Erişilebilirlik

Erdoğan: 'Türkiye DEAŞ’la Mücadele Etmedi Demek Obama Yönetiminin İftirası'


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump’la ilk yüz yüze görüşmesini salı günü Washington’da yapacak.

Türkiye, Barack Obama’nın başkanlığının son iki yılında iyice bozulan Türk-Amerikan ilişkilerinin tamir edilmesi için Demokrat Parti adayı Hillary Clinton’dansa Cumhuriyetçi Parti adayı Trump’ın seçilmesini olumlu buluyordu.

Trump’ın seçilmesi Ankara’da beklentileri yükseltse de 20 Ocak’ta resmi olarak göreve başlayan yeni başkanın en son geçtiğimiz hafta Rakka operasyonu kapsamında YPG’ye silah yardımı yapılması kararını imzalaması iki ülke arasındaki soğuk rüzgarların şiddetlenmesine yol açtı.

Erdoğan: Müttefiksek ittifak içinde karar almalıyız yoksa başımızın çaresine bakmalıyız

Çin Halk Cumhuriyeti’nde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaret sırasında kendisini takip eden gazetecilere yaptığı açıklamalar da bu durumu iyice gözler önüne serdi.

Cumhurbaşkanı’nı ziyareti öncesi temaslarda bulunmak üzere 5 Mayıs tarihinde ABD’ye giden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ziyareti öncesi ön temaslarda bulunduğunu belirten Erdoğan, Adalet Bakanı dışında Washington yönetimiyle yapılan tüm görüşmelerin temel eksinin Suriye ve YPG/PYD olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı, “Şimdi de nihai görüşmeyi biz yapacağız. Ondan sonra da nihai kararımızı vereceğiz. Eğer stratejik müttefiksek ittifak içinde karar almamız lazım. İttifaka gölge düşecekse başımızın çaresine bakmamız lazım. Biz bu ittifakı Türkiye’nin aleyhine olacak yaklaşımlara boğduramayız. Bunu özellikle ifade etmem lazım” dedi.

“Türkiye’nin DEAŞ’la mücadele etmediği Obama yönetiminin iftirasıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ve Türkiye’de sık sık telaffuz edilen “Türkiye IŞİD’le mücadelede Amerikan talepleri ağırdan aldı, Obama yönetimi de sonrasında PYD’de yatırım yaptı” iddialarını kesin bir dille reddetti:

“Bu tepeden tırnağa yalandır. Bunu kim söylüyorsa tamamıyla zırvadır, yalandır, uydurmadır, iftiradır. Bir kere, daha Amerika DEAŞ tehlikesini fark etmeden önce, Türkiye bunu fark etmiş ve ona karşı tavrını en sert şekilde ortaya koymuştur. Eğer biz bu tavrı ortaya koymamış olsaydık DEAŞ bu bocalamanın içine girmezdi. Irak’ta biz mi varız? Orada kim var? Koalisyon güçlerinin başında kim var? ABD var. DEAŞ Musul’a girdi mi, girdi. Ambar’a girdi mi, ne yaptılar? Hiç... Ama orada üssümüze saldırmaya yeltendiler, biz derslerini verdik. Bizim oradaki üssümüzü hazmedemediler. Biz dedik ki kusura bakmayın o üs orada kalacak. O üs Peşmerge’yi yetiştirdi. Ninova Muhafızları orada yetişti. Kime karşı? DEAŞ’a karşı. Bunu yapan biziz. DEAŞ’a karşı bizim mücadele vermediğimizi söylemek Türkiye’ye ihanettir. Obama yönetiminin iftirasıdır.”

“DEAŞ’ın hedefinde ben varım”

Erdoğan, IŞİD’in yayın organları olan Konstantiniyye ve Rumiyah’da kendisinin hedef gösterildiğini de hatırlattı:

“Başından beri Tayyip Erdoğan neden, batı basınının olduğu gibi DEAŞ’ın da hedefindedir? DEAŞ’ın hedefinde ben varım. Kendi yayın organlarında benim boy boy resimlerim var. Bu iftirayı atanların bu yayın organlarında resimleri var mı? Yok. Biz inandığımız şeyi inandığımız şekilde yaparız. Bu yola bu şekilde çıktık, bu şekilde yürüyoruz.”

“IŞİD terör örgütüdür, onunla işbirliği yapmak ABD’nin itibarını yok etmektir”

Türkiye’nin IŞİD’le mücadelede ne denli kararlı ve etkili olduğunu Fırat Kalkanı Harekatı’nda ispat ettiğini savunan Erdoğan, ABD Başkanı Trump’a Rakka ve Musul operasyonunu YPG’siz ama bölge ülkeleriyle yapmaya hazır olduklarını belki de son kez teklif edeceğinin ipucunu verdi.

Trump’ın Irak ve Suriye’ye Obama yönetiminin oluşturduğu ekiplerle baktığını savunan Türkiye Cumhurbaşkanı, “Ben de diyorum ki burada YPG’ye de PYD’ye ihtiyaç yok. Bunlar terör örgütüdür. DEAŞ ile mücadele için YPG ile işbirliğini şart telakki etmek, aslında koalisyonun ve ABD’nin itibarını yok etmektir. Bu mücadeleyi biz, NATO’da birlikte olduğumuz güçlerle bu bölgedeki diğer ülkelerle, Suudi Arabistan başta olmak üzere Katar, Lübnan, Ürdün hep beraber pekala yapabiliriz” dedi.

“Bugüne kadar 3 milyon Suriyeliye 25 milyar dolar harcadık ama yarın ne olacak?”

Türkiye’nin üç milyon Suriyeliye kapılarını açtığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de barınan Suriyelilere bugüne kadar 25 milyar dolar harcandığını ancak bu durumun daha uzun süre devam edemeyeceği mesajını da verdi:

“Bugün belki yarına kadar bunu kaldırıyoruz. 25 milyar doları bulduk. Ama yarın ne olacak? Bazı çareler bulmamız lazım. Nitekim şu anda vatandaşlığa alma konusunu gündeme getiriyoruz. Ana muhalefetin başındaki, ‘ülkenin kendi vatandaşları aç’ diyor. Eğer işe gelme noktasında vasıflara haizse sen onu işe alırsın. Kaçak mı çalıştırsın, adam doktor, adam mimar... Açalım önünü adam çalışsın. Kaçak olarak çalıştıramazsınız. Vatandaşlık verdikten sonra çalışma imkanı verirsiniz. Kendi vatandaşın olup da kaçak çalışan var. Biz kayıt altına alalım istiyoruz.”

Cumhurbaşkanı’nın gazetecilerle yaptığı görüşmede Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapmaması görüşmenin ağırlığının Suriye ve YPG üzerinde olacağının göstergesi.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG