Erişilebilirlik

Fransa’da ekonomi 2024’ün son çeyreğinde küçüldü; iş dünyası hükümete uyarılarını arttırdı


Fransa'da yıl sonu ekonomik büyüme tahminleri beklenin altında geldi.
Fransa'da yıl sonu ekonomik büyüme tahminleri beklenin altında geldi.

Siyasi ve ekonomik belirsizlik nedeniyle 2025 bütçesinin dahi çıkarılamadığı Fransız ekonomisi yıla olumsuz başladı, yıl sonu ekonomi tahminleri beklenenden daha kötü geldi.

Fransa 2024’ün son çeyreğinde yüzde 0,1 küçüldü. Almanya ve Fransa ekonomilerindeki durgunluk ve resesyon Euro bölgesi rakamlarını da aşağı çekti.

Dev Fransız şirketleri, ülkenin 3 trilyon Euro’yu aşan bütçe açığını kapatmak için varlıklı şirketlere vergi arttırımı getirmeye hazırlanan hükümete karşı isyan bayrağı çekti.

Fransa Ulusal İstatistik ve Ekonomik Etüd Enstitüsü (INSEE), siyasi çalkantıların durulmadığı ülkede ekonominin 2024’ün son çeyreğinde yüzde 0,1 küçüldüğünü açıkladı. INSEE’nin bugün açıkladığı rakamlar, Fransız medyasında “Ekonomi durdu” (Le Figaro) ve “Ekonomiye fren” (Le Monde) başlıklarıyla verildi.

INSEE ve hükümetin rakamlarına göre Fransız ekonomisi, dördüncü çeyrekteki yüzde 0,1 küçülmeye karşın, 2024 yılının tamamı için yüzde 1,1 büyüdü. INSEE 2022’deki yüzde 2,6 büyüme rakamını hatırlatarak, önemli gerileme yaşandığını; “bu durumun 2025 için de son derece olumsuz bir başlangıca işaret ettiğini” vurguladı.

Fransız ekonomisi 2024 yılının ilk üç çeyreğinde nispeten dinamik bir performans sergiledi ve gayri safi yurtiçi hasılası (GSYH) sırasıyla yüzde 0,2, yüzde 0,2 ve yüzde 0,4 seviyesinde artış gösterdi. Ancak son çeyrekteki yüzde 0,1 düşüş, öngörüleri aşağı çekti.

Belirsizlik büyümeyi olumsuz etkiledi

Haziran ayında Ulusal Meclis'in feshedilmesinden bu yana Fransa'yı sarsan siyasi belirsizlik büyümeyi olumsuz etkiledi. Ülkede “hanehalkı güveni”, Nisan ayından bu yana ilk kez Ekim ayında sürekli düşüşe geçti. Çalışma yaşamı kötüleşti, yatırımlar yaz aylarına göre (-0,3) daha az keskin bir şekilde düştü. Dış ticaretin ekonomiye katkısı negatif oldu.

Başbakan François Bayrou hükümeti 2025 yılı büyüme tahminini yüzde 1,1'den yüzde 0,9'a düşürdü. INSEE ise yeni yılın birinci ve ikinci çeyrek diliminde GSYH'de yüzde 0,2'lik bir artış öngörüyor. Ancak, Fransa'nın yıl genelindeki büyümesinin, iki yıldır resesyonda olan Almanya ile kıyaslandığında, “görece iyi bir sonuç” olduğunu vurguluyor.

Tüketici çekingen

INSEE rakamlarına göre, 2023 yılında yüzde 4,9 olan enflasyonun 2024 yılında ortalama yüzde 2'ye ulaşmasına rağmen, hanehalkı tüketimi temkinli bir seyir izliyor. Başbakan Michel Barnier hükümetinin düşüşüyle yaşanan belirsizlik karşısında dördüncü çeyrekte, tüketimde yüzde 0,4 oranında, hafif bir düşüş görülüyor.

Fransız şirketlerinin, 2025 için açıkladıkları ve 100 bini aşan sayıda işçi çıkarılmasını öngören sosyal planların ardından 2024 yılında yeniden işsizlik korkusunun yaşanması, haneleri daha da temkinli olmaya yöneltti. Çalışma Bakanlığı'nın 27 Ocak’ta yayımladığı verilere göre, son çeyrekte iş arayanların sayısı yüzde 3,9 arttı. Ekonomistler yükselen işsizlik rakamlarını, “Subprime krizinin zirve yaptığı 2008'den bu yana görülmemiş bir artış ve işgücü piyasasında felaket bir düşüşün işareti” olarak değerlendirdi.

BNP Paribas ekonomisti Stephane Colliac, “işsizlikteki bu ani artışın 2025 yılında önemli bir ekonomik toparlanma yaşanacağına dair zayıf umutları söndürdüğünü” söyledi. İşsizliğin 2025’te de ivmesini sürdürmesi, yıl boyunca aktif nüfusun yüzde 8'ine ulaşması veya aşması bekleniyor.

Euro Bölgesi yüzde 0,7 büyüdü

AB’nin üç büyük ekonomisi Fransa, Almanya ve İtalya’da yaşanan resesyon ya da durgunluk, ortak para birimini kullanan Euro Bölgesi’ne de yansıdı.

Euro Bölgesi büyümesi 2024'ün son üç ayında durgunlaştı. Avrupa İstatistik Ajansı Eurostat tarafından bugün yapılan açıklamada, AB ekonomilerinin 2024'ün son üç ayında durgunlaştığı belirtildi. GSYH rakamları dördüncü çeyrekte büyüme göstermedi ve Euro Bölgesi tüm yıl boyunca sadece yüzde 0,7 büyüdü.

Siyasi cephede gözler, Şubat ayında yapılacak seçimlerin ardından iktidara gelecek yeni koalisyonun ekonomiyi canlandırması beklenen Almanya'ya çevrilmiş durumda.

Fransız iş dünyasından tepki büyük

Bütçesini çıkarmaya çalışan Fransa’da ise, milletvekilleri bütçe çalışmalarını sürdürürken, Fransız İşadamları Sendikası MEDEF ve iş dünyası giderek daha yüksek sesle hükümete uyarılarda bulunmaya başladı.

Başbakan François Bayrou, bütçe açıklarının kapatılabilmesi için toplumun her kesiminin “gücü oranında fedakarlık etmesi” çağrısı yaptı ve 2024’te milyarlarca Euro kar eden dev şirketlerden de elini taşın altına koymalarını istedi. Hükümet, bu şirketlerden alınan kurumlar vergisinin arttırılması için çalışma başlattı.

Birçok açıdan gelişmeleri endişeyle izlediklerini belirten iş dünyası ise, bir yandan işletmelerin vergilendirilmesi ve işçi ücret maliyetlerinin arttırılması, diğer yandan da Amerikan ve Çin yönetiminin dev sübvansiyonlarla desteklediği şirketler karşısında rekabet güçlerinin azaldığını dile getiriyor. Büyük şirketler, ABD’nin gümrük vergileri artışı sinyali ve aynı zamanda Avrupa pazarına akan düşük maliyetli Çin ürünleriyle de baş etmek zorunda olduklarını hatırlatarak, hükümeti uyarıyor.

Dünyanın en zenginleri arasında ilk üçte yer alan LVMH’ın patronu Bernard Arnault’nun da aralarında olduğu, Michelin, Air France, TotalEnergies gibi büyük Fransız grupların CEO'ları, vergi artışları ve aşırı düzenlemeler konusunda hükümeti ve kamuoyunu uyardı. CEO’lar, “Bu uygulama gelirse, yatırımlarımızı Fransa dışında yaparız” dedi.

“Biz de ABD gibi davranmalıyız”

Fransa’da 1 milyar Euro üzerinde ciro yapan 440 şirket bulunuyor. Hükümet bu şirketlerden, bir defalığına, 8 milyar Euro civarında “dayanışma amaçlı kurumlar ek vergisi” almaya hazırlanıyor.

Başkan Donald Trump'ın yemin törenine katıldığı ABD'de birkaç gün geçirdikten sonra Fransa'ya dönüşünü “soğuk duş” olarak tanımlayan LVMH CEO'su Bernard Arnault, “Fransa'da üretim yapan şirketlere yüzde 40 oranında vergi artışı yapmaya hazırlandığımızı gördüğümüzde, buna inanamadım. ABD’de şirketler destekleniyor, vergi indirimleri geliyor, coşkulu bir hava var. Fransa’ya geliyorsunuz soğuk duş. Zaten OECD’nin en yüksek vergisini veren bizlere ek vergi getirilmeye hazırlanılıyor. Bu girişim Fransa’yı terk etmek için idealdir. Fransa'da üretilmiş ürünlere vergi koymak istiyoruz, bu Fransız üreticilere karşı ayrımcılıktır. Biz de ABD gibi davranmalıyız” dedi.

Arnault’dan önce de, çok sayıda işçi çıkarmaya hazırlanan Michelin'in patronu Florent Menegaux, Air France'ın patronu Ben Smith ve Airbus'tan Guillaume Faury, Fransız ekonomisindeki zayıflama riskine karşı uyarılarda bulundu. Airbus'ın patronu Faury, ay başında havacılık sektörünün yeni yıl kutlamasında yaptığı konuşmada, “Birçok şirketin, bildikleri işi, başka ülkelerde yapmaya gitmesi riskiyle karşı karşıyayız. Çünkü bu durum sürdürülemez hale geliyor. Devlet mali yapısını düzeltmek için bu sektörü günah keçisi veya nakit makinesi olarak kullanılmamalıdır” dedi.

“Fransa’da yatırım yapmak tam bir cehennem”

TotalEnergies'in patronu Patrick Pouyanné ve EDF'nin CEO'su Luc Rémont da, geçen ay Fransız Elektrik Sendikası'nda, “Fransa'ya yatırım yapmak tam bir cehennem” ifadesini kullandı. Air France-KLM CEO’su Ben Smith de, “Biz hediye istemiyoruz. Devletin bize olan muamelesi yüzünden finans piyasaları bize olan güvenini kaybetmeye başlıyor. Piyasamızı takip eden analistlerin hepsi size aynı şeyi söyleyecektir: Kendi ülkemizde horlanıyoruz” dedi.

MEDEF Başkanı Patrick Martin da, “ABD, Portekiz ve yarın belki de (Almanya’da Hıristiyan Birlik’in başbakan adayı) Friedrich Merz'in Almanya'da vergilerini düşürmeyi planladığı bir dönemde vergilerin arttırılması, bize korkunç bir mesaj veriyor. Fransa dışında yatırım yapamayan şirketler kendilerini sıkışmış hissediyor. Anlatıyoruz ama sanki duvara konuşuyoruz. Hükümet bizi duymuyor. Gidebilenler gitsin ve gitmekte haklılar. Ama biz kalıp, ülkemiz için üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Forum

XS
SM
MD
LG