Erişilebilirlik

‘Erdoğan’ın Gönlünü Kazanma’ Açıklaması


Hükümet sözcüsü Bülent Arınç
Hükümet sözcüsü Bülent Arınç

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Kürt sorunu yoktur’ diyerek geçen hafta başlattığı polemik zincirindeki son halkada; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzleme Heyeti’nin belirlendiğini ancak Cumhurbaşkanı’nı bilgilendirmede eksiklik olduğunu söyledi.

Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk önce İzleme Heyeti ardından Dolmabahçe Mutabakatı’na olumlu bakmadığını ve karşı olduğunu açıklamasıyla birlikte Kürt Sorunu’ndaki tartışma alevlenmişti. 21 Mart Nevruz Bayramı’nda İmralı’da hapis yatan PKK Kurucu Lideri Abdullah Öcalan’ın mektubundan öte Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, İzleme Heyeti’ne sahip çıkması gündem yaratmıştı. Arınç, Erdoğan’ın karşı çıkışına rağmen “sorumluluk hükümette” mesajı vermesi AKP iktidarındaki “tek ses” görüntüsü sarsılmıştı. Arınç’ın pazar günü de geri adım atmamasıyla birlikte gözler dünkü bakanlar kuruluna çevrilmişti.

Dün ilk hamle, Cumhurbaşkanlığı cephesinde gerçekleşti. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarınca, basın mensuplarına Erdoğan ile Davutoğlu arasında İstanbul-Kısıklı’da Cumartesi gecesi bir görüşme yapıldığı bilgisi verildi. Erdoğan’ın daveti üzerine Davutoğlu’nun saat 23.30’da Kısıklı’ya gittiği ve yaklaşık 1 buçuk saatlik bir görüşme gerçekleştiği açıklandı. Bu açıklama, Arınç’ın, pazar günü Ankara’da yeniden hükümetin varlığını vurgularken, Erdoğan’a sevgisini de belirttiği açıklaması öncesinde, Davutoğlu ile irtibat kurup kurmadığı sorusunu gündeme getirdi.

Erdoğan: ‘Benim hakkım’

Gözler Cumhurbaşkanlığı’nda iken Erdoğan kürsüye geldi ve Kürt Sorunu’nun çözüm süreciyle ilgili yaptığı çıkışları savundu. Erdoğan, hükümet olsa da “benim hakkım” diyerek eğer gerekli görürse sürece müdahale edeceği mesajını da açıkça verirken; Bülent Arınç’ın adını zikretmeden şunları söyledi:

“Eğer eleştiriyorsam bunu ülkem adına, kardeşlik adına, barış adına yapıyorum. Biz dertliyiz. Dert adamı söyletir. Bu ülkenin derdini sızını içimizde hissettiğimiz için konuşuyoruz. Meselesini ikbal olanlar bizi anlayamadı, meselesi koltuk olanlar bizi anlayamadı. Ucuz kahramanlık peşinde olanlar bizi anlayamadı. Biz şahsi meseleleri işin içine katmadan, hükümetimizle devletimizle bu işi çözeceğiz. Muhalefet katkı sağlayacaksa buyursun sağlasın. Bundan sonraki gelişmelere ilişkin söz söylemek, değerlendirme yapmak, teklifte bulunmak herhalde benim hakkım.”

Erdoğan, sürece müdahale hakkını da kullanmaktan vazgeçmeyeceğini de Öcalan’ın mektubunu da eleştirerek ortaya koydu. PKK’nın silah bırakmasını öncelikli gördüğünü vurgulayan bir açıklamaya imza atan Erdoğan, “Sıkılı yumruklarla hiçbir sorun çözülemez. O silahları bırakmadığınız sürece zerre kadar katkınız olmaz. Şimdi söylüyorlar, silahlar bırakılsın. İfade olarak çok güzel. Tamam da bir yıl önce Nevruz'da yine bunlar söylenmişti. Ve tamam dendi. E ne oldu? ben ne dedim, uygulamaya bakarız. Uygulama görmeden bunlara inanmak mümkün değil” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, polemik fitilini yaktığı “Kürt sorunu yoktur” sözünü de tekrarladı ancak kendisine yöneltilen “geleneksel devlet yaklaşımı ve inkar politikası” suçlamasını ise kabul etmedi. Erdoğan, “Ret, inkar politikalarının son bulmasıyla birlikte, yani devletin sorunları kabul ederek çözüm çabasına girmesiyle birlikte Kürt sorunu kavramı artık geçerliliğini yitirmiştir. Ben Kürt sorunu yoktur dediğimde, bunu art niyetli şekilde başka yerlere çekmeye çalışıyorlar. Benim söylediğim açıktır. Türkiye’de artık Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşlerimin sorunları vardır” dedi.

Demirtaş’a ‘haddini’ bildirdi

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın dünkü sözlerine de yanıt vermeyi ihmal etmeyen Erdoğan, "Birileri çıkmış ne diyor, artık tek adamsın, yanında kimse yok. Yahu bunlar çok zavallı ya. Ya ben cumhurun başkanıyım ya, ben bu milletin başkanıyım. Büyüklerimizin çok güzel bir lafı var, 'kendini bil, haddini bil, neslini bil.' Ama bunlarda hiçbirisi yok" diye konuştu.

Sevgi vurgusu yetmedi, ‘aile reisi’ geldi

Bugün ikinci hamle ise, Başbakanlık cephesindeydi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, sabahleyin Çözüm Komisyonu’nu Resmi Konut’ta topladı ardından da Bakanlar Kurulu gerçekleştirildi. İlk kez Çankaya Köşkü’nde yapılan Bakanlar Kurulu bittiğinde hükümet sözcüsü olarak Bülent Arınç’ın kameralar karşısına geçip geçmeyeceği ve eğer geçerse ne diyeceği Ankara’da günün merak konusuydu.

Saat 18.00’i geçtiğinde Bülent Arınç, basın mensupları karşısındaydı. Arınç, Cumartesi günü çözüm sürecini eleştirileriyle olumsuz etkileyebileceğini belirttiği, pazar günü ise sevgisini ilettiği Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gönlünü kazanmaya çalıştığı izlenimi yarattı. Kendi sözleri üzerine “polemik” ve “iktidar çatlağı” gibi yorumlara tepki gösteren Arınç, Cumartesi günü ‘Sayın Cumhurbaşkanımız’ın habersiz sayılması mümkün değildir, her şeyi çok iyi bilmektedir” dediği Erdoğan hakkında bugün şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanımıza nezaketsizlik yapmayız, hukukumuz kardeş hukukudur bunu bilin. Sayın cumhurbaşkanımız devletin başıdır, bizim liderimizdir, çile insanıdır, aile reisidir. Halkın kahramanıdır. Sayın cumhurbaşkanımız bazı konularda duygularını ifade ediyor. Onu yanlış bulduğumuzu söylemek değil, olayın eksik kalmış noktalarını tamamlamaktır. Ben hükümetin bir üyesiyim hükümetimi elbette savunurum, eksik bilgileri tamamlamak da görevim olur. Konuşmamı analiz ederseniz polemik göremezsiniz. Benim sözlerimi o hiç yanlış anlamaz, ben de onun sözlerini hiç alçaltıcı kabul etmem. Çözüm süreci ve diğer konularda cumhurbaşkanımız eksik bilgilendirdiysek kusuru kendimizde ararız. Sözler ortadadır, arkasında.”

Bülent Arınç, Cumartesi gecesi Kısıklı’daki gece yarısı zirvesi sonrasında pazar günü Ankara’da yaptığı açıklama öncesinde Başbakan Davutoğlu ile görüşüp görüşmediğiyle ilgili soruyu da yanıtladı. Arınç, verdiği yanıt ile Ankara kulislerinde pazar günü “Burada hükümet var” sözleri konusunda Başbakan’ın bilgisi olduğu yönündeki iddiayı boşa çıkardı. Arınç, “Ben cam gibi bir adamım önüm arkam bellidir. Kimsenin adamı değilim, kimsenin çantasını taşımadım. Ben evimi, ailemi bu dava için harcamış, tüketmiş bir insanım. Sayın Başbakanımla, bütün şerefimle temin ediyorum. Cumartesi, pazar günü konuşmamı değil ki içeriğini konuşmuş olayım. Konuşmamdan önce başbakan ile görüşmem olmadı. Sayın Ahmet Davutoğlu tamamen masumdur, bu suç değil ama. Ama bizim o görüşmeleri başkaları dışarı başka aksettirmiş olabilir. Benim adım Bülent Arınç. Her mikrofon uzatılışında bunu açıklamak zorunda mıyım? Ben uzatılan mikrofondan kaçmamış bir adamım” dedi.

Arınç: ‘İzleme Heyeti listemiz var’

Peki Erdoğan’ın itirazına rağmen İzleme Heyeti kurulabilecek mi? Türkiye’de tartışılan bu soru açısından Arınç, bugün tarihiyle not düşülecek sözler de sarf etti. Hükümet sözcüsü olarak bulunduğu kürsüde, İzleme Heyeti kurulacağını yinelemiş oldu. Arınç, Erdoğan ile arasındaki polemiği başlatan İzleme Heyeti meselesinde şunları dile getirdi:

“İzleme heyeti konusu bizim kabulümüzdür. İzleme heyetindeki kişileri akil insanlar içinden olacaktır. Her kafadan bir ses çıktı. İzleme heyetine hangi görevler verilecek, bunu belirlediğimiz bir listemiz var. Kayıt altına alındı. Akil kişiler içinde uygun gördüğümüz kişilerle iletişime geçilecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızı izleme heyeti konusunda ve çözüm süreciyle ilgili daha fazla bilgilendirme ihtiyacı doğdu. Bu aşamalar önemli aşamalardır, bu bizim eksikliğimiz olmuştur. Sayın Başkanımız ve ilgili arkadaşlarımız cumhurbaşkanımıza daha fazla bilgi vereceklerdir.”

Bu açıklamada, Arınç’ın özellikle Erdoğan’ın bilgilendireceğini yeniden vurgulaması dikkat çekti.

Şimdiki soru ise, İzleme Heyeti’nin ne zaman kurulacağı olarak ortaya çıktı. Bu noktada, Erdoğan’ın, hükümet cephesinden “eksiksiz” bilgilendirilmesi durumunda İzleme Heyeti’ne karşı çıkmaması sağlanabilecek mi? Bunu önümüzdeki günler gösterecek.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG