Euro Bölgesi ekonomi ve maliye bakanlarının Brüksel’de yapılan zirvesinden sonra da Euro’nun geleceğiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Özellikle AB’nin kurucusu ve en büyük ekonomisine sahip Almanya’nın Euro projesini bir kenara itip yeniden Mark'a dönebileceği söylentileri başta Berlin olmak üzere siyasi çevrelerde ve piyasalarda tedirginlik yaratıyor.
Son haftalarını yaşadığımız 2010 yılı, Euro para birimi için 8 yıllık genç tarihinde şimdiye kadarki en kötü dönem olarak akıllarda kalacak. Daha bu yılın başında dünya çapında doları alt ederek en önemli para birimi olacağı konuşulan Euro, için artık çöküş senaryoları tartışılıyor.
Euro Bölgesi’nde Yunanistan’la başlayıp İrlanda’yla devam eden ve uzmanlara göre İspanya ve Portekiz’in de karşı karşıya oldukları borçlanma krizi Euro ile bağlantılı farklı yaklaşımları ve özellikle ileriye yönelik değişik planları gündeme getiriyor.
Almanya’da medyada ve uzmanlar arasında açıkça, siyasette de giderek yükselen seslerle ifade edilerek dillendirilen başlıca senaryo, ülkenin Euro’dan çıkarak eski ulusal para birimi olan Mark’a dönmesi. Gerçi Federal Hükümet ve Alman Merkez Bankası böyle bir plan olmadığını, tersine Berlin’in ve özellikle de Başbakan Merkel’in Euro’yu Avrupa’nın en önemli projesi olarak gördüğünü ve korumak istediğini sürekli vurguluyor. Ancak Merkel’in Ekim ayı sonunda Brüksel’deki AB zirvesinde kendi ağızından 2011’de krizlere dayanıklı yeni bir sistemin geliştirilmemesi ve İspanya ile Portekiz’in de krize girmesi durumunda Almanya’nın Euro Bölgesi’nden çekileceği tehdidinde bulunduğu söylentileri Berlin’in siyasi kulislerinde çok ciddiye alınıyor.
Pazartesi günü Euro Bölgesi maliye bakanlarının Brüksel’deki buluşmasında Almanya’nın Euro ülkelerinin, piyasaya birlikte ortak Euro tahvili sürülmesi önerisine karşı çıkması ve AB Kurtarma Fonu'nun genişletilmesi konusunda da red oyu kullanması bu yönde önemli sinyaller olarak yorumlanıyor.
Almanlar bundan sekiz yıl önce, ülkelerinin istikrar sembolü haline gelen Alman Mark’ını terk edip Euro’ya geçmekte çok zorlanmışlardı. Bugün bile çogu Alman bir mal ya da hizmetin karşılığını anlamak için Euro’lu fiyatları Mark’a çeviriyor. Kamuoyu araştırmalarına göre Almanların yüzde 60’ı da hemen Euro’dan çıkılmasını ve Alman Markı’nın geri getirilmesini istiyor. Halk, Yunanistan’a ve İrlanda’ya yönelik borç finansmanında Almanya’nın AB genelinde en ağır yükü çekmesinden şikayetçi.
Siyasi gözlemciler, Başbakan Merkel’in önümüzdeki yıl yapılacak toplam beş eyalet seçimini de hesaplayarak, kamuoyundaki Euro karşıtı bu atmosferden yararlanmak istediğini ve Euro’dan çıkma senaryolarının sonuçta yapay olduğunu savunuyorlar. Ekonomist Emre Kiraz’da Alman Markı’na dönüşün ülke ekonomisini kaosa sürükleyeceğini ve bunun küreselleşme sürecinde Alman ekonomisi için felaket anlamına geleceğini söylüyor.
Alman Ekonomi Bakanı Rainer Brüderle de Euro’dan çıkışın ülkenin rekabet gücünü kaybetmesi, işsizliğin artması ve refah seviyesinde hızlı bir düşüş anlamına geleceğini açıklayarak, piyasaları rahatlatmayı amaçlayan bir açıklama yaptı. Buna rağmen, Berlin’in siyasi gündemine damgasını vuran Euro tartışmalarında Başbakan Merkel’in Mark'a geri dönüş için gerekirse referendum yapabileceği senaryosu da konuşuluyor. Anlaşılan önümüzdeki kış aylarında AB’nin en büyük ekonomisine sahip Almanya’nın ortak para birimi konusunda alacağı tavır hem Euro’nun, hem de Avrupa Birliği'nin geleceğini belirleyecek.
