” şeklinde özetledi.
Ulusal düzeyde iklim eyleminin yasal altyapısını güçlendirmek ve böylece daha hızlı hareket edilmesini sağlamak amacıyla İklim Kanunu hazırlandığını belirten Hasar, bu kanunun pek çok ülkeye örnek olacağını belirtti.
“Fosil yakıtlara bağlılık sürüyor” eleştirisi
Dr. Ümit Şahin’e göre, bu planlara rağmen Türkiye bu yıl içinde COP28'de alınan kararlara karşın tatmin edici bir politika değişikliğine gitmedi. İklim uzmanlarına göre iklim değişikliğinin ana sorumlusu fosil yakıtlar.
Şahin de bu hatırlatmayı yaparak “Hala Türkiye’nin kömürden çıkış hedefi yok, hala mutlak emisyon azaltım hedefi yok. Hala az gelişmiş ülkelere yönelik iklim finansmanına ismini koyarak katkıda bulunmuyor” diyen Şahin’e göre “bu yıl ekonomisinin büyüklüğüne ve emisyonlarının artış hızına uygun olarak Türkiye'nin daha sorumlu bir politika izlemeye başlaması gerekiyor”.
Şahin, bunun ilk adımı olarak yapılacakları anlatırken, “Yeni kömürlü termik santral projelerini durdurmak ve kömürden çıkış takvimini tartışmaya açmak olumlu olacaktır” dedi.
“Türkiye'nin artık Kömürden Çıkış İttifakı'na üye olması gerekiyor” diyen Şahin, “Ben ayrıca Türkiye’nin, Küresel Metan Taahhüdü'ne de imza atması gerektiğini düşünüyorum. Bütün bunlar Türkiye'ye iklim finansmanı akışını da kolaylaştıracaktır” dedi.
Forum