WASHINGTON —
Okuma-yazma bilmemek fakir ülkelerin çoğunda yaşanan bir sorun. Amerika gibi zengin ülkelerde bile, birçok çocuk okuma ve yazma konusunda zorluk çekiyor. İşte bu nedenle, Deneyim Teşkilatı gönüllüleri ülke genelinde 19 şehirde gençlere okuma-yazma öğretiyor. 50’den fazla gönüllü, düşük gelirli bölgelerdeki öğrencilerle çalışıyor. Amerika’nın Sesi, Deneyim Teşkilatı’nın çalışmalarıyla fark yarattığı Washington’daki bir okulu ziyaret etti.
Sekiz yaşındaki Kenasia Howard, okuduğu hikaye kitabındaki bazı kelimelerde zorlandığını söylüyor: “Bazen kelimeleri okuyamıyorum.”
Kenasia okumayı, Deneyim Teşkilatı’na üç yıl önce katılan Sandy Morgan’la birlikte yapıyor. Morgan, Kenasia ile Miner İlköğretim Okulu’nda altı aydır haftada iki kez buluşuyor: “Aramızda bir ilişki ve güven oluştu. Okumayı eğlenceli hale getirdik.”
Morgan gençlerin, daha deneyimli olan yaşlı gönüllülerle daha rahat çalıştığını söylüyor: “Birçoğumuzun çocukları ve torunları var. Öğrencilere karşı daha sakin ve sabırlı davranabiliyoruz. Sabırlı olmamız şart ve biz bunu yıllar boyu edindiğimiz deneyimle öğrendik.”
Öğrenciler okuduklarına odaklanmada zorlanıyor. Harfleri karıştırıyor veya kafalarından kelimeler ekliyorlar.
Dajah Staton bu sorunların hepsiyle mücadele ediyor. Linda Nelson, okuması başlangıç seviyesinde olan 9 yaşındaki Dajah ile çalışıyor. Nelson, Dajah’ı cesaretlendirdiğini söylüyor.
Linda, “Sürekli denemelisin çünkü bir gün okuduğun bir hikayeyi anladığında önünde bambaşka bir dünya açılacak,” diyor.
Dajah’nın annesi Florita Staton Deneyim Teşkilatı’ndan aldıkları yardım için minnettar: “Onlar olmasaydı, Dajah ne yapardı bilmiyorum. Belki de yaşıtların çok daha geride kalacaktı.”
Amerika’da okuma-yazma bilen yetişkin oranı %97. Ancak ulusal okuma testlerine göre, 7 ve 8 yaşındaki çocukların nerdeyse %40’ı temel okuma becerisinden yoksun. Araştırmalar bu çocukların genellikle eğitimlerini yarıda bıraktığını gösteriyor. Düşük gelirli aile çocuklarının okulu bırakma ihtimaliyse daha yüksek.
Sydney Gibson, bu durumun çalıştırdığı sekiz yaşındaki Damoni Rodgers’ın başına gelmesini istemiyor: “Dersten bir şeyler öğrenmiş olarak ayrılmalarını sağlamaya çalışıyorum.”
Dikkat toplama sorunu çeken Damoni, Gibson’la çalışmaya başladığından beri ilerleme kaydettiğini söylüyor: “Eğer doğru okuyamazsam, bana ‘Sen elinden geleni yaptın, bir dahaki sefere başarırsın’ diyor.”
Sandy Morgan, Deneyim Teşkilatı eğitmenleriyle çalışan öğrencilerin çoğunun okumada %60 ilerleme kaydettiğini söylüyor: “Çalıştırdığım küçük kızın okuması çok gelişti. Sadece doğru okumayı öğrenmekle kalmadı, okuması hızlı da kazandı.”
Morgan’a göre, gönüllü öğretmenlerin deneyimi ve dikkati öğrencilerde fark yaratıyor.
Sekiz yaşındaki Kenasia Howard, okuduğu hikaye kitabındaki bazı kelimelerde zorlandığını söylüyor: “Bazen kelimeleri okuyamıyorum.”
Kenasia okumayı, Deneyim Teşkilatı’na üç yıl önce katılan Sandy Morgan’la birlikte yapıyor. Morgan, Kenasia ile Miner İlköğretim Okulu’nda altı aydır haftada iki kez buluşuyor: “Aramızda bir ilişki ve güven oluştu. Okumayı eğlenceli hale getirdik.”
Morgan gençlerin, daha deneyimli olan yaşlı gönüllülerle daha rahat çalıştığını söylüyor: “Birçoğumuzun çocukları ve torunları var. Öğrencilere karşı daha sakin ve sabırlı davranabiliyoruz. Sabırlı olmamız şart ve biz bunu yıllar boyu edindiğimiz deneyimle öğrendik.”
Öğrenciler okuduklarına odaklanmada zorlanıyor. Harfleri karıştırıyor veya kafalarından kelimeler ekliyorlar.
Dajah Staton bu sorunların hepsiyle mücadele ediyor. Linda Nelson, okuması başlangıç seviyesinde olan 9 yaşındaki Dajah ile çalışıyor. Nelson, Dajah’ı cesaretlendirdiğini söylüyor.
Linda, “Sürekli denemelisin çünkü bir gün okuduğun bir hikayeyi anladığında önünde bambaşka bir dünya açılacak,” diyor.
Dajah’nın annesi Florita Staton Deneyim Teşkilatı’ndan aldıkları yardım için minnettar: “Onlar olmasaydı, Dajah ne yapardı bilmiyorum. Belki de yaşıtların çok daha geride kalacaktı.”
Amerika’da okuma-yazma bilen yetişkin oranı %97. Ancak ulusal okuma testlerine göre, 7 ve 8 yaşındaki çocukların nerdeyse %40’ı temel okuma becerisinden yoksun. Araştırmalar bu çocukların genellikle eğitimlerini yarıda bıraktığını gösteriyor. Düşük gelirli aile çocuklarının okulu bırakma ihtimaliyse daha yüksek.
Sydney Gibson, bu durumun çalıştırdığı sekiz yaşındaki Damoni Rodgers’ın başına gelmesini istemiyor: “Dersten bir şeyler öğrenmiş olarak ayrılmalarını sağlamaya çalışıyorum.”
Dikkat toplama sorunu çeken Damoni, Gibson’la çalışmaya başladığından beri ilerleme kaydettiğini söylüyor: “Eğer doğru okuyamazsam, bana ‘Sen elinden geleni yaptın, bir dahaki sefere başarırsın’ diyor.”
Sandy Morgan, Deneyim Teşkilatı eğitmenleriyle çalışan öğrencilerin çoğunun okumada %60 ilerleme kaydettiğini söylüyor: “Çalıştırdığım küçük kızın okuması çok gelişti. Sadece doğru okumayı öğrenmekle kalmadı, okuması hızlı da kazandı.”
Morgan’a göre, gönüllü öğretmenlerin deneyimi ve dikkati öğrencilerde fark yaratıyor.