Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Atina’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis biraraya geldi.
İki bakan görüşme sonrası yaptıkları açıklamada, Yunanistan ve Türkiye'nin deniz sınırlarının belirlenmesi konusunda ele alınması gereken konuların kapsamı konusunda hala anlaşamadıklarını; ancak temasların devam edeceğini söylediler.
NATO müttefiki olan komşu iki ülke, kıta sahanlıklarının nerede başlayıp nerede bittiği, enerji kaynakları, göç, Ege Denizi üzerindeki uçuşlar ve Kıbrıs konularında uzun yıllardır anlaşmazlık yaşıyor.
İki ülke 1987’de Ege Kıta Sahanlığı ve 1996'da Kardak krizleri ve Türk F-16 savaş uçağının düşürülmesi nedeniyle çatışmanın eşiğine gelmişti.
2020 yılında sondaj hakları konusundaki gerilim, Yunan ve Türk savaş gemilerinin Doğu Akdeniz'de karşı karşıya gelmesine yol açmıştı.
İki taraf gerilimi azaltmak için son 16 ayda yoğun çaba sarf etti ve Yunan ve Türk liderler altı defa biraraya geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in, geçen Aralık ayında Atina'da biraraya geldiği toplantıda iki ülke arasında 10’dan fazla işbirliği anlaşması imzalandı.
Yerapetritis ve Fidan, iki ülkenin deniz sınırlarını belirlemeye yönelik görüşmelere başlayıp başlayamayacaklarını değerlendiriyor.
Ortak basın toplantısında Yerapetritis, iki bakanın “zor ve kritik bir konuda” başlangıç yapmayı denediklerini ancak duruşlarının hala farklı olduğunu ve konunun gelecekteki bir toplantıda tekrar ele alınacağını söyledi.
Fidan da ortak basın toplantısında, “Ege'de üzerinde çalışmamız ve çözüm aramamız gereken birbiriyle bağlantılı pek çok konu var. Bunları sadece deniz yetki alanlarının sınırlandırılması ya da münhasır ekonomik bölgeler olarak gruplandıramayız” dedi.
Fidan, “Türkiye olarak Doğu Akdeniz'de hakça paylaşım ilkesini savunmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
Kıbrıs sorunu ile ilgili Fidan, "Bu konuda Türkiye'nin tutumu belli. Kıbrıs meselesini adadaki gerçekler temelinde ele almaya devam edeceğiz. Federasyon modelinin adada artık geçerli olmadığı zaman içinde ispatlanmıştır. Adada hem Türkler’in hem Rumlar’ın güvenliğini, özgürlüğünü ve refahını mümkün kılacak yeni bir ruha ihtiyaç vardır" mesajını verdi.
Yerapetritis ise Kıbrıs meselesi ile ilgili, " Biz Yunanistan olarak, sürdürülebilir, adil ve işler bir çözüme götürecek yapıcı bir diyalog tarafında çok tutarlı bir tutum benimsiyoruz. Çelişki dolu bir dünyada birleşmiş bir Avrupa Kıbrıs'ı vatandaşları için bir refah teşkil edeceği gibi ekonomik bir sembol olarak da önemli rol alacaktır” dedi.
"Birbirimizi kritik konularda daha iyi anlamak için çaba gösteriyoruz" diyen Fidan, iki ülkenin sorunlu, zor bir coğrafyada olduğunu ve bu nedenle karşılıklı güven içinde hareket edebilmesi gerektiklerini belirtti.
Fidan ilişkilerdeki diyaloğun sürmesi ve kalıcı olabilmesi konusunda da, "Kazan kazan yaklaşımıyla halklarımızın refahına ve huzuruna katkı sağlayabiliriz. Önümüzdeki tarih fırsatı değerlendirmeli ve ülkelerimiz arasındaki olumlu iklimi kalıcı hale getirmeliyiz. Ebedi komşuluğumuzu ebedi dostluğa dönüştürmeliyiz" ifadelerini kullandı.
Yunanistan iki ülkenin sadece münhasır ekonomik bölge ve kıta sahanlığı sınırlarının belirlenmesi konusunu görüşmesi gerektiğini savunuyor. Türkiye ilişkilerde olumlu bir ivme olduğunu kabul ediyor ancak daha fazla konunun masaya yatırılması gerektiğini söylüyor.
Türkiye, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki adalarının etrafındaki karasularını altı deniz milinden 12 deniz miline çıkarma yönündeki herhangi bir hareketinin, savaş nedeni olacağını savunuyor. Yunanistan ise bunu her zaman yapma hakkına sahip olduğunda ısrar ediyor.
Türkiye ayrıca kendi sınırları içindeki Yunan adalarının kıta sahanlığına sahip olduğunu kabul etmezken, Yunanistan bu durumun uluslararası hukuka aykırı olduğunda ısrar ediyor.
Atina, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge konusunu Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na taşımaya hazır olduğunu belirtiyor.
Atina ve Ankara iletişim kanallarını açık tutmak, ticaret hacimlerini arttırmak ve özellikle Ege Denizi'nde kendilerini ayrı tutan konular üzerinde çalışmaya istekli görünüyor. İki ülke ayrıca güvenlik ve göç konularında daha sıkı bir işbirliği planlıyor.
Göç de yıllardır iki ülke arasında gerilim kaynağı. Her yıl on binlerce kişi, Avrupa Birliği üyesi Yunanistan'ı 27 ülkeli bloktaki daha müreffeh ülkelere açılan bir kapı olarak kullanarak Türkiye'den geçiş sağlamaya çalışıyor.
Binlerce göçmen bazen Ege’de ölümcül deniz yolculuğunu göze alarak Yunanistan'a gelmeye devam ederken, iki bakan yasadışı göç ve kaçakçılık ağlarının çökertilmesi gerektiğini kaydetti.
Fidan, “düzensiz göçle mücadelede birlikte hareket etmenin önemini vurguladıklarını” söyledi.
İki ülke 2025 yılı başında Ankara'da yapılması öngörülen Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısına hazırlanırken Yerapetritis, Yunan ve Türk yetkililerin 2-3 Aralık'ta Atina'da bir tur görüşme daha yapacaklarını açıkladı.
Her iki bakan da Ankara ve Atina'nın aralarındaki sorunları diyalog yoluyla çözmelerini umduklarını söyledikten sonra basın toplantısını kucaklaşarak tamamladı. Bakanlar, gazetecilerden herhangi bir soru almadı.
Reuters ve AP haber ajanslarından yararlanılmıştır.
Forum