Daha önce dört kez ertelenen Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) parlamento seçimlerinin 20 Ekim’de yapılması kesinleşirken, resmi propaganda süreci de başladı. 136 listede, bin 191 adayın yarışacağı seçimlerin sonuçlarını Türkiye ve İran da yakından takip ediyor.
Seçimde en büyük çekişmenin Türkiye’ye yakın duran Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile İran’ın zımnen desteklediği Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında geçmesi bekleniyor. Seçimin sonucunun Türkiye ve İran’ın bölgedeki nüfuzuna da etki edeceği tahmin ediliyor.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde 2022'den beri defalarca ertelenen yerel parlamento seçimi için en son 30 Eylül 2018'de sandık kurulmuştu. Daha önce 100’ü seçimle, 11’i ise azınlık kotasıyla gelen 111 üyeli parlamentonun sandalye sayısı Irak Yüksek Federal Mahkemesi kararıyla 100’e düşürüldü. 100 milletvekilinden 95’i seçilecek, 5'i ise azınlık kontenjanıyla meclise girecek.
Seçimlere bölgenin en güçlü iki partisi Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) yanısıra Kürdistan İslami Birliği (Yekgirtu), Irak Türkmen Cephesi (ITC) gibi partilerle, eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin yeğeni Lahur Şeyh Cengi liderliğindeki Halk Cephesi ve Kürdistan Adalet Topluluğu’nun da (Komel) aralarında bulunduğu 136 listeden toplam bin 191 aday katılacak.
Irak Yüksek Bağımsız Seçim Komisyonu verilerine göre adayların 823'ü erkek, 368'i kadın.
Seçimleri, aralarında ABD, Rusya, Türkiye, Almanya, İngiltere’nin de bulunduğu 408 uluslararası gözlemci de izleyecek. Seçimlerde 2 milyon 899 bin 578 seçmen bin 431 sandıkta oy kullanacak.
Seçimler neden ertelendi?
IKBY’de her dört yılda bir yapılması gereken milletvekili seçimleri son olarak 30 Eylül 2018'de yapıldı.
Bir sonraki seçimin tarihi 1 Ekim 2022 olarak kararlaştırıldı. Ancak KDP ve KYB arasında, azınlık kotaları ile seçim yasası konularında baş gösteren anlaşmazlığa çözüm bulunamayınca seçimler 18 Kasım 2023'e ertelendi. Ancak taraflar arasındaki anlaşmazlık bir türlü çözülemedi. 2023’te de yapılamayan seçimler önce 25 Şubat 2024, daha sonra 10 Haziran 2024 tarihlerine ertelendi.
Bu sırada KYB, Irak Federal Mahkemesi’ne başvurarak, daha önce sadece KDP’ye verilen kotaların eşit dağıtılmasını istedi. KYB’nin talebini kabul eden mahkeme, azınlıklara ayrılan 11 sandalyeyi kaldırdı. KDP ve Türkmenler bu karara itiraz edince mahkeme parlamentoda bulunan 100 sandalyenin 5’ini azınlık kotası olarak belirledi. Mahkeme kararına göre KDP’nin güçlü olduğu Erbil’e 2, KYB’nin güçlü olduğu Süleymaniye’ye 2 azınlık kontenjanı verilirken, 1 sandalye de Duhok’ta Ermeni azınlığa verildi. Diğer 95 sandalye siyasi partilere verildi. Mahkemenin bu kararının KDP’nin elini zayıflattığı yorumları yapılıyor.
KYB ve KDP arasında kıran kırana mücadele
IKBY’nin fiilli özerkliğe kavuştuğu 1990’lı yıllardan beri bölgenin en güçlü partileri olan KDP ve KYB bu seçimlerde de favori.
Eski Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin kurduğu ve ölene kadar başında bulunduğu KYB’ye şimdilerde oğlu Bafil Talabani liderlik yapıyor. Son günlerdeki seçim kampanyalarındaki agresif tavrı dikkat çeken Oğul Talabani, KDP’ye sert eleştirilerde bulunuyor. İran tarafından desteklenen Talabani, zaman zaman Türk yetkililerinin eleştirilerinin hedefi oluyor.
KYB’nin en güçlü rakibi ise KDP. Partinin güçlü isimlerinden IKBY Başkanı ve KDP Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani de seçim çalışmalarına başladı. Barzani, bazı kesimlerin IKBY’yi yıkmak istediklerini savundu. KDP’nin özellikle Türkiye ile yakın ilişkileri tartışma konusu oluyor. Tartışmaların odağında ise Türkiye’nin PKK’ya karşı Irak’ta yaptığı operasyonlar bulunuyor.
Türkiye’deki Kürt siyasetçilerin bazıların KDP’nin bu operasyonlara sessiz kalmasına tepki gösteriyor.
Türkiye ve İran’ın IKBY seçimleri üzerinden bilek güreşi
Türkiye’nin KDP’ye yakınlığı, İran’ın ise KYB’yi desteklemesi nedeniyle, seçim sonuçları iki ülkeyi de yakından ilgilendiriyor.
Peki seçim sonucu mevcut tabloyu değiştirir mi? Tablonun değişmesi Türkiye ve İran’ın nüfuzuna nasıl etki eder? VOA Türkçe bu soruların yanıtını Irak Kürt Bölgesi’nde ve Türkiye’de aradı.
IKBY’nin başkenti Erbil’deki, Erbil Kürdistan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Yılmaz, seçimden sonra KDP ve KYB arasında uyumlu bir çalışma zemini yaratılma beklentisinin yüksek olduğunu söyledi. Bu ihtimalin hayata geçmesi halinde, Türkiye’nin yeni parlamento ile uyumunun zor olacağını savunan Yılmaz, Kürt Bölgesel Yönetimi Hükümeti ile KDP’nin İran'a daha yakınlaştığı görüşünde.
Bölgede Türkiye ve İran arasındaki rekabette ibrenin İran’a döndüğünü dile getiren Yılmaz, “Eğer bu parlamento seçimleri hali hazırdaki dinamikler üzerinden sonuçlanacak ve parlamento nihayet işlev kazanacak olursa, İran'ın bir bakıma dizayn ettiği ve İran'ın etkisiyle bu noktaya gelindiği akılda tutulacak olursa, Türkiye'nin bundan sonra ya da kurulacak yeni parlamentoyla çalışmasının sınırlarını belirleyecek bir başka faktör olarak altı çizilmesi gerekir bence. İşin açıkçası bilek güreşi bugüne kadar zaten sahada gözlemlediğimiz bir mücadeleydi. Ama hazırdaki bu güreşin, hâlâ İran lehine sonuçlandığını söyleyebilecek durumdayız” dedi.
Türkiye’nin KDP ile iyi ilişkiler kurarken, KYB’yi düşmanlaştırdığını ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“KDP ile ilişkilerini düzeltme becerisini gösteren İran’ın kurulacak yeni parlamentoda her iki parti üzerinde etki etme kapasitesine ulaştığı bir durumda Türkiye sadece KDP ile iyi ilişkileri olan ve fakat KYB'yi düşmanlaştıran bir politika izlemeye devam ediyor. Dolayısıyla KYB-KDP arasında dengenin kurulduğu bir parlamento ortaya çıktığında kuşkusuz Türkiye'nin o parlamentoda KYB'yi etki edememe ölçüsünde ya da KDP ile birlikte çalışamayacağı ölçüde parlamentoya da etki etme kapasitesi sınırlı olacaktır.”
“Federal mahkemenin azınlık kotası kararı Türkiye’nin hegemonyasını etkiler”
VOA Türkçe’ye konuşan Değişim Hareketi (Goran) eski Milletvekili Kardo Muhammed ise daha önce çekişmenin İran lehine sonuçlanacağı yönünde bir düşünce olduğuna dikkat çekti.
Muhammed, bunun aksi yönünde bir durumun ortaya çıkabileceğine vurgu yaparak, seçim sonuçlarının IKBY’nin iki ülkeyle ilişkilerine de yön vereceğini ifade etti.
Federal mahkemenin azınlık kotasıyla ilgili kararının Türkiye’nin hegemonyasını etkileyeceğini dile getiren Muhammed, şöyle konuştu:
“Özellikle ‘azınlıklar’ konusu mesele değişime uğradı. Bu değişim Türkiye’nin buradaki siyasi hayatı ve hegemonyasını etkiledi. Azınlıkların, parlamentoda hükümetin kurulmasında etkisi var. Yeni hükümet geçmiş hükümetten farklı bir güç dengesi tarafından kurulursa kuşkusuz Türkiye ile ilişkileri etkiler.”
Seçimden çıkacak her sonucun iki ülke ile ilişkileri etkileyeceğini savunan Muhammed, “Bu bölgede iki farklı siyasi yapı var. Bir siyasi yapının ya da bölgenin İran ile yüzlerce binlerce kilometre sınırı var. Diğer siyasi yapının da aynı şekilde Türkiye ile sınırları var. Bu yüzden bu güçlerin, hegemonyalarının etkilerini görüyoruz. Türkiye Kürdistan’ın derinliklerine kadar ilerlemiş durumda ve Kürdistan’ın içinde çatışıyor. Eğer güçlü ve etkili bir siyasi yapı olmuş olsaydı, Türkiye’nin bu bölgenin ve Irak’ın iç işlerine bu kadar konuşlanmasına ve derinliklerine kadar girmesine izin vermezdi. Yaşanacak her değişim Türkiye’yi etkileyecektir, bu siyasi ekonomik ve askeri konularda olacaktır” şeklinde konuştu.
“İran ve Türkiye’nin bölgeye bakışı aynı”
Merkezi Erbil’de bulunan Barış İnşası ve Diyalog Merkezi (CPD) Başkanı Beyar Mustafa, bölgenin jeopolitik yapısının değişmesi nedeniyle seçim sonuçlarının da dengeleri değiştireceğini savundu. VOA Türkçe’ye konuşan Mustafa, İran’ın bölgede gittikçe güçlendiğine dikkat çekti.
Ortadoğu’da yaşanan savaşların IKBY’ye de etki ettiğini düşünen Mustafa, Türkiye ve İran’ın Kürt Bölgesi üzerindeki siyasetlerinin aynı olduğunu öne sürdü.
Mustafa her iki ülkenin de IKBY’i zayıflatmak istediğini dile getirerek, “Bu iki devletin Bağdat üzerinde de etkisi var. Ama daha ziyade Kürdistan bölgesinin zayıflatılması ve küçültülmesi amaçlanıyor. Türkiye’nin bölge üzerinde etkisi çoktur. Özellikle de Erbil ve Duhok mıntıkası üzerinde etkisi çok fazladır. Ama İran 1970’ten bu yana Süleymaniye'de, bir siyasi aktör üzerinde bugün olduğu kadar etkili olmadı. Gizli saklı bir şekilde değil aleni bir şekilde. Yerel bir güç üzerinden hükümranlık sağlıyor. Haşdi Şabi ya da Babylon hareketi bölgeye dağıldı. Eğer onların tesirinden bir sandalye dahi alırlarsa, hükümet kurma başta olmak üzere diğer işlerde büyük sorun yaşanır. Bir kez daha söylüyorum, İran hiçbir zaman bugünkü kadar bölgeye etki etmemiştir” diye konuştu.
İran’ın bölgede Türkiye’den daha etkili olduğunu savunan Mustafa, Türkiye’nin sadece askeri ve ekonomik hedeflerinin olduğunu söyledi. Mustafa, “İran’ın seçim komisyonunda ve yargıda, siyasette etkisi çok büyüktür. Türkiye’nin bunun aksine askeri ve ekonomik etkisi vardır. Ama aralarında belli ki bölgenin zayıflatılması yönünde bit ittifak var. Savaş çıkmasını istemeseler bile bölgenin güçlü olmasını, aktör olmasını istemiyorlar” dedi.
"Seçimden Kürtler kazançlı çıkabilir"
Merkezi Diyarbakır’da bulunan düşünce kuruluşu Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (DİTAM) Başkan Yardımcısı Avukat Sedat Yurtdaş ise seçim sürecinden Kürtler’in kazançlı çıkabileceği görüşünde.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yurtdaş, seçimlerin Kürt bölgesinde değişime yol açma potansiyelinin bulunduğunu söyledi.
İran’ın nüfuzunu gittikçe arttırdığı bölgenin ciddi rekabet alanına dönüştüğüne vurgu yapan Yurtdaş, “Ortadoğu'da meydana gelen gelişmeler üzerinden de bir güç didişmesi olduğunu söylemek mümkün. Bu seçimlere nasıl yansır, kesin bir şey söylemek zor ama açık olan şey KYB'nin İran'a yakın durduğu, KDP'nin Türkiye'ye yakın durduğu. Dolayısıyla her iki taraf da bu yakınlık üzerinden bir etki alanı yaratmaya çalışacak gibi görünüyor” dedi.
Kürtler’in nüfuzunun artabileceğine işaret eden Yurtdaş, “İran ve Türkiye'nin etki alanının artması, Kürtler’in kendi gücünü ortaya koymasıyla da sonuçlanabilir. İkisinin de nüfuzu bir yana Kürtler de nüfuzlarını arttırabilir. Kürtler bu süreci kendi lehlerinde kullanabilirler" dedi.
Sedat Yurtdaş, “Özellikle Bafel Talabani'nin dilinin çok sertleştiğini görüyoruz. Söylemlerinde haklı noktalar da olduğunun altını çizelim işin doğrusu. Ancak buna rağmen Kürtler bu seçimler vesilesiyle daha çok bir birlik haline geldi. Sorunlarını daha derli toplu düşündüğünü, istemlerini daha yüksek sesle dile getirdiğini, dolayısıyla bunun bir sonucunun parlamentoya, seçime yansımasının olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Forum