Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'la MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara’da yerel seçimlerde vatandaşlardan “beka”, “terör” ve “dış tehdit” gerekçeleriyle Cumhur İttifakı’na oy vermelerini talep etti.
Erdoğan ile Bahçeli, 31 Mart’taki yerel seçimler dolayısıyla bugün Ankara Hipodromu’nda düzenlenen mitinge birlikte katıldı ve başta AKP’li Ankara Büyükşehir Başkanlığı adayı Mehmet Özhaseki gibi ittifak adaylarına oy verilmesini istedi. Her iki lider, “Ankara’nın eğer CHP’nin adayına oy vermesi durumunda terör örgütlerine, PKK’ya oy vereceği” yönündeki iddialarını tekrarladı.
AKP Lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son virajdayız. İnşallah 31 Mart’ın akşamında Ankara’yı sizler taçlandıracaksınız. AK Partili kardeşlerim kendi içinde birlik beraberlik, MHP’li kardeşlerim kendi içinde birlik beraberlik ve her ikisi Cumhur İttifakı olarak bir ve beraber. İnşallah kendi aralarında oy kaybına fırsat vermeden sandıkları patlatacağınıza inanıyorum” sözleriyle ittifak oylarında bölünme olmaması çağrısı yaptı.
Erdoğan, yerel seçimler söz konusu olmasına karşın seçim sürecinde savunduğu üzere 31 Mart günü “Türkiye’nin geleceği yani bekası” için oy verileceği görüşünü yineleyerek, hem terör hem de dış tehdit bulunduğu görüşlerini ön plana çıkardı. Erdoğan, “31 Mart sandıklar hesaplaşma değil geleceğimizi tayin etme yeri haline dönüşecektir. Bunun için 31 Mart'ta demokrasi ve kalkınma yolunda durmak yok yola devam. Bunun için terör örgütlerinin emrindeki yapıların desteğiyle karşımıza çıkanların yüzlerindeki maskelerini düşüreceğiz. Bunun için 31 Mart’ta dünyanın öteki ucundan bizi tehdit edenlere mesajlara şöyle sağlamından bir cevap vereceğiz. Hem de öyle bir cevap vereceğiz ki bir daha kimse bu millete parmak sallama cesareti bulamayacak” dedi.
Erdoğan, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin konuşmasından seçilmiş bölümlere yer verilmiş bir videoyu da miting alanındaki izlettirerek, ana muhalefet partisi CHP’nin terör örgütü bağlantılı siyasi hareketle birlikte çalıştığı yönündeki görüşlerini de tekrarladı. Temelli’nin Kürt olmadığını ama Kürtler üzerinden geçindiğini de savunan Erdoğan, “Peki her gün dozu artan bu küstahlıklara CHP’den bir tepki geldiğini gördünüz mü? Bu tehdit diline, ittifakın diğer ortaklarından bir itiraz yükseldiğini duydunuz mu? Bu pervasızlığa adaylarından herhangi bir itiraz işittiniz mi? İtiraz edemezler, seslerini dahi çıkaramazlar. Çünkü bunlara 'Bizim oyumuzla seçildiğinizi bileceksiniz' denilerek, ültimatom peşinen verildi” diye konuştu.
MHP Lideri Bahçeli de, Erdoğan gibi seçmenlerden aynı görüşler ile oy talebinde bulundu. Bahçeli, “31 Mart seçimleri Ankara için uçurumdan önceki son çıkıştır. 31 Mart seçimleri Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişinden sonraki ilk mahalli idareler seçimidir. 8 gün sonra yalnızca belediye başkanı seçmeyeceğiz, belediye meclis üyesi, köy ve mahalle muhtarı belirlemeyeceğiz. Bunların önünde ve üstünde milli bekamızın, Ankara'nın tarihsel ve egemenlik haklarının teyidini ve tescilini yapacağız. 31 Mart yalanla doğru, sahtekarlıkla sadakat, terör sevicilerle Türkiye sevdalıları arasında yapılacak en kritik seçim olacaktır. 8 gün sonra ya beka diyeceğiz ya belaya boyun eğeceğiz. Ya yurdum diyeceğiz ya da yutulmaya razı geleceğiz. Cumhur İttifakı, milli var oluşumuzun hizmetkarıdır, milli onurun güveni, milli ömrün güvencesidir. Buna karşılık zillet ittifakı kumpastır, komplodur, karanlıktır, kaostur, kavgadır, kargaşa güvertesidir. Ankara dün zilleti reddetti, cumhuriyetin zirvesine yükseldi, dün rezaleti defetti Türkiye'nin haklı gururu sayesinde tırmandı. İnancım odur ki yine başaracak, yeniden bir tarih yazacaktır. Cumhur İttifakı olarak buna and içtik” dedi.
CHP’yi sert sözlerle hedef alan Bahçeli, Millet İttifakı için de “zillet ittifakı” söylemini sürdürdü. Bahçeli, “Beka sorunu yok demek, Türklerin Anadolu'dan nihai olarak çıkarılmasını projelendiren tarihi şark meselesine göz yummak demektir. Beka sorunu yok demek, Ankara'nın başkent olarak tarih sahnesine çıktığı sürecin kesilmesi demektir. Beka sorunu yok demek, hak ile batılın, haç ile hilalin, iman ile küfrün, millet ile zilletin tarihi mücadelesini unutmak demektir. Tehdit açıktır, karşımızdaki seçenek bellidir. Ya bu topraklar üzerinde yaşayan Türk milleti bir ve bütün tutulacak ya da acıklı ve kanlı şekilde bölünüp parçalanacaktır” diye konuştu.
Bahçeli, ayrıca Millet İttifakı’nın adayı CHP’li Mansur Yavaş’ı da eleştirerek, “Eski ülkücüymüş, eski MHP’liymiş... Bunların hepsi masal, hepsi fasa fisodur. Ya ülkücüsündür, ya değilsindir. Ya MHP’lisindir, ya da değilsindir. Arası yoktur, ortası yoktur. HDP’ye el avuç açan birisinin boğazına İmralı yuları geçmiş, istikameti Kandil’e çevrilmiştir. Dün CHP’yi kötülerken, bugün CHP’nin filikasına binen bir şahsiyetin siyasi ahlakı, siyasi çizgisi olmayacak, olamayacaktır” ifadesini kullandı.
Bu arada miting alanında “milliyetçi” mesajlar içeren pankart ve afişler ağırlıktaydı. Ankara genelinden pek çok seçmen alandayken, Erdoğan da emniyetten aldığı bilgi itibariyle mitinge en az 450 bin kişilik katılım sağlandığını açıkladı.
Miting konusunda ayrıca basın mensuplarına “Cumhurbaşkanlığı Akreditasyonu” uygulandı ve pek çok basın mensubu basın kartı sahibi olmalarına rağmen basın bölümüne alınmadı. Halkın arasında miting izlemek isteyen basın mensuplarına ise, kamera, ses kayıt cihazı gibi malzemeleri olmaması şartıyla ancak izin verilebileceği belirtildi.
