Hrant Dink, öldürülüşünün 18. yılında, öldürüldüğü yer olan Sebat Apartmanı’nın önünde binlerce kişinin katılımıyla anıldı.
Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı anmada “Hafıza, hakikat, hayat, hasret” pankartı asıldı.
Anmada her yıl olduğu gibi “Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeni’yiz”, “Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.
Özellikle dava süreçlerine vurgu yapılan anmaya CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Gökçek, DEM Parti milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Filiz Kerestecioğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan katıldı.
Mater ve Kavala’dan mesaj
Anmada ilk olarak Gezi tutukluları Çiğdem Mater ve Osman Kavala’nın mesajları okundu. Kavala, Marmara Cezaevi’nden gönderdiği mektupta şu ifadeleri kullandı:
“Hrant'ı anmak katledilişini unutturmamak için kardeşliği ve dayanışma buluşmalarında herkes için adalet şiarını en güçlü şekilde haykırıyoruz. Ben de kendimi Hrant'ın vurulduğu yerde Hrant'ın yanında hissediyorum. Hrant için tüm yurttaşlarımız için adalet talep ediyorum.”
Bu seneki anma konuşmasını, Hrant Dink’in arkadaşı, bir ay önce hayatını kaybeden Yetvart Tomasyan’ın kardeşi Takuhi Tomasyan yaptı. Tomasyan, “Her yıl seni anmak için 18 yıldır binlerce can kardeşim burada toplandı. Bu pencereden sana seslendiler. Senin insan, toprak, adalet, demokrasi, barış ve özgürlük aşkından bahsettiler. Sana kalkan elleri lanetlediler. Sana kalkan elleri hazırlayan iklimi lanetlediler. 18 yıl sonra hala ve daima hep birlikte lanetliyoruz” diye konuştu.
Tomasyan, “İstanbul'un orta yerinde hepimizin gözleri önünde Ermeni bir gazeteciyi katlettiler. Suçu neydi? İnsan sevgisi, demokrasi ve insan hakları tutkusu, iki halk arasında barışı savunması, Türkiye Ermenistan sınırının açılmasını istemesi, bir de insanları ikna etme yeteneği. İşte bu sonuncusu bazı insanları çok ama çok korkuttu” dedi.
Samast hakkında zaman aşımına tepki
Anma sırasında sık sık dava sürecine vurgu yapıldı. Hrant Dink’ı öldüren Ogün Samast’ın yargılandığı davada 10 Ocak’ta zamanaşımı kararı verilmesine tepki gösterildi.
Samast, 16 yıl 10 ay hapis yatmış daha sonra tahliye edilmişti. Dink’in avukatları karara itiraz etmiş, Yargıtay örgüt üyeliğini 220. madde kapsamında değerlendirerek ek ceza vermemişti.
Tahliye kararının ardından Samast hakkında, ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan yeni bir dava açıldı. Dava 10 Ocak’ta düştü.
Samast’ın kısa süre önce Alaattin Çakıcı ile fotoğraf çektirmesi ve bu fotoğrafın paylaşılması da kamuoyunda tepki çekmişti.
Kamu görevlilerinin yargılanmaması ana eleştiri konusu
Dava sürecine dair eleştiriler sadece Samast ile de ilgili değil. Özellikle kamu görevlilerinin yeterli cezayı almadığı ve ceza alan kişi sayısında kısıtlamaya gidildiği eleştirileri de yapıldı.
Dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, cinayetten sonra kayıtları silmek ve ihmallerle bağlantılı suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü olan Ali Fuat Yılmazer de benzer şekilde müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Cinayetin planlanmasında rol alan Yasin Hayal, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Erhan Tuncel de cinayeti azmettirmek dahil birçok suçtan toplamda 96 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Forum