İstanbul’da 6.cısı düzenlenen Uluslararası Arabuluculuk Konferansı’na Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Ali El Hekim katıldı.
Toplantının açılış konuşmalarını BM Genel Sekreteri Guterres ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu yaptı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, konuşmasında Suriye’de devam eden krize değindi ve bu sorunun çözümü konusundaki diplomatik çabaların önemini vurguladı. Guterres, “Suriye’deki kriz 8 yıldır devam ediyor ve burada en ağır bedeli siviller ödüyor. Devam eden bir çatışmaya dair, siyasi çözümün önemini net biçimde ortaya koyan daha iyi bir örnek olamaz” dedi.
Suriye Anayasa Komisyonu’nun yaptığı toplantıya atıfta bulunan Guterres, “Dün Suriye Anayasa Komisyonu’nun yaptığı toplantı son derece önemli bir adımdı.Toplantı, ilerleme için önemli ve net bir biçimde arabuluculuğun bir başarısıdır. Bunun, Suriye halkının trajik dönemini sona erdirecek siyasi çözümün, ilk adımı olmasını umuyorum. Ayrıca Suriyelilerin, kendi topraklarına güvenli ve gururlu bir biçimde dönmeleri için gerekli imkanı yaratmasını arzu ediyorum” diye konuştu.
BM Genel Sekreteri, yürütülen görüşmelerin sonucunda Suriye’de, Türkiye’nin operasyonuna ara vermesi ve çatışmaların durması konusunda da “Suriye’nin kuzeydoğusundaki çatışmaları son erdirmek için gösterilen diyalog ve çabalardan da memnun olduğumu belirtmek isterim. Halen İdlib’teki durumdansa kaygı duyuyorum ve tansiyonun düşürülmesi sivillerin ve altyapnın korunması konusundaki tüm taraflara yaptığım çağrımı da yinelemek istiyorum” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da yaptığı konuşmada krizlerde arabulucuğun önemine dikkat çekti ve barış sağlanmasının önemini vurguladı. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü hatırlatan Çavuşoğlu, Türkiye’nin her zaman barıştan yana olduğunu ve bu noktada arabuluculuk çabalarına da büyük önem verdiğini belirtti.
Dünyada 2 milyardan fazla kişinin çatışma bölgelerinde yaşadığına dikkat çeken Çavuşoğlu, diplomatik çözümün gerekliliğine ve arabuluculuğun önemine dikkat çekti.
