İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini dün resmen devralan Ekrem İmamoğlu, bugün İstanbul’da yabancı basın temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantıya Çin’den Amerika’ya, İspanya’dan Yunanistan’a kadar birçok ülkeden 100’e yakın gazeteci katıldı.
Basın mensuplarının sorularını tek tek yanıtlayan İmamoğlu, özellikle 31 Mart seçimlerinin iptalinin ardından yabancı basının sık sık yinelediği ‘’Kazansanız da görevi alacağınıza inanıyor musunuz?’’ sorusuyla karşılaştığını söyledi.
Türk halkının 23 Haziran seçimleriyle birlikte demokrasiye olan bağlılığını ortaya koyduğunu belirten İmamoğlu, “Milletçe bağımsızlığına düşkün ve boyun eğmeyen bir davranışla hareket ettiğimizi defalarca dile getirdim. Ama dış basın temsilcisi arkadaşların bu söylemlerimden pek ikna olmadığını gördüm. Ama ben kendi insanına güvenen biri olarak çok inançlıydım” dedi.
İmamoğlu 806 bin civarındaki oy farkına rağmen kendisinin daha fazla bir oy farkı beklentisinde de olduğunu dile getirdi ve “Ben ‘bu kadar fark bekliyor muydunuz’ sorusuna ‘daha fazlasını bekliyordum’ yanıtını verdim. Türk toplumunun kolay kolay partisinden vazgeçmeme durumu var ama rakibime verilen oyların içinde bile aslında gönlü benden yana olan çok sayıda insan var. Tüm Türkiye’den o kadar çok mesaj aldım ki bu bir İstanbul seçimi olsa da bir demokrasi mücadelesine dönüştü” diye konuştu.
‘’23 Haziran siyasi manevralar yapmak isteyenlere ders oldu’’
Ekrem İmamoğlu, 23 Haziran seçimlerinin Türk demokrasisi adına ve siyasi manevralar yapmak isteyenler açısından da son derece önemli olduğunu dile getirdi. İmamoğlu, “23 Haziran seçimleri bundan sonraki seçimlerin meşruluğu adına ve bundan sonraki seçimlerde siyasi manevralar yapmak isteyenlere muazzam bir derse dönüştü” dedi.
İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AKP’li üyelerin çoğunlukta olması, mecliste kendi icraatlarının zorlaşması kaygısı ve merkezi hükümetin alacağı kararlarla yetkilerini kısıtlaması gibi olası durumlarla ilgili sorulara da yanıt verdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, “Zaten bir kısım uygulamalar başlatılmıştı. Şu an mevcut kanuna aykırı bir düzenleme bize tebliğ edildi. Belediye şirketlerinin yönetimlerinin belirlenmesiyle ilgili. Meclis aritmetiğine göre kendi lehlerine olabileceği inancıyla ‘Meclis şirket yönetimleri konusunda yetkilidir’ dediler. Ankara Büyükşehir Belediyesi açtığı bir davayla bunu iptal ettirdi. Burada kalır mı, kalmayabilir. Başka bürokratik engeller de olabilir ama bu ‘23 Haziran’da ders almadım bir daha ders almak istiyorum’ demek olur” diye konuştu.
Trafik, mülteci, deprem ve yoksulluk sorunları
Ekrem İmamoğlu gelen sorular üzerine, İstanbul’un en büyük sorunlarını trafik, mülteciler, deprem riski ve yoksulluk olarak sıraladı. Mülteciler konusunda Türkiye’nin ulusal bir politika eksikliği olduğunu söyleyen İmamoğlu, ulusal bir çözüm üretilmesi konusunda çalışacaklarını söyledi, özellikle kadın ve çocukların koruma altına alınmasıyla ilgili çalışmalar yapacaklarını belirtti.
Deprem riski konusunda da özellikle kentsel dönüşüm konusundaki çalışmalara hız vereceklerini belirten İmamoğlu, belediyenin mali durumu sıkıntıda olan kişilere de dönüşüm konusunda destek vereceğini söyledi. İmamoğlu, kentsel dönüşümde belediyenin hem vatandaş hem de müteahhit firmalar açısında bir garantör rolü üstleneceğini, buna yönelik projeler geliştireceklerini belirtti.
Şeffaf yönetim ve geçmişe dönük soruşturmalar
İmamoğlu, belediye yönetimi olarak son derece şeffaf bir yönetim izleyeceklerini açıkladı. Ana akım medyada sadece belirli bir grup ya da partilere destek veren yayın kuruluşları ve kişileri basın ve gazeteci olarak değerlendirmediğini söyleyen İmamoğlu, seçim sürecinde olduğu gibi şeffaf yönetim konusunda da sosyal medyadan yararlanacaklarını kaydetti.
Basının da seçim sürecinden kendisine ders çıkarması gerektiğini söyleyen Ekrem İmamoğlu, “Bir kişiyi karalamanın, kara propaganda yapmanın işe yaramadığını gördüler. Akılları varsa ders alırlar” dedi.
İmamoğlu, belediyenin kurumlarını uluslararası şirketlerin denetimine açacaklarını ve gördükleri usulsüzlükleri kamuoyuyla paylaşarak soruşturmalar açacaklarını bildirdi.
Belediye şirketlerinde asla eş, dost, tanıdık akrabaların yönetici olması gibi durumlara izin vermeyeceklerini söyleyen İmamoğlu, dernek ve vakıflara yardım konusuna da açıklık getirdi.
Kendilerinin de kamu yararına çalışan dernekler ve vakıflarla işbirlikleri yapacaklarını yineleyen İmamoğlu, “Biz de dernek ve vakıflara yardımlar yapacağız ama halka ait kaynakları 3-5 derneğe aktaran bir yapıda olmayacağız. Kamu yararına katkı sunanların yanında olacağız” dedi.
Cumhurbaşkanının açıklamaları sıcak bir adım
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamaları ve son olarak Japonya seyahatindeki sözlerini olumlu değerlendirdiğini dile getiren İmamoğlu, görüşme talebini de yineledi.
İmamoğlu ayrıca önümüzdeki haftadan itibaren tüm siyasi partilerin İstanbul merkezlerini de ziyaret edeceğini ve diyaloğa önem vereceğini kaydetti.
Bundan sonraki siyasi hayatı konusundaki sorulara yanıt veren İmamoğlu, “Ben çok değerli bir demokrasi sınavı verdim ve demokrasinin kazandığı bir seçimi kazandık. Benim için bu sadece bir başlangıç ifade ediyor. Görevimi başarıyla yerine getirirsem halkımız bir dönem daha ‘İstanbul’u yönet' mi der başka bir şeyi mi öngörür, bugünden yorum yapılacak bir durum değil. Ben yönetmeye konsantre bir kişiyim” diye konuştu.