Tüketiciler artık daha sağlıklı gıdalar talep ediyor. Fast food devleri, sadece hamburger ve patates kızartmasından çok daha fazlasını isteyen tüketicilerinin bu talebine yanıt vermeye çalışıyor.
Fast food sektörü ilk kez California eyaletinin San Bernardino kentinde, McDonald kardeşlerin 1940 yılında açtıkları restoranla hayatımıza girdi. Yüksek talebi ucuza karşılayan sektör, hamburger ve patates kızartması ağırlıklı menüye yoğunlaştı.
Daha sonra McDonald kardeşlerin restoranını satın alan Ray Kroc bir dünya devi yarattı.
Fast food tarihçesini yansıtan bir müzenin sahibi olan Albert Okura, McDonald kardeşlerin büyük buluşunu şöyle anlatıyor: “Menüde hamburger, patates kızartması, et ve patates vardı. Amerikan tarihinin doğru zamanında, doğru gıdayla ortaya çıkmışlardı.”
Tommy Bliss, gençler arasında son derece popüler olduğu yıllarda restoranın müdavimlerindenmiş: “En havalı kızlar McDonalds’a gelirdi. En revaçta olan arabalar da McDonalds’ın etrafında görülürdü.”
Şimdiki gençler daha farklı restoranları tercih ediyor. Meksika yemeklerine ağırlık veren Chipotle, sağlıklı seçenekler sunduğunu iddia ediyor.
Washington’un Çin mahallesindeki Chipotle şubesi, Yao Odamtten gibi müşterilere hitap ediyor: “Sağlıklı besleniyorum. Sağlık benim için çok önemli.”
Güney California Üniversitesi’nden Shon Hiatt, Chipotle’nin yeni bir fast food kavramıyla tüketicinin karşısına çıktığını söylüyor: “Chipotle, Panera, Noodles&Company gibi restoranları farklı kılan unsur, yemekleri müşterilerin damak tadına göre hazırlayabilmeleri. Servis oldukça hızlı ancak daha kaliteli gıdalar sundukları izlenimi yaratıyorlar.”
New York merkezli hamburger ve sosis restoranı Shake Shack, Angus biftekli hamburgerleri, domatesli ya da domatessiz seçenekleri ve Portobello mantarlı vejeteryan sandviçleriyle öne çıkıyor.
Shon Hiatt, yeni zincir restoranların 2000 yılından sonra yetişkinliğe erişen nesle hitap ettiğini söylüyor: “Son dört yıla dair istatistikler, Milenyum neslinin bu tür restoranlara yönelik talebinin yılda yüzde 5 oranında arttığını gösteriyor. Fast food restoranlarına olan talepte ise artış yok.”
Kar oranı düşen McDonalds, geçen yıl Çin’den son kullanma tarihi geçmiş et ithal ettiğinin ortaya çıkması üzerine zor günler geçiriyor. Tarihi geçmiş et skandalı, KFC gibi restoranların da itibarını zedeledi.
McDonalds, menüsünde daha sağlıklı gıdalara da yer veriyor. Şirket, Amerika’daki çalışanlarının daha yüksek ücret talep ettiği bu dönemde maliyetleri düşürmek ve daha farklı menü seçenekleri sunmak için otomasyona yönelmenin yollarını arıyor. Fast food devlerinin değişen sektöre ayak uydurmak için yenilik yapmaları şart.
