MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin girişim ve açıklamalarıyla başlayan süreçte, Abdullah Öcalan’ın vereceği mesaj merakla beklenirken DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, mesajın videolu olarak iletilmesini istedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, ‘mevzuat uygun değil’ sözlerine tepki gösteren Bakırhan, görüntülü mesaj için bir yol bulunması çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Tunceli 2. Olağan Kongresi’ne katıldı. Kongrede bir konuşma yapan Bakırhan’ın gündeminde son aylardaki çözüm tartışmaları vardı. “Kürt meselesi var oldukça bu ülkede ekonomi düzelmez” diyen Bakırhan, “3 trilyon dolarını, Kürt anadilini konuşmasın, Dersim inancını yaşamasın diye savunmaya harcayan kaybeder. Kaldı ki; artık oraya harcayacak milyon dolarlar da kalmadı, bırakın 3 trilyon doları” dedi.
Bakırhan: “(Öcalan’ın yapacağı) Çağrı, bizim mücadelemizin son bulduğu anlamına gelmiyor”
Öcalan’ın merakla beklenen mesajına da vurgu yapan Bakırhan, çağrının mücadelelerinin sona ereceği anlamına gelmediğini söyledi. Öcalan’ın yapacağı çağrı ile “beka” ve “güvenlik” tartışmalarının sona ereceğini savunan Bakırhan, “O çağrıdan sonra bu kayyumcu anlayışın ne yapacağını somut adımlarla göreceğiz. Çağrı, bizim mücadelemizin son bulduğu anlamına gelmiyor. Aksine daha güçlü ve demokratik bir zeminde örgütlenerek, büyüyerek mücadele edeceğiz. “Beka” ve “güvenlik” sopasını bunların elinden alacağız. O zaman, kimin samimi olup olmadığını göreceğiz. O zaman, kimin çözümden yana olup olmadığını göreceğiz. O zaman, kimin gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesinden yana, kimin de bu mevcut politikalardan yana olduğunu hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
Bakırhan’dan görüntülü mesaj çağrısı
Bakırhan’ın konuşmasında sık sık vurgu yaptığı Öcalan’ın mesajının nasıl geleceği de günlerdir tartışılıyor. Tartışmalarda, Öcalan’ın mesajını görüntülü göndereceği iddiaları öne çıkıyor. Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, iki gün önce katıldığı bir televizyon programında bu iddiaları yalanladı. Tunç, “Mevzuatımızda bir hükümlünün videoyla kamuoyuna seslenmesi gibi bir durum söz konusu değil. Yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak lazım. Hedefimiz ülkemizi terörden temizlemek" dedi.
Bakırhan Tunç’un bu açıklamasına “Sanki İmralı’da hukuk uygulanıyor” sözleriyle tepki gösterdi. Bakırhan, Öcalan’ın mesajının görüntülü olarak ulaştırılması için bir yol bulunması çağrısı yaparak MHP Lideri Bahçeli’nin, “Meclis’e gelsin, çağrı yapsın” konuşmasını hatırlattı. Bakırhan, “Sayın Öcalan’ın yapacağı bu tarihi çağrının anı anına Türkiye halklarıyla buluşmasını sağlayacak bir yol ve yöntem bulmanız gerekiyor. Sayın Bahçeli, ‘Meclis’e gelsin, çağrı yapsın’ demişti. Artık gerisini siz bulun Sayın Bakan. Eşit yaşayacağımız bir Türkiye formülasyonunu içeren yol haritasını açıklayacağı zaman Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin, söylemlerinin, sözünün, mimiklerinin ve canlı görüntüsünün, Türkiye halklarıyla buluşacağı bir yol ve yöntem bulmaya davet ediyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin birçok yerini gezerek, insanların rızasını almaya çalıştıklarını belirten Bakırhan, hükümeti ve Adalet Bakanı Tunç’u, ciddi davranmamakla suçladı. Sorumluluğun AK Parti’de olduğunu savunan Bakırhan, şunları söyledi: “Biz gecemizi gündüzümüze katıyoruz ama beyefendilerdeki rahatlığa bakar mısınız? ‘Tarihi bir çağrı yapsın ama toplum onu görmesin’. Bu ciddiyet değil. Sizi ciddiyete davet ediyorum. 100 yıllık bir meselenin çözümü konusunda çağrı yapacak en önemli muhatabın, bütün örgütünün ‘başmüzakereci’ dediği muhatabın bir an önce o hücreden çıkarılıp sağlık ve iletişim koşullarının sağlanması, AKP hükümetinin boynunun borcudur. Bu sorumluluk onlardadır.”
Öcalan ne zaman açıklama yapacak?
Öte yandan Avrupa’daki Alevi örgütlerinin düzenlediği toplantılara katılmak üzere İngiltere’ye giden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Abdullah Öcalan'ın açıklamasının Şubat sonu ya da Mart başında olabileceğini söyledi. Hatimoğulları, açıklamanın içeriğiyle ilgili tahminlerini şu sözlerle dile getirdi: “’Kürt sorununun çatışma ve şiddetten arındırılarak, barışçıl, demokratik ve hukuki bir zeminde çözümünün sağlanması’ olacaktır. Bunu Sayın Abdullah Öcalan’ın kendi kullandığı kavramlar ile bire bir söylüyorum. Heyetle yapılan görüşmelerin tümünde ‘ortak yaşam’, ‘Türk-Kürt kardeşliği’ ve aynı zamanda Türkiye’de bulunan tüm halkların inançları, eşit yurttaşlık temelinde haklarının tesis edilmesi ezcümle, demokratikleşme dışında ve demokratik toplumu inşa etme dışında bir çözümün olmadığı vurgusunu her fırsatta ifade etmiştir"
Hatimoğulları, Öcalan’ın ikinci görüşmesinde, geçen yıl Diyarbakır’da kaybolduktan sonra cesedi bulunan Narin Güran cinayetinin de gündeme geldiğini ifade etti.
Forum