Amerikalı üç üst düzey yetkili Amerika’nın Sesi’ne, Irak hükümetinin 6 bin Sünni aşiret savaşçısını silah altına aldığını bildirdi. Bu savaşçılar IŞİD’in mağlup edilmesinden önemli rol oynayabilir.
Uzmanlar bu önemli sayının doğru yönde atılan bir adım olduğunu söylüyor.
Brookings Enstitüsü uzmanı Michael O’Hanlon’sa, belki de daha önemli olanın bu 6 bin milisin beraber savaşma iradesine sahip olması olduğunu düşünüyor. Bu gücün, kısa süreli eğitimde çok şey öğrenemeyeceğini söyleyen uzman, daha önemli olanın Sünniler’in operasyona dahil edilmesi olduğuna dikkati çekiyor.
Güvenlik uzmanları aylardır Irak hükümetini, Sünni savaşçıları IŞİD’e karşı kullanmaması nedeniyle eleştiriyor. Uzmanlar aynı zamanda Sünniler’in eğitim programlarının çok ufak ve düzensiz olduğunu ve savaşta büyük bir fark yaratmalarının mümkün olmadığını belirtiyor.
Ancak Amerikalı yetkiler Sünniler’in savaşa katılmasını ülkede birliğin ifadesi olarak görüyor. “IŞİD: Terör Ordusunun İçyüzü” kitabının yazarı Michael Weiss, Batılı yetkililerin ikinci bir Sünni Uyanışı beklediğini söylüyor. İlk uyanışta Sünni aşiretler El Kaide’ye karşı birleşmişti. Ancak Weiss, o dönemde bu yana Irak’ta istikrarsızlığın arttığına dikkati çekiyor.
Weiss, pratikte Irak diye bir ülke kalmadığını, Amerika’nın bir efsaneye bağlı hareket etmeyi sürdürdüğünü söylüyor.
Michael O’Hanlon, IŞİD’in yenilmesinin Sünniler’in Irak ordusuna, ya da bir tür polis teşkilatına entegre edilmeden mümkün olmadığını belirtiyor.
O’Hanlon ayrıca 6 bin rakamının ülkedeki birlik konusunda şüphe yaratması gerektiğini, bu rakamın Sünni Uyanışı’na katılan savaşçı sayısının çok altında olduğuna da dikkati çekiyor. Uzman, ilk Sünni Uyanışı’nda 50 bine yakın Sünni’nin katıldığını, bu nedenle 6 bin rakamının ancak bir başlangıç olarak görülebileceğini ifade ediyor.