17 Haziran’da, Güney Carolina’nın Charleston kentindeki bir kiliseye saldıran beyaz bir genç, dokuz Afrika kökenli Amerikalı öldürdü. Bu saldırı, Internet üzerinden yayılan aşırıcılıkla ilgili tartışmayı yeniden alevlendirdi. Peki özellikle gençleri, şiddete yönlendiren nedir? Amerika’nın Sesi muhabiri Carolyn Presutti, yaşları birbirine yakın ancak görüşleri çok farklı iki Amerikalı gençle konuştu.
Aşırıcılık günümüzde daha sinsi ilerliyor. Sosyal medyada, siyahlara, Asyalılar’a, Latin kökenlilere, Museviler’e, hükümete ve daha başkalarına karşı nefret dolu söylemler yayılıyor. Bilgisayar ekranı kimliği gizliyor. Sosyal medya kullanıcılarından biriyle söyleşi bile yaparken kimliğini saklamamız gerekti.
Roger bunlardan biri. 26 yaşında ve nefret grubu olarak kabul edilen bir web sayfasına üye. Roger çok ırklı bir topluma karşı: “Bence kültürlerin tam anlamıyla yaşanabilmesi için aralarında sınırlar olmalı. Eğer kültürler birbirine karışırsa, aralarındaki en düşük ortak noktada buluşurlar.”
Roger, siyahlarla beyazları ayıran ve temas teorisi adı verilen bir kavramdan söz ediyor: “Eğer farklı kişiler biraraya gelirse, toplumda önyargılar azalır. Bu, siyahlar hariç bütün gruplar için geçerli. Siyahlarla yakınlaşan diğer ırkların siyahlarla ilgili önyargıları daha da artıyor. Ama bu durum beyazlar ve Asyalılar arasında yaşanmıyor.”
22 yaşındaki Elyssa Morris, çok kültürlü bir kentte büyümüş. Morris bilgisayar meraklısı olsa da tüm zamanını ekran başında geçirmiyor: “Eğer ekran başında oturmak yerine, dışarı çıkıp insanlarla konuşmaya, dünyayı tanımaya başlasalar belki görüşleri değişir.”
Uzmanlar, internetin benzer görüşlerde kişilerin tanışmasını kolaylaştırdığını söylüyor. J.M. Berger, aşırıcılık yanlılarının sosyal medyadaki faaliyetleriyle ilgili kitaplar yazmış: “Başkalarının sizinle aynı dünya görüşünü paylaştıklarını söylemesi çok güçlü bir destek.”
Dylann Roof da internetteki paylaşımlarına ve ırkçı manifestosuna destek almış. Haziran ayında Güney Carolina’da bir kiliseyi basan Roof, dokuz Afrika kökenli Amerikalı’yı öldürdü. Güvenlik birimlerini en çok zorlayan şey, aşırıcılık içeren sosyal medya paylaşımlarının hangi noktada şiddete dönüştüğünü anlamak.
Clint van Zandt, Federal Soruşturma Bürosu eski çalışanı.
Zandt, “Irkçı gruplara üye olanlar, bir delinin başka bir delinin internet paylaşımlarından etkilenip silahlı saldırı yapacağını söyleyemeyiz’ diye savunma yapıyor” diyor.
Clint van Zandt, günümüzde güvenlik teşkilatlarının işinin çok zor olduğunu söylüyor. Kendilerini ekranın arkasına gizleyen potansiyel saldırganların önceden teşhis edilip yakalanması 21’inci Yüzyıl’ın en zor işlerinden biri olarak ortaya çıkıyor.
