Erişilebilirlik

Fransız Havaalanı Satışında Türk Şirket Polemiği


Fransa'nın Lyon ve Nice kentleri havalimanlarının özelleştirilmesi ihalesine giren Türk firması Limak ülkede sert bir polemik yarattı. Lyon ve Nice kentlerinin Belediye ve bölge yöneticileri, "Ohal uygulaması yaşanan ve terör riski yüksek olan bir dönemde stratejik önem taşıyan hava limanlarının bir Türk firmaya satılmasına karşı olduklarını" dile getirdiler. Yerel basın da lobicilerin Limak hakkındaki yolsuzluk iddialarını gündeme getirdiğini yazdı.

Fransız kamu televizyonu France 2 başta olmak üzere pek çok Fransız medyası, Fransız devletinin yüzde 60 hissesini satışa çıkarınca, Nice ve Lyon havaalanı ihalesi için ön elemeden geçen 7 aday başvurdu. Dün akşam tamamlanan teklif verme aşamasında, İstanbul'da üçüncü havaalanını ihasini de alan Limak firması da teklif verdi. Fransız sigorta firması Allianz, fon şirketi Macquaire, Fransız inşaat devi Vinci, otomotiv devi Peugeot da teklif veren Fransız firmalar arasında.

Le Figaro gazetesi, teklif süresinin bittiği 4 Temmuz günü, Limak'ın diğer firmaların çok üstünde teklif verdiğini yazdı.

Haber dergisi Nouvel Observateur de, ihaleye geniş yer vererek, Limak'ın Nice Havaalanı için 1.5 milyar, Lyon Havaalanı için de 900 milyon Euro teklif verdiğini, bunun "muhtemelen rakiplerin verdiği teklifin çok ötesinde, en yüksek teklif" olduğunu açıkladı.

Ancak ihale başvuru süresinin tamamlanmasının ardından ana muhalefet Cumhuriyetçiler Partisi'nden (LR) Nice Belediye Başkanı, eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'ye yakın isimlerden Christian Estrosi, "Olağanüstü hal durumunda olduğumuz halde, Cote d'Azur'ün bu kadar stratejik bir noktasının yabancı bir şirkete satılması kabul edilemez" dedi.

"İflas eden devlet, ailenin mücevherlerini satma kolaylığında"

Lyon kentinin de içinde bulunduğu ve Lyon havaalanının kamu ortaklarından Rhone-Alpes Bölgesi Başkanı Laurent Wauquiez de Lyon'un en büyük yerel gazetesi Le Progres'e, "Lyon Saint Exupery Havaalanı'nın yabancı bir firmaya satılması söz konusu bile olamaz. Özellikle hava alanımızın bir Türk grubu tarafından satın alınmasını kabul etmiyorum. Havaalanımız bizim ulusal bağımsızlığımızın bir aracıdır" diye konuştu. Wauquiez, "Bölge, hissedar olarak herhangi bir aday hakkında fikir belirtmez. Ama yalnızca, bizim gibi iflas etmiş bir devletin, en yüksek teklifi veren firmaya ihaleyi verme eğiliminde olabileceği için, uyarmak istedim. Devleti iflas edince, ailenin mücevherlerini satma kolaycılığına kaçma konusunda uyarıyorum. Eğer böyle olursa, karşılarında çok ciddi bir kalkan oluşacak" dedi.

Neden Limak şirketine bu kadar sert bir muhalefetin olduğunu araştıran Nouvels Obs dergisi ise, kulislerde bazı lobicilerin Limak firmasının adının "Türkiye'de 17-25 Aralık süreci adı verilen yolsuzluk iddialarıyla birlikte anıldığını, Limak'ın sahibinin hükumete çok yakın bir isim olduğunu da" yazdı.

Özelleştirme tartışmalarına da değinen Nouvel Obs, bir taraftan da Limak'ın başvurusunun doğal olduğunu, "Fransız Havalanı kurumu Aeroport de Paris'in, Atatürk Havalimanı'nın yüzde 30'u aşkın hissesini elinde tuttuğunu ve Limak'ın Fransızlar tarafından tanındığını" da yazıyor.

Özellikle sınırda bulunan Nice Havaalanı'nın hem kar eden hem de güvenlik açısından stratejik önem taşıyan bir nokta olduğuna dikkat çeken ülkenin en büyük kamu televizyonu France 2, "Satışın hem istihdam, hem de turizm sektörünü etkilyeceğini duyurdu. France 2, satış sonrası yolcu ve bagaj kontrolüyle alıcı firmanın ilgileneceğini, gümrük kontrolü ve sınır polisinin ise Fransız devletinin kontrolünde kalacağını da belirtti.

İhaleye ilişkin sonucun, bu yaz boyunca açıklanması öngörülüyor.

Olumsuz Toulouse tecrübesi

Fransız devleti 2014 yılında özelleştirilen Toulouse Havaalanı'nı, çok yüksek fiyat veren bir Çinli firmaya satmış, ancak Çinli ortaklardan birisi bir yıl içinde kaçarak izini kaybettirmişti. Üstelik verdiği fiyat kadar kar edemeyen firma, bir kaç ay içinde hava alanının hisselerini satışa çıkarmıştı. Şimdi hükumet aynı hataya bir kez daha düşmek istemiyor.

İçtihat kararı

Fransa'da CIC Bankası ile ilgili bir ihalede alınan bir içtihat kararıyla, ihalenin en yüksek teklifi veren firmaya verilmesi zorunluluğu kaldırılmış, hizmet kalitesi ve kaliteli alt yapı öneren firmanın, en yüksek teklifin yüzde 2 gerisine düşmemesi şartıyla, daha düşük teklif veren firmaya verme hakkı tanınmıştı.

Hükümet, ihaleden elde ettiği geliri kamuya ait dev enerji şirketleri Areva ve EDF'in sermaye artırımı için kullanacak.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG