Avrupa Birliği’nin Türkiye ilerleme raporunu, hükümetin baskısıyla 1 Kasım seçimleri sonrasına ertelemesi, insan hakları konusunda sert eleştiriler içermesi beklenen raporun, AB ile Türkiye arasındaki mülteci pazarlığında koz olarak kullanılacağı şeklinde yorumlandı.
Avrupa Birliği, Türkiye İlerleme Raporu’nu 1 Kasım’da yapılacak genel seçimlerden sonra yayınlayacağını açıkladı. Uzmanlara göre, her yıl Ekim ayında yayınlanan raporun ertelenmesi, AB’nin insan hakları konusunda Türkiye’ye sert eleştiriler yönelteceği raporu, Türkiye’yi mülteci krizinde işbirliğine ikna etmek için kullanmayı planladığını gösteriyor.
Avrupa Birliği’nin, her yıl yayınladığı Türkiye ilerleme raporunun bu yıl da ifade özgürlüğü ve yargının bağımsızlığı konularında Ankara’yı sert bir dille eleştirmesi bekleniyor. 1 Kasım’da meclis çoğunluğunu elde etme mücadelesi veren Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) baskısı altındaki Brüksel, Ekim ayında yayınlaması gereken ilerleme raporunu 1 Kasım’daki seçimler sonrasına ertelediğini açıkladı.
AB’nin raporu erteleme kararının, Brüksel’in Avrupa’ya giren mülteci dalgasını yavaşlatmak için Ankara’yla görüşmeler yaptığı bir dönemde açıklanması, Türkiye ve AB arasındaki pazarlığın bir sonucu olarak yorumlanıyor. İnsan Hakları İzleme örgütünün Türkiye uzmanı Emma Sinclair Webb, bunun AB’nin mülteci krizini hafifletmek için insan hakları standartlarından geri adım atabileceğini gösteren kaygı verici bir gelişme olduğunu söyledi.
Sinclair Webb “AB’nin, mülteciler konusunda istediği yönde bir anlaşma yapabilmek için Türkiye’de insan haklarının son derece sorunlu gidişatına göz yumabileceğini düşünmek bizi kaygılandırıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin zayıf insan hakları karnesi, Ankara’nın AB üyeliği önündeki en büyük engel sayılıyor. Ancak, insan hakları örgütlerinin Türkiye’deki durumun giderek kötüleştiğini açıkladığı bir ortamda Brüksel, mülteci krizi konusunda Ankara’nın işbirliği karşılığında Türkiye’nin üyelik sürecini yeniden gündeme alacağı sinyali veriyor.
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Sözcüsü Richard Howitt, ilerleme raporunun ertelenmesinin, Avrupa Komisyonu ve Türkiye arasında süren pazarlıklarla ilgili soru işaretlerine yol açtığını söylüyor:
“Komisyon ve Türkiye arasında açık veya gizli çok çirkin bir pazarlığın devam etmesi, beni ve Brüksel’de birçok kişiyi rahatsız eden çok tehlikeli bir durum.”
Raporun ertelenmesinin AB’nin saygın imajını sarstığını söyleyen İstanbul’daki Kadir Has Üniversitesi uluslararası ilişkiler uzmanı Soli Özel de kaygılı.
Özel şunları söylüyor: “Bence AB, kendi prensiplerine ihanet ediyor. Mülteci krizi, çıkarlar söz konusu olduğunda, ikiyüzlülüğün devreye girdiğini ve prensiplere bağlılığın istisna haline geldiğini gösterdi. Biz tek başımıza bırakıldık ve sorunlarımızı kendimiz çözmek zorundayız.”
İnsan hakları örgütleri, 1 Kasım seçimlerinden önce Türk hükümetiyle pazarlık yapmaya istekli olan AB’yi kınıyor. Öte yandan, seçim öncesi anketlerin Ankara’da koalisyon hükümetine işaret etmesi, AB’nin çok farklı bir Türk hükümetiyle ilişkiye hazırlıklı olması gerektiğini gösteriyor.