Erişilebilirlik

Evren'e 'Devlet Töreni' Tartışma Yarattı


Kenan Evren 2010'da Anayasa referandumunda oy kullanırken
Kenan Evren 2010'da Anayasa referandumunda oy kullanırken

Başkent'te tedavi gören 98 yaşındaki 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in ölümü, sosyal medyada "kötü bilirdik" etiketiyle karşılanırken farklı kesimler açısından da tartışma kaynağı olmayı sürdürüyor. 12 Eylül 1980 askeri darbesi mimarı görülmesi nedeniyle yaşamı boyunca siyasetinden ressamlığına değin tartışmalara konu olmuş Evren'in cenazesi de "devlet töreni" ile kaldırılacağı için farklı tepkilere yol açıyor.

Kenan Evren, 12 Eylül 1980 döneminde Genelkurmay Başkanı Orgeneral sıfatıyla parlamenter rejimi askıya alarak Milli Güvenlik Konseyi oluşturmuş ve başına geçmişti. Anayasa değişikliği için gerçekleştirilen 12 Eylül 2010 günkü halk oylamasının ardından 18 Ocak 2012 günü resmen başlayan ve ilk duruşması 4 Nisan 2012'de gerçekleşen 12 Eylül Davası'nda ise o dönemki Hava Kuvvetleri Komutanı, Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya ile birlikte yargılanmıştı. Darbe dönemi boyunca idamlar, işkenceler, faili meçhuller, kayıplar nedeniyle suçlanan isim olan Evren, "kurucu irade" olarak yargılanamayacağı yönünde savunma vermiş ve anayasa gereği hareket ettiklerini beyan etmişti. Ankara 10.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonucunda, 18 Haziran 2014'te, Evren ve Şahinkaya hakkında müebbet hapis cezası ve asker rütbe sökülmesi kararı çıkmıştı. Dava dosyası Yargıtay'a sevk edilmiş durumda iken Evren'in dün gece ölümüyle birlikte 89 yaşındaki Şahinkaya, davadaki tek sanık olarak geride kaldı.

Kenan Evren'in ölümü dün geceden itibaren Türkiye'de özellikle Twitter'da en çok yorumlanan konu başlığı oldu. Twitter'da cenaze sırasında imam tarafından merhum ile ilgili uğurlamaya gelmiş kişilere "Nasıl bilirdiniz?" sorusu yöneltilmesine göndermede bulunuldu ve #kötübilirdik etiketi açıldı. Bu etiket ile birlikte Evren aleyhine çok ciddi sayıda paylaşım yapılması dikkat çekti.

Amerika'nın Sesi de, 12 Eylül'ün mağdurları olarak tanınmış kesimlere, farklı görüşlerdeki kişilere Kenan Evren ile ilgili düşüncelerini sordu. Yargıtay'ın kesinleşmiş kararı olmaması nedeniyle 7. Cumhurbaşkanı ve Emekli Orgeneral sıfatlarından doğan yasal haklara sahip Evren'in naaşı için 'Devlet Töreni' yapılacağı bilgisi de farklı yorumlara neden oldu.

Peki 12 Eylül Davası'nın simge ismi olan ve 104 yaşında öldüğü ana değin yargılamayı izleyen Berfo Kırbayır (Berfo Ana) ne hissedirdi? Bu soruyu oğlu Mikail Kırbayır, Amerika'nın Sesi'ne yanıtladı. Kırbayır, Evren'in suçlu olduğunu yönündeki hüküm uygulanmadan ölmesini eğer bugün Berfo Ana yaşasaydı kahrolacağını söyledi.

Evren'in ölümü ve cenazesi hakkında Amerika'nın Sesi'ne yapılan dikkat çekici açıklamalar şöyle:

Sezgin: ‘12 Eylül korku yarattı’

İsmet Sezgin (12 Eylül Askeri Darbesi'nin devirdiği ve azınlık hükümeti olarak iş başına gelmiş Adalet Partisi Hükümeti'nin Maliye Bakanı):

“Allah rahmet eylesin diyorum. Bir ayeti kerime var Ölüyü hayırlı yad ediniz diyor. Kenan Evren Paşa saydığımız birisiydi. 12 Eylül döneminde Maliye Bakanı idim. O dönem Milli Selamet Partisi gensoru veriyordu ve hatta Dışişleri Bakanı ayrılmak zorunda kalmıştı. Benim hakkımda da gensoru verilmişti. O günlerde 12 Eylül gerçekleşti, ordu idareye el koydu haberi gelmişti. Süleyman Demirel espri yaptı o gün "İsmet seni düşüremeyince hepimizi düşürdüler" demişti. Maalesef Türkiye diğer darbe-muhtıra dönemlerinde olduğu gibi zaman kaybı yaşadı. Korku tablosu oluşmasaydı ama 12 Eylül toplumda korku, umutsuzluk yarattı. Diğer darbe ülkelerinde gerçekleşen oylama süreçleri aksine ülkemizde 1980 Anayasası ise halkoylamasında yüzde 91 kabul oyu aldı. (ABD'nin rolü) Dünyadaki yapılan bütün ihtilallerde CIA damgası vardır. Dolayısıyla Türkiye'de CIA parmağı görülmüştür. (Devlet Töreni) 12 Eylül'ün mağdur ettiği kişiler ve aileler başında da biz varız. Türkiye'yi ilerleme hayallerimizi yitirdik. Umudumuzu yitirdik. Ancak bildiğiniz üzere Yargıtay kararı onanmamıştır. Bunun yanı sıra halkın oyu ile hayata geçirilmiş anayasa ile birlikte 7. Cumhurbaşkanı olmuştur. Şimdi bu durumda devlet töreni olması tabiidir.”

78'liler: ‘Devlet töreni olursa dava açacağız’

Devrimci 78'liler Federasyonu Vakfı Başkanı Mehmet Özer:

“Mahkeme tarafından suçlu bulunmuştur. Generallikten aforoz edilmiş, rütbesi elinden alınmıştır. Yargıtay aşaması bahanesi yanlıştır. Eğer Hükümet, devlet töreni gerçekleştirirse "suçu ve suçluyu övdükleri için" davacı olacağız. Bu ülkede Nazım Hikmet şiiri okuduğu için, (İbrahim) Kaypakkaya'nın mezarına gitti diye suç cezası alan insanlarımız var. Şunu da unutmamalıyız sadece Kenan Evren'in yargılanması da değildir bizim talebimiz. Elimizde 12 Eylül'ün işkencecileri olarak görev yapmış bin 600 kişilik işkenceci listesindeki askerler, doktorlar, bürokratlar bütün darbe dönemi suçları failleri yargılanmalıdır.”

Cerek: ‘Anneler Günü arifesinde ölmesi manidar’

Devrimci 78'liler Federasyonu kurucularından Yılmaz Cerek:

“12 Eylül gerektiği gibi yargılanmadı. İdareciler hesap vermeli anlayışı ülkemizde yerleşmedi. Oysa bugünkü Türkiye'de her gelişmenin şifresi 12 Eylül'de saklı. Dolayısıyla 12 Eylül yargılanabilseydi, her şey açığa çıkabilseydi bugüne nasıl geldiğimizi anlayabilme imkanımız olurdu. Bu nedenle Kenan Evren, mahkeme önüne getirilmeliydi ama yapılmadı, korundu.”

(Devlet Töreni) Hükümet'in ve devletin tarihi ayıbı olacaktır. Hukuki sistemimizde müebbet hapis cezası alan kişiler hapishanede tutuklu olur. Ancak Evren hukuktan kaçırılmış oldu. Şimdi dosya Yargıtay'da gerekçesiyle cenazesini devlet töreniyle kaldırmak yanlıştır.

Ayrıca Anneler Günü arifesinde ölmesi yeterince manidar. Ana yüreğini dağlayan kişiydi. Anneler kendisinden hesap sorulmasını görmeliydi. Maalesef Anneler halen rahatlamadı.”

"Berfo Ana ölmesin diye dua ediyordu"

Mikail Kırbayır (Berfo Ana'nın oğlu / Darbede gözaltında kaybolan Cemil Kırbayır'ın ağabeyi):

“Kendi dünya görüşümle ölen arkasından yorum yapmakta Çelişki yaşıyorum. Kenan Evren binlerce insan hakkında yargısız infaz kararına imza attı. Binlerce insanı kamu hizmetinden mahrum etti. Binlerce insanın zindanlarda işkence ile sakat bırakılmasına neden oldu. Gerçekten eğer cenazesinde olsam imam sorduğunda nasıl güzel bir şey diyebilirim ki. 104 yaşına değin bir ana, anamız açısından oğlunun cenazesini Saklı tutmuştur. Birçok insanın ocağına acı ekmiş şimdi göçüp gitmiştir. Cezasına rağmen devlet töreni nasıl yapılacak anlayamıyorum. Bu devlet bizim devletimiz değil mi? Evren'in arkasındaki tabloyu diğer yöneticiler de düşünsün. Berfo Anamız, devlet töreni olacağını duysa idi, bir daha kahrolurdu. Bir daha evlat acısını yeniden yaşardı. Evren'in hep ölmemesi için dua etmişti ama adalet yerini bulmadan ölüm gerçekleşti.”

Cumartesi Anneleri: ‘Onu insanlık suçlusu bilirdik’

İnsan Hakları Derneği (İHD) Kayıplar Komisyonu ve Cumartesi Anneleri Sözcüsü Sebla Arcan:

“Türkiye'de ölen kişiler ardından musalla taşında imam sorar ‘Merhumu nasıl bilirdiniz?’ diye işte Cumartesi Anneleri'nin de yanıtı ‘Biz O'nu insanlık suçlusu bilirdik’ olacaktır. Yalnız O'nu değil O'nu insanlık suçları Hesabını vermekten kurtaran ve kollayan tüm iktidarları insanlık suçu ortağı biliyoruz. 1980'den sonra işbaşına gelmiş bütün iktidarlar 12 Eylül'ün hesabını sormamıştır. 12 Eylül Kenan Evren ile başladı ama halen bugün devam ediyor. Hesap sorulmadığı için Türkiye halen evrensel insan hakları değerlerinin ayaklar altına alındığı bir ülkedir.”

Aileler törene tepki gösterdi

Avukat Ahmet Cihan (Darbe döneminde gözaltında işkence ile öldürülen sol çizgideki Süleyman Cihan'ın kardeşi):

“Yargıtay'daki dava düşeceği kaygımız var. Ancak Tahsin Şahinkaya en azından yaşıyor ve bu nedenle Yargıtay'daki dosya tümüyle düşmeyecektir. Mahkeme kararıyla rütbesi sökülmüş durumda. İçimiz acıyor ama hukuki süreç böyle. Yargıtay aşamasında hukuken karar kesinleşmeden devlet cenazesi yapılması hukuki prosedür açısından kaçınılmaz. Ancak bizim içimiz acıyor.”

Yılmaz Yukarıgöz (12 Eylül Davası müdahili / Darbe dönemi idam edilen sol çizgideki Ramazan Yukarıgöz'ün kardeşi):

“Düzmece bir yargılama olmuştur. Yargıtay son bir yıldır temyiz davasını bekletmiştir. Yargıtay, Evren'in ölümünü beklemiştir. Ergenekon, Balyoz gibi yüzlerce sanıklı davalarda, Yargıtay hızlı kararlar almıştır. Oysa Evren ve Şahinkaya'nın olduğu iki sanıklı davada temyiz dosyayı kararı çıkmamıştır. Ülkemizde 12 Eylül yasaları da halen uygulanmaktadır. (Devlet Töreni) Bu ayıp olacaktır. 12 Eylül'ün yargılanacağını iddia edenler bu cenazeye katılacaktır kimisi gönüllü, kimisi belki zorunluktan. Kimisi katılmamak adına yurt dışına gidecektir. Bizler sadece Evren değil darbede görev almış tüm işkencecilerin de yargılanmasını istemekteyiz. Ama şimdi suçlu bulunmuş Evren devlet töreniyle gömülecektir.”

Destici: 'Allah rahmet eylesin diyemeyeceğim'

Mustafa Destici (Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı):

“Öncelikle Allah rahmet eylesin diyemeyeceğim. Allah ameliyle muamele etsin diyorum. Ne yaptı ise ahiret hayatında gereğini görecektir diye düşünüyorum. 12 Eylül Türkiye'ye facia yaşatmıştır. Binlerce insan ölümü, işkence görülmesi, haksız yargılanması Türkiye için felakettir. Türkiye demokrasine zarar vermiştir. Kenan Evren, darbeci beşli çetenin başıydı. Yargılandı ancak dosya henüz Yargıtay'daydı. Ayrıca üzücü ki Türkiye, 35 yıldır halen darbe anayasası ile yöneltiliyor. Bu ayıp devam ediyor. Umuyoruz ki bizim Saadet Partisi ile yürüttüğümüz ittifak ile 7 Haziran seçimi sonrasında bu ayıba son verme imkanımız olacak. Başta şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun şahsında o dönem acılar yaşayan, hayatımı kaybeden tüm ülkücü şehitlerimiz ailelerine de bu vesileyle başsağlığı diliyorum.”

Ülkücüler de tepkili

Remzi Çayır (12 Eylül Mağduru Ülkücüler Komisyonu Başkanı):

“İşkenceli o günler gözümün önüne geldi ölüm haberini aldığım dakikalarda. Bir diktatör öldü. Kim ki demokrasiye el koydu ise, nasıl Menderes'e zulüm yapanlar rahmetle anılmadığı gibi Evren de anılmayacaktır. Ülkücü şehitlerimize yeniden rahmet diliyorum. Şimdi Evren ahirette hesap verecektir. Üzüntü duymuyoruz. Allah yaptıklarının karşılığını versin. (Devlet Töreni) Yanlış buluyoruz. Mahkemece hakkında müebbet hapis cezası verilmişken yapılmamalı.”

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG