Erişilebilirlik

Eylem Tok ve oğlunun iade süreci birkaç hafta sonra gerçekleşebilir: Aci ailesi ve avukatları ne diyor?


Eylem Tok ve oğlu T.C.'nin avukatları mahkemeye yaptıkları başvuruda, itiraz haklarını kullanmak için iade işlemlerinin 60 gün dondurulmasını talep etti.
Eylem Tok ve oğlu T.C.'nin avukatları mahkemeye yaptıkları başvuruda, itiraz haklarını kullanmak için iade işlemlerinin 60 gün dondurulmasını talep etti.

1 Mart 2024’te İstanbul Eyüpsultan’da 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölümüne ve dört kişinin yaralanmasına sebebiyet veren trafik kazasından sonra annesi Eylem Tok ile birlikte Mısır üzerinden ABD’ye kaçan 17 yaşındaki T.C.’nin Türkiye’ye iadesine karar verildi.

Eylem Tok ve oğlu T.C.'nin avukatları mahkemeye yaptıkları başvuruda, itiraz haklarını kullanmak için iade işlemlerinin 60 gün dondurulmasını talep etti.

Savcı Kristen Kearney, anne-oğulun Türkiye’ye iadesinin 28 gün süreyle dondurulması yönünde görüş bildirdi.

Savcılık, bu sürede Tok ve Timur Cihantimur’un yapacağı itirazı mahkeme değerlendirirken Türkiye’ye iade işlemlerinin gerçekleşmeyeceğini kaydetti.

11 Mart’ta hakimin verdiği kararın ardından Eylem Tok ve T.C.’nin avukatının “iade sürecinin durdurulması için” savcılığa yaptığı başvuru sonrası iade işleminin en erken 28 gün sonra gerçekleşeceği, bu süre zarfında savunma makamının hukuki itiraz hakkını kullanabileceği bildirildi.

14 Mart’ta New York’ta ilk kez görüntülenen anne ile oğul 14 Haziran’dan beri Boston’da tutuklu bulunuyor.

Oğuz Murat Aci’nin ailesi ve avukatları ise iadenin gerçekleşmesi ve Türkiye’de yargılamanın başlatılması için yaklaşık bir yıldır hukuki mücadele yürütüyor.

Özer Aci: “Kararı öğrendikten sonra evladımın mezarına gittim”

Baba Özer Aci, haberi Salı günü akşam saatlerinde Boston’dan kendisini arayan bir gazeteciden öğrendiğini ve oğluna verdiği sözün gerçekleşeceği için buruk sevinç duyduğunu söyledi.

Özer Aci
Özer Aci

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aci, “Akşam 10.30 sularında televizyon izlerken Boston’dan İhlas muhabiri aradı ve haber verdi. Sonrasında Adalet Bakanlığı’ndan da aradılar. ‘İade kararı çıktı, bilgin olsun’ dediler. Çünkü birkaç kez bakanlığı aramıştım. Ben evladıma bir söz verdim, mücadele etme sözü. Sabah mezarına gittim koşa koşa. Dedim ki ‘Sen rahat uyu mücadeleye devam ediyoruz.’ Belki yolun yarısındayız, belki başındayız ama ediyoruz. Bunun tecrübesi yok. Bu iş başına geldikten sonra insan her şeyi öğreniyor, ağlayarak öğreniyor, üzülerek öğreniyor ama öğreniyor. Ayın 1’inde oğlumun hayattan koparışının yıldönümünü eda edecektik ama ondan önce de böyle bir müjdeli haber geldi, iyi oldu” dedi.

Özer Aci: “Kararı öğrendikten sonra evladımın mezarına gittim”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:13 0:00

“Bu zaman zarfında beni arayıp sormayan bu saatten sonra sorsa ne olur”

Özer Aci, T.C.’nin babası Bülent Cihantimur’la kazadan hemen sonra geçen Mart ayı başında biraraya geldiklerini, ondan sonra kendisinin bir daha aramadığını aktardı.

Aci, “İkinci günü irtibata geçti, ‘Bir kafede buluşalım’ dediler. Dedim ki ‘Liseli aşıklar mıyız, ne kafesi? Ben acılı bir babayım’. ‘Ofisime gelsin’ demiş. ‘Daha neler, benim evime gelmekten korkuyorsa aile dostumun evinde görüşelim’ dedim. Ertesi günü saat 1 gibi görüştük” diye konuştu.

“Maddi manevi benim yanımda olduğumu söyledi” diyen Özer Aci, şunları anlattı:

“Ben de ‘Maddi kısmı kenara bırakın, konuşalım’ deyince ‘Maddi kısmı konuşmayacaksak ben ne yapabilirim?’ diye sordu. ‘Eski eşini ve çocuğunu özel uçakla mı getirirsin tarifeli uçakla mı getirirsin neyle getirirsen getir’ dedim. Fakat şu ana kadar ‘Ben bu isteğinizi yerine getiremedim, kusura bakmayın’ veya ‘Ben bunu getirmiyorum’ diye bir şey söyleyen olmadı. Bugün bir yıl olmuş neredeyse. Bu zaman zarfında beni arayıp sormayan bu saatten sonra sorsa ne olur? Özür dilese ne olur?”

Özer Aci, yalnız Cihantimur ailesinin değil T.C.’nin arabasında olan çocuklar ile arka arabadaki arkadaşlarının ailelerinin de kendisiyle temas etmediğinin altını çizdi.

“Benim oğlumun kanayan yarasına parmak bassalar ne olurdu?”

Son bir yıldır yalnız Türk basınına değil İtalya, Fransa, İngiltere basınına da konuştuğunu söyleyen Özer Aci, oğlunun ölümüne sebep olan şeyin yalnız kaza değil, daha çok da vicdansızlık olduğunu vurguladı.

Aci, “Benim oğlumun kanayan yarasına parmak bassalar ne olurdu? Ne kaybederlerdi? Ama ne düşündüler? ‘Biz kaçarız. Yılanın deliğine saklanırız, orada dururuz.’ Ben daha önce demiştim, ‘Fizan’a gitseniz, yakanızı bırakmayacağım. Arkanızdayım, geleceğim sizi bulacağım ve adalete teslim edeceğim. Hesap vereceksiniz’. Ne kazandılar şimdi?” ifadelerini kullandı.

Avukat Orhan: “Kişiler Türkiye’ye getirildiğinde kaldığı yerden yargılama devam edecek”

Hacı Orhan
Hacı Orhan

Ailenin avukatı Hacı Orhan da T.C. ve annesi Eylem Tok’un iade edilmesi sonrası yargılamanın kaldığı yerden devam edeceğini dile getirdi.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Orhan, “İade kararı verildi. ABD Dışişleri Bakanlığı’na mahkeme yazı yazacak. Bizim Dışişleri Bakanlığımızla görüşüp iade süresi fiili olarak başlayacak. Kişiler Türkiye’ye getirildiğinde hemen havalimanında sağlık kontrolleri yapıldıktan sonra nöbetçi mahkemeye çıkarılıp kaldığı yerden yargılama devam edecek” dedi.

Avukat Orhan: “Kişiler Türkiye’ye getirildiğinde kaldığı yerden yargılama devam edecek”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:59 0:00

“Ölüme sebebiyet verme, yağma suçu ve haberleşme hürriyetinin engellenme suçları olmalı”

Savcılık henüz iddianame yazmadı. Ancak Aci ailesinin avukatı, kaza ve sonrasında birden fazla suçun işlendiği iddiasında. Hacı Orhan, şunları söyledi:

“Hangi suçlar vardı bu olayda? Bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olmaktan dolayı kesinleşmiş ciddi bir suç var. Olay meydana geldikten sonra olay yerinde telefonlar toplanıyor. Biz yağma iddiasıyla savcılığa şikayette bulunduk. Şimdi burada yağma suçu ve haberleşme hürriyetinin engellenmesinden dolayı bir suç meydana geliyor. En son dosyaya bir rapor girdi. Rahmetli Murat Oğuz aslında olaya geç müdahale edildiği için öldü, adli tıp raporu var. Ölüm sebebi kanamadır. Dosyadaki iki rapor da geç müdahale edildiği için, sağlık ekipleri olaya geç geldiği için ölümünün gerçekleştiğini gösteriyor bize. Birisi arayıp yeri tarif edebilseydi sağlık ekiplerine… Rahmetli Oğuz 81 dakika sonra hastaneye ulaşabiliyor ve ölüm sebebi kanama. Yani organlarla ilgili bir hasar da yok aslında kanamadan dolayı vefat ediyor ve bu olay meydana geldi. Burada ihmal suretiyle adam öldürme suçu da sözkonusu olabilir.”

Hacı Murat Aci, bu taleplerine karar verecek mercinin öncelikle savcılık makamı olacağını, T.C. ve annesinin ifadesini aldıktan sonra oluşturulacak iddianamenin hukuki çerçeveyi ortaya koyacağını belirtti.

T.C. Türkiye’ye iade edilirse cezaevine girecek mi?

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 85. Maddesi’ne göre, “birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise kişi, iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Ancak suçu işleyen kişi 18 yaşından küçük olduğunda üçte bir oranında indirim yapılabiliyor. TCK’nın 62/2 maddesinde yer alan “iyi hal indirimi” de sanıklara infaz süresinden altıda bir oranında azalma imkanı sağlayabiliyor.

T.C’nin ABD’de tutuklu kaldığı da hesap edildiğinde, iddianame de henüz hazırlanmadığından Türkiye’ye iadesi halinde cezaevine girip girmeyeceği, girerse ne kadar kalacağı henüz öngörülemiyor.

Forum

XS
SM
MD
LG