Dün Büyükada’da toplantı yaptıkları sırada gözaltına alınan insan hakları savunucuları İdil Eser, Özlem Dalkıran, Nalan Erkem, İlknur Üstün, Günal Kurşun, Veli Acu, Şeyhmuz Özbekli, Nejat Taştan ile bu gruba eğitim vermek için Türkiye’de bulunan Ali Gharavi ve Peter Steudtner adlı uzmanlar Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edildiler.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, gözaltına alınanların terör örgütüne üyelikle suçlandığını açıkladı.
Gözaltına alınanlar arasında yer alan İdil Eser, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye Direktörü.
Özlem Dalkıran ve Nalan Erkem, Helsinki İnsan Hakları Derneği’nde; Günal Kurşun ve Veli Acu, İnsan Hakları Gündemi Derneği’nde çalışıyor. İlknur Üstün, Kadın Koalisyonu’nda; Nejat Taştan, Eşit Haklar İzleme Derneği’nde; Şeyhmuz Özbekli ise Hak İnisiyatifi’nde görev yapıyor.
Tanrıkulu: “Gözaltılar OHAL koşullarında hukukun askıya alındığını gösteriyor”
Gözaltına alınan insan hakları savunucularının durumlarını takip eden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, bu kişilerin derhal serbest bırakılması gerektiği görüşünde.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Tanrıkulu, “İnsan hakları savunucularına yaptırım uygulamak Türkiye’de her dönem başvurulan bir gelenek. İktidar temsilcileri bu kişilerin çalıştıkları kurumlara hatta bizzat kişilere baktığında kendileri de mağdur olduğunda onların en yakınında yer alanlar olduklarını görecektir. Daha önceki dönemlerdeki iktidarların yarattıkları mağduriyetten daha fazlasını bugünkü muktedirler yaratıyor. Bu gözaltılar Olağanüstü Hal koşullarında insan haklarının askıya alındığını gösteriyor. Verilen mesaj da şu: ‘Biz ihlallere devam edeceğiz siz göremezden gelecek,söz söylemeyeceksiniz’” dedi.
İnsan Hakları Örgütleri: “İnsan hakları savunucuları derhal serbest bırakılsın”
Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Eşit Haklar için İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, KAOS-GL Derneği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, ortak bir açıklama yayınlayarak insan hakları savunucularının serbest bırakılmasını talep etti.
Açıklamada “İnsan hakları savunucularının gözaltına alındığının aileleri dahil hiç kimseye bildirilmemesi, soruşturmada kısıtlılık kararı olması nedeniyle bilgi alınamaması, söz konusu gözaltıların OHAL hukukunu da aşacak biçimde “gözaltında tecrit (incommunicado detention)” karakteri taşıdığını göstermektedir. Gözaltına alınan arkadaşlarımızın insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi için gösterdikleri olumlu çabaların tanığıyız. Daha önce de defalarca vurguladığımız gibi, insan haklarını savunmak temel bir insan hakkıdır” denildi.
Beştaş: “Hak savunucularına yönelik gözaltılarla hak ihlallerinin tırmandırılacağı mesajı mı verilmektedir?”
İnsan hakları savunucularının gözaltına alınmasının ardından HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da Başbakan Binali Yıldırım tarafından cevaplanmak üzere soru önergesi verdi.
Beştaş önergesinde, “Hükümetiniz insan hakları savunucularını tanıma, koruma ve faaliyetlerini kolaylaştırmaya dönük taahhüdün gereğini yerine getirecek midir? Başbakan olarak hak savunucularının serbest bırakılması için girişimde bulunacak mısınız? Hak savunucularına yönelik gözaltılarla hak ihlallerinin tırmandırılacağı mesajı mı verilmektedir? Hükümetiniz OHAL’i devletin kendisine ilan ettiğini açıklamıştı. Ancak gelinen aşamada OHAL iktidarınız dışındaki her kesime yönelmiş olup bu uygulamanın sebebi nedir?” şeklindeki soruların yanıtlanmasını istedi.
Af Örgütü Genel Sekreteri: “Dünya liderleri Türkiye’deki insan hakları ihlallerine hoşgörülü davrandı”
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Salil Shetty de örgütün internet sitesinden yaptığı açıklamada G20 Zirvesi’nde bulunan liderlerden Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bu konuyu konuşmalarını istedi.
Shelly, “Mutat bir eğitime katılan İdil Eser ile diğer insan hakları savunucularının kimse ile görüştürülmeden gözaltında tutulmaları, gücün doğal olmayan bir şekilde kötüye kullanılması ve ülkede insan hakları aktivistlerinin karşı karşıya bulunduğu keyfi durumu göstermektedir. İdil Eser ve beraberinde tutuklananlar derhal ve koşulsuz serbest bırakılmalıdır. Şu an Hamburg’da bulunan dünya liderleri Türkiye’de insan haklarının eriyip gitmesine dikkate şayan bir biçimde hoşgörülü davrandı. Erdoğan yakınlarındayken, şu an demir parmaklıkların ardında olan bütün insan hakları savunucuları adına kati olarak konuşmak ve serbest bırakılmalarını istemek için doğru bir zaman” dedi.
