Erişilebilirlik

‘İnsan Kendi Konfor Alanını Yıkmalı’


Cansu Korkmaz İstanbul’da başladığı ve genç yaşına rağmen sanatseverlerin saygı ve ilgisini çeken kariyerini dünyanın dört bir yanına götürmüş, götürdüğü yerlerde de oradaki hayattan öğrendiklerini projelerine katmış.

1989’da İstanbul’da doğan Korkmaz, İstanbul’da fotoğrafçılık eğitimini tamamladıktan sonra soyut ve konsept fotoğraf projeleri yapmaya başlamış. Korkmaz’ı İstanbul’un birçok önemli galerisi temsil ediyor. Bu galerilerde yakaladığı başarıyı, Istanbul'dan sonra Buenos Aires’e de taşıyan Korkmaz İstanbul’daki hayatını neden bıraktığını şöyle anlatıyor:

“İstanbul benim için bir başlangıç noktasıydı ve bir süre sonra İstanbul beni istediğim noktaya ulaştırdı. Ulaştırdıktan sonra kendime daha fazlasını aramalıyım dedim ve yola çıktım. Çünkü her zaman daha fazlasını görmek ve bilmek için büyük bir arzum oldu. O yüzden içinde büyüdüğüm kültürü sırtlanarak sanatımla birlikte dolaşmak ve farklı kültürleri görüp onları bir araya getirmek benim için çok cazip oldu. Çünkü başarı dediğimiz şey bana göre durağan bir olgu değildir. Sizinle birlikte büyüyerek gelişen ve çoğalan bir olgudur. Tabii ki insanın yeniye başlamak için korkuları ya da yeni bir yerde nasıl başarılı olurum, kimseyi tanımıyorum gibi soruları olabilir fakat insan kendi konfor alanını yıkmalıdır ve kendini gerçekleştirmesine izin vermelidir. O yüzden en büyük başarı önce kişinin kendisini yenerek ve yenilgiyi kabul edip yeniye yer vermesidir. Çünkü insan insanını gerçekleştiremezse, daha büyüğünü düşlese de ona ulaşamaz. Bu sebeplerden ben, kendimi bir yola çıkararak kaba tabirle ne halim varsa görmek istedim.” Bu şekilde Korkmaz New York’a gelmeye karar vermiş.

Geçtiğimiz ay New York’ta School of Visual Arts (Görsel Sanatlar Okulu) her yıl yetenekli fotoğrafçılar için açtığı yaz programına kabul edilen Korkmaz dünyanın en önemli sanat eleştirmenleriyle çalışabildiği için SVA programını “muhteşem bir fırsat” olarak nitelendiriyor. Programın sonunda yapılan sergideki eserleriyle adını New York’ta da duyuran sanatçının son projesinin adı “Quite a While” (Uzun bir süre).

“‘Quite a While' projesi uzunca bir çalışma süresinden sonra sergisiyle kendini tam anlamıyla bulmuş oldu. Bu proje benim İstanbul’dan çıktığım andan itibaren nereye gidersem gideyim çektiğim, uzunca bir süre hayatımdaki değişim olgusunu fotoğraflarla belgeleyerek başladığım bir projeydi. Daha sonra zaman içinde makaralarca filmler olduğu için bunları nasıl bir araya getireceğimi ve bunlardan nasıl bir seri çıkaracağımı sürekli düşünüyordum. Çünkü bu fotoğraflar bi fotoğraftan daha fazlası o yüzden daha önceki ürettiğim 'Eid al-adha', 'Garip bir enerjin var', 'Roses Everywhere' gibi projelerden daha da farklı, çünkü çok uzun bir yolculuk serüvenini anlatıyor. Bütün bunlar olurken ve kafamda kırk tilki dönerken, bir gün sevgilimle bir tartışma sonucunda fotoğraflarımın hepsini yırtılmış halde buldum ve bu beni her ne kadar üzse de bana çok iyi bir fikir verdi ve yırtılmış başka zamanlara ve mekanlara ait fotoğrafları bir araya getirerek yeni bir fotoğraf ortaya çıkarmış oldum ve bu beni çok heyecanlandırdı. Çünkü benim için sanatımda hiçbir zaman imgenin kendisi o kadar değerli olmadığı gibi, benim için sınırları aşmak ve olasılıkları yükseltmek her zamanda daha cazip oldu. Ayrıca bu fotoğrafların birbirinden kopması ve sonra bir araya gelmesi ise insanın kendi yolculuğuyla ilgili çok fazla şeyler anlatıyordu. Köklerden kopmak, ara vermek, yerleşmeye çalışmak bir sürü şeyin aynı zamanda çoğu şeyin kendiliğinden bir araya gelmeye çabasıydı. Çünkü ben asla, hani hep derler ya, ‘kırılan bir vazoyu yeniden birleştirilirsen asla eskisi gibi olamaz' düşüncesine katılmıyorum. Aksine eskisinden daha güzel olacağına, başına gelen değişimin gerekli oluğuna inanıyorum” diyor Korkmaz. Quiet a While önümüzdeki aylarda Amerika’da bi yayın evinden kitap olarak da basılacak.

Korkmaz’a daha önce yaşadığı Buenos Aires ile New York’un birbirlerine benzeyip benzemediğini sorduğumda, cevabı iki kentin ne şehir olarak ne de sanat dünyası açısından birbirine benzemediği. Ama bu iki şehirde de olabilecek en iyi sanat eserlerini görmenin mümkün olduğunu ve kendisine ayrı bir ilham duygusu verdiğini söylüyor Korkmaz.

Son sergisinin yapıldığı School of Visual Art programıyla ilgili olarak ise bir sanatçı için çok iyi bir fırsat olduğunu belirtiyor Korkmaz: “Bir sanatçıya bir ay içinde bir şeyler üreteceksin demek her zaman biraz göz korkutur çünkü benim üretim sürecim hep uzun okumalar ve düşünme safhasından geçer. Fakat hayatta en zevk aldığım şey de, gerilim noktalarının sanatçıyı gerçekten üretmeye zorlamasıdır.”

New York gibi rekabetin ve beklentilerin yüksek olduğu bir şehirde de aynı başarıyı yakalamak, seyirciler ve sanat eleştirmenleri tarafından beğeni görmekten gurur duyduğunun belirten Korkmaz SVA’deki program sonrasında önümüzdeki seneyle ilgili sergi projelerini netleştirmiş. Korkmaz’ın üzerinde çalıştığı proje ve sergisi önümüzdeki yılın başında New York'da bir galeride olacak.

XS
SM
MD
LG