Erişilebilirlik

'Göçmenlerin Sadece İnsan Tarafına Bakın'


'Göçmenlerin Sadece İnsan Tarafına Bakın'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:07:20 0:00

Umeyme Mirza, savaş şartlarından dolayı yaklaşık 3 yıl önce Ankara’ya gelmiş. Şam’da güzellik salonunun olduğu anlatan Mirza, Türkiye’de iş bulamamaktan ve halktan gelen gelen olumsuz tepkilerden dolayı sorunlar yaşıyor.

Mirza, pek sık olmasa da Birleşmiş Milletler’in bazı bölümlerinde görüşme yapanların göçmenlerin çocukları için oluşturulan bölümlerde çalıştığını söylüyor. Çocukların yaptıkları resimleri de gösteren Mirza, bu resimlerin yer aldığı bir sergi açmayı istediğini belirtiyor.

Türkiye’de insanların kafasında bir Suriyeli imajı olduğunu savunan Mirza karşılaştığı tepkileri de şöyle anlatıyor:

“En zoruma giden şeyler yolda giderken, otobüsteyken Göç İdaresi’nden geçiyorum. Orada insanlar sabah 6’dan itibaren beklemeye başlıyorlar. (O insanlara) Her zaman sataşma oluyor. Çok ağır sözler söylüyorlar; niye geldiniz, gidin, çıkın bu ülkeden…

Bazen birşey demiyorum ama konuşmasam kötü oluyorum. Ben birşey istemiyorum, sadece onların ne yaşadığını kimse bilmez, anlamaz hatta. Bunu düşünün sadece. Onlar çok kötü şeyler gördüler. Savaş çok kötü birşey, Allah kimseye göstermesin. Biz yaşadık gördük.”

Suriye Çerkeslerinden olan Mirza renkli göz gibi özelliklerinden dolayı insanların Suriyeli olmasına şaşırdığını belirterek, “Konuştuğumda yabancı olduğum belli oluyor. Beni Suriyeli olmayan yabancı sanıyorlar. Bu da çok kötü birşey. İnsanların kafasında Suriyeli tipi var; simsiyah, pis kokuyor. Üç senedir bunlarla uğraşıyorum, hiç bitmedi. Bana, ‘sizde çatal-kaşık yok galiba, elle yiyorsunuz’ gibi şeyler söylüyorlar. Bir yere gittim, mevlit okunuyordu, kadın yanıma geldi ‘yiyebilirsiniz canım bu kaşar peynir. Suriye’de yok tabi’ dedi. Bize burada “siz Suriye’de kapalı olmak zorundasınız. Devlet kanunu böyle” diyorlar. Hayır böyle birşey yok. Suriye’de her yerde kültür farklı. Şam’da kadınlar daha rahattır,” diyor.

“Bana süslü diyorlar. Ne yapayım? Öleyim mi?”

Göçmenlerin hepsinin aynı sosyo-ekonomik düzeyden gelmediğine dikkat çeken Mirza, “insanların mültecilere eşit fırsat verilmesi gereken eşit insanlar gibi bakmadığını” savunuyor.

Toplumun bir kısmının kafasında oluşmuş olan “mülteci profiline” uyulmasının beklendiğini anlatan Mirza, “Bana ‘sen savaştan geldin, nasıl böyle kendine bakıyorsun?’ diyorlar. Ben de ‘savaştan geldim ama öleyim mi? Ne yapayım?’ diyorum. Onu da yaşadım. Mesela süslü diyorlar bana. Bu cevabı verdiğimde fikirleri değişmiyor maalesef. Arkadaşlarım, komşularım çok iyi biliyorlar ne yaşadığımızı. Herkes bilmez ki… anlattığında düşünmeye başlarlar” diyor.

“Her millette iyi ve kötüler var. Sadece insan tarafına bakın” diye konuşan Mirza, babasının yaşadığı bir olayı da şöyle anlatıyor:

“Babam camide arada sırada namaz kıldırıyor, ezan okuyor. (Bir gün) Babam namaz kıldırmaya başlıyor. Babam 78 yaşında. Biri gelip babamı omuzundan tutup kenara alıyor. ‘Suriyeli mi bize namaz kıldıracak?’ diyor. Babam bu olaydan sonra camiye gitmedi. Bize de anlatmıyor. Babamın oğlu gibi sevdiği bir komşumuz var, ona söyledim. İmamla konuştular. İmam babama destek oldu, allah razı olsun. Sorun çözüldü. Ama babam niye böyle birşey yaşadı, kimseye zararı yok.”

“Komşum 15 Temmuz’da ‘Ne yaşadığınızı Hissettim’ dedi

Savaşı ve savaşı yaşayanları insanların anlayamayacına dikkat çeken Mirza, “Komşum 15 Temmuz’da ‘şimdi ne yaşadığınızı hissettim’ dedi. Ben doğdum, okudum, çalıştım, evim oldu, arabam oldu sonra şöyle (parmak şıklatınca) bitti gitti. Ne kadar kötü birşey değil mi? Başka bir ülkeye gittim, başka bir dil var, yabancıyım. İnsanlar konuşuyor, anlamıyorum. Bir de ben 35 yaşında başladım. 35 yaşında rahat rahat oturursun, evin işin olur oturursun ama hiçbir şey kalmadı ki, hepsi gitti” diye anlatıyor yaşadıklarını.

Herşeye ragmen yeniden başlamak için çalışmaya devam ettiklerini söyleyen Mirza, abisinin modacı olduğunu ve Guinness’e başvurmak istediğini anlattı. Mirza son olarak şunları söylüyor:

“Çalışıyoruz, ayakta kalıyoruz, kendi paramızı kazanıyoruz. Bazen kendi kendime ‘ben ayakta kalmalıyım, arkamda ailem var, arkadaşlarım var’ diyorum. Pes etmek yok, çalışacağız, inşallah çok daha güzel şeyler görürüz.”

XS
SM
MD
LG