Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, PKK’nın silah bırakma için “koşullar sağlanmalı” açıklaması yaptığını belirterek, “Biz de diyoruz ki gereken her şey yapılmalı. Ortaya cesur bir irade konuldu. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Bahçeli, Sayın Öcalan bu konuda açıklamalar yaptı. Şimdi bu memnuniyet verici açıklamaların gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu iradeyi gösterecek tutum ortaya çıkmalı” dedi.
İktidarca “Terörsüz Türkiye”, Kürt siyasi hareketince ise “Barış ve Demokratik Toplum” olarak adlandırılan süreç kapsamında; İmralı Adası’nda tutuklu Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrı metni sonrasında neler olacağı gündemde.
ABD ve AB’nin de terör örgütleri listesinde bulunan PKK’nın 1 Mart’ta çağrıya “koşullar sağlanırsa” uyma açıklaması itibariyle TBMM zemininde yasal değişiklikler olabileceği iddiası tartışılıyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Hukuk devletinde gizli pazarlıklar olmaz. Kesinlikle böyle bir pazarlık, bir al-ver süreci, siz bunu yaparsanız bu yapılacak şeklinde bir durum sözkonusu değil” açıklamasına karşılık AK Parti ve süreçte öncü rol oynayan MHP’nin atacağı adımlar bekleniyor.
Bu noktada, MHP Lideri Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş’ın yanısıra Tuncer Bakırhan, Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile telefonda görüştü. Bahçeli’nin görüşmelerinde, karşılıklı iyi niyet ve süreci destekleme yönünde mesajlar verdiği aktarıldı. Bahçeli’nin, Demirtaş’ı özellikle GazeteDuvar’da yayımlanan yazısında Erdoğan ve Öcalan’ın yanısıra kendisiyle ilgili “Allah uzun ömür versin” duası nedeniyle aramak istediği bilgisi paylaşıldı.
Ayşegül Doğan da, bugünkü DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı kapsamında basın toplantısında soruları yanıtladı. Doğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partili isimleri telefonla aradığını doğruladı.
“Demirtaş’ın İstanbul’a götürülmesi bir hak, Öcalan’ın görüntüsü paylaşılmalı”
Doğan, basın toplantısında, 1 Mart’ta İstanbul’da ameliyat olan Başak Demirtaş’a geçmiş olsun dileklerini iletti. Medyada Selahattin Demirtaş’ın Adalet Bakanlığı’na başvurarak ameliyat esnasında eşine refakat etmek için izin istediği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayıyla iznin çıktığı iddia edilmişti.
Doğan, “Partiler arası diyalog, liderler arası diyalog bizim bugüne kadar zaten savunduğumuz şeylerden. Dolayısıyla bu diyalog ve temas memnuniyet verici” ifadesini kullandı.
Doğan, Demirtaş’ın İstanbul’a hastane ziyareti izniyle ilgili “Bu da yeni bir şey değil. Sevgili Selahattin Demirtaş’ın babası rahatsızlandığında -burada bir kez daha rahmetle yad edelim- babasını görmeye gitmişti. Bu son derece normal ve kullanılması gereken bir hakkın bu şekilde özel izne tabi tutulması zaten eleştirilmesi gereken konulardan biri. Kullanılan hak, normal koşullarda kullanılabilmesi gereken bir hak” eleştirisinde bulundu.
Doğan, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, Öcalan’ın 27 Şubat günü açıklanan “Barış ve Demokrasi Çağrısı” metnini okumasına ilişkin sesli görüntü kaydı yapıldıysa dahi bunun kamuoyuyla paylaşılmayacağı açıklamasına ise tepki gösterdi. Doğan, “Bir video görüntü var ama biz bunu niye göremiyoruz, Sayın Öcalan’ın sesini niye duyamıyoruz? Bu görüntü niye kamuoyu ile paylaşılmıyor? Her şey bu ülkede mevzuatlara uygun yapılsaydı, bu mevzuatlar da insanların özgürlükleri lehine yapılsaydı, zaten bugün bu tartışmalar da olmazdı” ifadesini kullandı.
DEM Parti: “Şu anda Türkiye’de sistem tartışması yapılamıyor, yeni anayasa ihtiyaç”
Doğan, Anayasa değişikliği pazarlığı iddiası bağlamında parlamenter sistem mi yoksa mevcut sisteme mi devam edilmesi konusunda DEM Parti’nin tutumuyla ilgili soru üzerine, Türkiye’nin demokratik yeni anayasaya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Doğan, özetle, “Partimiz, demokrasiyi ilk kez kavramsallaştırmıyor. Bizim programımız zaten bunun üzerine kurulu: Türkiye nasıl demokratikleşir, Kürt meselesi nasıl çözülür? Ve neden ikisi birbirinden ayrılamaz? Neden Kürt meselesi çözülmezse Türkiye demokratikleşemez? Parlamenter sistem mi yoksa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi mi sorusuna gelelim. Biz bu konuda fikrimizi her zaman açık bir biçimde ifade ettik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne karşı en demokratik ve kararlı mücadeleyi sergileyen ve bunun en çok mağduru olan siyasi partiyiz. Geçmiş parlamenter sisteme ilişkin eleştirileri de olan bir partiyiz. Bunu kabul etmeliyiz. Parlamenter sistem eğer Türkiye’deki dertlere deva olsaydı, muhalefet bloku ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ adı altında bir metinle kamuoyunun karşısına çıkmazdı. Demek ki parlamenter sistem de Türkiye’de bazı sorunları çözemedi. Bu açık” dedi.
Doğan, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin ne sorduğunuz soruların içeriğine ilişkin bir gündem var şu anda Türkiye’de ne böyle bir tartışma konusu var. Sistem tartışması yapılamıyor ki Türkiye’de. O kadar daraltılmış bir ifade özgürlüğü alanıyla karşı karşıyayız. Sözünü ettiğiniz başlıklar gündeme gelirse, elbette ilgili kurullarımız toplanıp bu konuya ilişkin görüşümüzü açıklayacaktır. Şu anda olmayan bir gündemle ilgili MYK’mız adına konuşamam” diye ekledi.
PKK’nın açıklaması kapsamında, “Devlet ve iktidara sözkonusu koşulların sağlanabilmesi için gerekeni yapması için de çağrı yapıyoruz. Hız önemli, bunu zamana yaymamak önemli” diyen Doğan, “O koşullar nedir?” sorusu üzerine iktidarca DEM Parti’yle paylaşılmış bir yol haritası olmadığını söyledi.
Doğan, “DEM Parti’ye iletilmiş belirlenmiş bir yol haritası olsaydı veya bizim yürüttüğümüz bazı görüşmeler sonucunda üzerinde uzlaşılan bir yol haritamız bulunsaydı ya da DEM Parti İmralı Heyeti tarafından bize aktarılan başka başlıklar ya da konular olsaydı, bunları sizinle paylaşırdık. Ancak yol haritası çok kolay. Hepimizin muzdarip olduğu, mahrum kaldığı bazı şeylerden bahsediyoruz; eşitlik, adalet, özgürlük, örgütlenme ve ifade etme özgürlüğü. PKK açıklamasında, son derece açık biçimde ‘koşullar sağlanmalı’ diyor. Orada açık bir açıklama var. Sayın Öcalan’ın da çağrısı açık. Ortaya cesur bir irade konuldu. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Bahçeli, Sayın Öcalan bu konuda açıklamalar yaptı. Şimdi bu memnuniyet verici açıklamaların gereğinin yerine getirilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu iradeyi gösterecek tutum ortaya çıkmalı. Savaşın kazananı olmaz ama barışın kazananı olur” diye konuştu.
Forum