Güney Afrikalılar okullarda, halk evlerinde ve açık alanlarda kurulan büyük beyaz çadırlarda, ülkenin son 30 yıldaki en önemli seçimi olarak gösterilen seçimde oy kullanmaya başladı.
Yaklaşık 28 milyon seçmenin 23 binden fazla merkezde oy kullanmak üzere kayıt yaptırdığı seçim dokuz eyalette gerçekleşiyor.
Gün sonunda sona erecek oy verme işleminin kesin sonuçlarının 2 Haziran Pazar gününe kadar açıklanması bekleniyor.
Ülke, 1948’den beri beyaz azınlık tarafından resmî devlet politikası olarak dayatılan ayrımcı ve ırkçı “apartheid” (ayrılık) rejiminden 1994’te yapılan seçimle kurtulmuştu. Ancak o tarihten beri 30 yıldır iktidarda bulunan Afrika Ulusal Kongresi (ANC) partisi, yarısı yoksulluk içinde yaşadığı tahmin edilen 62 milyonluk Güney Afrika’da yeni nesil eleştirilerin hedefi.
Güney Afrika, bulunduğu kıtanın en gelişmiş ekonomisine sahip olmasına rağmen, yüzde 32 işsizlik oranı da dahil olmak üzere sosyoekonomik sorunların en derin yaşandığı ülkelerin de başında geliyor.
Siyah çoğunluğu orantısız bir şekilde etkileyen yoksulluk ve işsizlikle birlikte süregelen eşitsizlik, “Herkes için daha iyi bir yaşam” sloganıyla apartheid'ı yıkarak buna son vermeyi vaat eden partiyi iktidardan indirmekle tehdit ediyor.
Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa'nın oy kullanmasının beklendiği Johannesburg'un Soweto ilçesindeki bir okulda kuyruğun en önünde yer alan Samuel Ratshalingwa, “Oy kullanmayı ciddi bir şey olarak görüyorum çünkü oy kullanmadığınız zaman hizmetlerden şikâyet etmek zor. Ana sorunumuz işsizlik. Bu konuda sesimizi duyurmak için oy kullanmalıyız” dedi.
Art arda altı genel seçim kazanan ANC'nin bu seçim öncesinde aldığı destek birçok ankete göre yüzde 50'nin altında, yani daha önce görülmemiş bir düşüşte. 20 yıl önce oy oranı yüzde 70’i bulan parti 2019’daki son genel seçimde oyların yüzde 57,5’i alarak o güne kadarki en kötü sonucu elde etmişti. ANC’nin bu seçimde her ne kadar en fazla sandalyeye sahip olması beklense de parti, parlamentodaki çoğunluğunu ilk kez kaybedebilir.
1994'ten bu yana parlamentoda her zaman çoğunluğa sahip olan ANC, hükümet etmek için bugüne kadar diğer partilerle koalisyon kurmak zorunda kalmadı. Ancak çoğunluğunu kaybetmesi halinde, iktidarda kalmak ve Ramaphosa'yı cumhurbaşkanlığı koltuğunda tutabilmek için ilk kez işbirliğine ihtiyaç duyabilir.
Cumhurbaşkanı ve ANC lideri Ramaphosa “daha iyisini yapma” sözü verdi, daha fazla zaman ve sabır istedi.
Parçalı muhalefet
Güney Afrika’daki seçim sistemine göre seçmen, cumhurbaşkanı için değil, partiler için oy kullanıyor. Partiler oy oranlarına göre parlamentoda sandalye sahibi oluyor ve milletvekilleri, seçimden sonra cumhurbaşkanını seçiyor.
Seçimlere çoğu yeni, 50'den fazla parti katılıyor. İktidar partisi ANC’ye karşı sert muhalefet yürüten partilerin hiçbirinin oyunu ANC’yi geçebilecek kadar arttırması beklenmiyor. Bu partiler içinde başı Demokratik İttifak (DA) ve Ekonomik Özgürlük Savaşçıları (EFF) partileri çekerken DA, ANC'yi tamamen ortadan kaldırmak diğer küçük partilere “oyları birleştirme” çağrısı yaptı.
Eski Devlet Başkanı Jacob Zuma’nın lideri olduğu MK Partisi’nin seçimlerde joker konumunda olduğu söyleniyor. Zuma parlamento adaylığından diskalifiye edilmişti. Ancak partisinin, hoşnutsuz seçmenin desteğini alması sürpriz olmayacak.
ANC, çoğunluğunu koruyacağından emin olduğunu söylüyor ve analistler de partinin onlarca yıllık hükümet deneyimi ve eşsiz taban kampanyası makinesi göz önüne alındığında bunu göz ardı etmiyor. Özellikle yaşlı seçmenler arasında hâlâ geniş bir desteğe sahip.
“Bu sabah saat 4'te uyandım, banyo yaptım ve yola koyuldum” diyen 68 yaşındaki Velaphi Banda, 1994'ten beri ANC'ye oy verdiğini ve yine vereceğini söyledi. “Hangi partiye oy vereceğim konusunda hiç kararsız kalmadım. Her zaman biliyordum.”
Ramaphosa, Güney Afrika'nın, siyahların oy kullanmasının yasak olduğu, serbestçe dolaşmalarına izin verilmediği, belirli bölgelerde yaşamak zorunda bırakıldıkları ve her şekilde baskı gördükleri apartheid döneminden çok daha iyi bir ülke olduğuna dikkat çekti. Bu seçim Güney Afrika'da tüm ırklardan insanların katılabildiği yedinci ulusal oylama.
Apartheid dönemine ve 1994'te bu dönemi sona erdiren belirleyici seçime dair anılar, Güney Afrika'nın günlük yaşamının büyük bir bölümünü hâlâ şekillendiriyor. Ancak zaman geçtikçe daha az kişi o dönemi hatırlıyor ve bu seçim, apartheid yıkıldığında henüz doğmamış olan genç neslin sesini duyurabilir.
Sabah 7'de başlayıp akşam 9'da sona ermesi gereken oy verme işleminde bazı seçim merkezlerinin açılmasında gecikmeler yaşandı.
Güney Afrika, 1994'teki önemli seçimlere giden yolda yaşanan şiddet olaylarından bu yana barışçıl ve güvenilir seçimler gerçekleştirdi. Bağımsız seçim komisyonu, son iki gündeki erken oy verme işlemlerinin sorunsuz geçtiğini, ancak iki kişinin oy verme işlemlerine müdahale ettikleri gerekçesiyle tutuklandığını söyledi.
Yetkililer, Güney Afrika'nın barışçıl bir seçim sağlamak için ülke genelinde yaklaşık 3 bin asker görevlendireceğini söyledi.
Güney Afrikalıların yüzde 80'i siyah olsa da, Güney Afrika beyazların, Hint kökenlilerin, çift ırklıların ve diğerlerinin önemli bir nüfusa sahip olduğu çok ırklı bir ülke. Ülkede 12 resmi dil konuşuluyor.
Ülkenin ilk siyah başkanı Nelson Mandela “Gökkuşağı Ulusu” tabiriyle bu çeşitliliği vurguluyordu. Söz konusu çeşitlilik, birçok yeni muhalefet partisinin ortaya çıkmasıyla birlikte artık siyasete de yansıyabilir.
Forum