Erişilebilirlik

Irak’taki Seçim Yeni Çatışmaları mı Tetikleyecek?


Irak’taki parlamento seçimleri ardından sonuçlara ilişkin tartışmaları değerlendiren Profesör Ümit Özdağ ve Eski Büyükelçi Öztürk Yılmaz’a göre; etnik ve mezhepsel çatışmalar devam ettiği için Irak’ta demokratikleşmeden söz etmek henüz mümkün değil.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, geçmişte Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu görevinde bulunduğundan Irak’ın kuzeyindeki Kürt yönetimi bölgesi başta olmak üzere ülkedeki gelişmeleri yakından izlemeyi sürdürüyor. İYİ Parti Genel Başkanı Yardımcısı Prof.Dr. Ümit Özdağ da, Irak, Suriye başta olmak üzere Ortadoğu coğrafyasına ilişkin tespitleriyle tanınıyor.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Yılmaz ve Özdağ, Irak’taki seçim sonuçları sonrasında demokratik gelişmeler olmasından yana pek umutlu değil. Aksine seçim sonuçlarına ilişkin ciddi soru işaretlerini vurguluyor ve özellikle Türkmenler açısından sıkıntılı tabloyu ifade ediyorlar.

CHP’li Yılmaz, seçim sonuçlarına ilişkin yaşanan tartışmayı üç etkene bağladı. Yılmaz,“Birincisi IŞİD saldırıları nedeniyle Irak içerisinde çok ciddi mobilizasyon, yer değiştirmeler olmuştu. İkincisi elektronik oy kullanma konusunda tam anlamıyla sağlıklı uygulama sağlanamadı. Üçüncüsü de her zamanki seçimlere karıştırılan hileler olduğu görüldü. Hal böyle olunca da siyaset sandığa müdahale etmiş oldu. Irak’taki gerginliği iyice arttırdı. Umarım yeniden sayım yapılır ve sağlıklı bir sonuç elde edilir. Gerginlikler de giderilebilir. Çünkü bölgesel gelişmeler Irak’ın iç sorunlarını hallederek yoluna devam etmesini zorunlu kılıyor” dedi.

“Irak’ta demokratik siyaset yok”

Irak’ta etnik, dini ve mezhebi kimlikler üzerinden seçimler yapıldığını söyleyen Yılmaz, “Bu seçim sonuçları da bunu gösteriyor. Dolayısıyla Irak’ta siyaset bölgesi değerler üzerinden yapıldığı için de toplumda siyasetçiden beklenti de düşmüş durumda. Zaten seçime yüzde 45’lik bir katılım var. Sandığa örgütlü olarak gidenler kazanıyor ancak gitmeyenler ise tümüyle kaybediyor. Sünniler, Şiiler, Kürtler ve keza Türkmenler içerisinde de çatışmalar ve bölünmeler var. Ne zaman ki Irak, bu etnik ve mezhebi kimlikler üzerinde siyaset üretebilirse yani doğuştan gelen özellikler ne zaman aşılırsa o zaman gerçek manada demokratik siyaset de gündeme gelecek ve siyasetçinin de bir değer taşıyıp taşımadığı ortaya çıkar” dedi.

Bundan sonraki süreçte ise Irak’ta koalisyon kurulması çalışması olacağını belirten Yılmaz, “Irak’ta geçmişe bakıldığında İran ve ABD’nin bu ülkeye müdahalesiyle koalisyon hükümeti şekilleniyor. Mesela Nuri el-Maliki çok kötü bir sonuç almamasına rağmen o dönemde ABD ve İran’ın müdahaleleriyle Başbakan olamamıştı. Bu yeni dönemde Mukteda el-Sadr (Şii lider) birinci geldi. Sadr, hem İran’a hem de ABD’ye karşı. Acaba Sadr’ın önereceği kişi Başbakan mı olacak yoksa oy kaybına uğramasına rağmen Maliki’nin yeniden şansı var mı?” ifadelerini kullanıyor.

Yılmaz: 'Bölgesel Gelişmeler Irak'ın İç Sorunlarını Hallederek Yoluna Devam Etmesini Zorunlu Kılıyor'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:07:44 0:00

IKBY’de yeniden bağımsızlık girişimi olur mu?

IKBY’de mevcut seçim sonuçları itibariyle Mesud Barzani’nin güç kazandığı görülüyor. Ancak Ümit Özdağ ve Öztürk Yılmaz, IKBY’nin yeniden bağımsızlık girişimi, Irak’tan ayrılma girişimi olması halinde çatışmalar olacağı uyarısında bulunuyor.

İYİ Parti’li Özdağ, IKBY’nin halen sınırları belirlenmiş değişken büyük bir yayılmacı politika izleme hevesiyle hareket ettiğini düşüncesinde. Özdağ, “Ortadoğu'da ve Irak'ta iş barışı sürekli tehdit altında tutuyorlar. Öte yandan evet parlamento var ama gerçekten demokratik bir yapı var mı? Hayır söz konusu değil. Barzani’nin hakim olduğu alanlarda çok ciddi bir aşiret baskısıyla toplum ve aydınlar çok boyutlu baskı altına alındı. Bu bölge yıllardan beri Barzani aşiretinin, ekonomiye hakim ve ekonomik kaynakları da aşiret uğruna kullandığı ve sömürdüğü süreci yaşıyor. Buna halktan Kürdü ile Türkmeni ile çok ciddi itirazlar yüksekliyor. Ama (Barzani) arkasında bölge dışı güçler olduğu için kendisini ayakta tutmayı anti demokratik yöntemlerle başarıyor” diye konuştu.

Irak’ta Barzani ve Talabani’nin Kerkük’ü işgal girişimi sonrasında Irak Hükümeti’nin (Bağdat) bölgeye müdahalesi olduğunu söyleyen Özdağ, “Irak Hükümeti’nin Kerkük konusunda doğru ve kararlı bir tavır alması taşları biraz daha yerine oturtmuş görünüyor. Ama bunun bitmiş bir süreç olduğunu söylememiz mümkün değil. Eğer Kerkük bölgesinde Bağdat’ın hakimiyeti olursa Irak’ın toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesi daha kolay olacaktır. Çünkü Kerkük’ün petrol kaynaklarından Barzani ve KYB ve Goran bağımsız bir Kürdistan rüyasından vazgeçecektir ve bundan vazgeçilmesi de bölge istikrar için faydalı olacaktır” dedi.

Özdağ: 'IKYB Yayılmacı Politika İzleme Hevesinde'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:31 0:00

CHP’li Yılmaz da, “Talihsiz bir deneme olur. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) ise yine KDP dominant görünüyor, KYP ikinci geliyor ve Goran Partisi’nde ise iyice gerilime var. Kürt bölgesi bağımsızlık referandumu girişimi nedeniyle kırılmalar söz konusu. Bu sonuçlar ile Barzani ailesi gücünü önemli ölçüde kuzeyde ve Musul’da konsolide etmiş olsa da güneydeki çekişmeler devam ediyor. Siyaseten IKBY’nin bölünmüş olduğunu görüyoruz. Barzani yeniden girişimde bulunursa diğer tartışmaları unutturarak, üzerine şimşekleri çeker. Bu Kürt – Arap çatışmasını tetikler. Biz bunu asla arzu etmeyiz. Önemli olan Irak’ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün sağlanmasıdır. IKBY’nin Bağdat ile ilişkilerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesidir” ifadelerini kullandı.

Türkmenler’in durumu ne olacak?

Irak’taki gelişmeleleri yakından izleyen her iki siyasetçi de Türkmenler konusunda hemfikir.

Dışişleri Bakanlığı’nda bizzat bölgede görev almış olan Yılmaz, “Türkmenlere gerçekten sahip çıkılmıyor. Türkmenler geçiştiriliyor. Erşad Salihi, buraya geldiğinde üst seviyede muhatap bulamazken, Mesud Barzani geldiğinde ise en üst düzeyde ağırlanarak, altına kırmızı halı serilirken göndere de IKBY Bayrağı çekiliyor. Dışişleri Bakanlığı’nın Türkmenlere eğilmediğini ve onları adeta yükmüş gibi gördüğünü biliyoruz. Ana muhalefet partisi olarak biz bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Irak’ta bütün kesimlere eşit şekilde ulaşılabilmeli. Türkmenleri sanki en avantajlı grup gibi göstererek, en dezavantajlı gruba dönüştürmemek lazım. En azından Arap, Kürt, Yezidi ile eşit davranmak gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Özdağ da, “Irak’ta manipülasyona dayalı bir seçim gerçekleşti. Sadece Türkmenler değil Goran Hareketi itiraz ediyor. Kerkük’te, Süleymaniye’de ve Erbil’de açık sahtekarlıklar yapıldığını biliyoruz. Kerkük ve Süleymaniye’deki bu sahtekarlıkların KYB tarafından yapıldığını tespit ettik. Çünkü çok yakın bir arkadaşım, öğrencim seçimlerde sahadaydı. Amerikan işgali sonrasında yapılan bütün seçimlerde Kerkük’te ve Türkmenlerin yaşadığı diğer şehir ve ilçelerde, Türkmen oylarına karşı bilinçli bir manipülasyon gerçekleştirilmiştir. AKP Hükümeti’nin, Türkmenleri sürekli yalnız bıraktığını, ihmal ettiğini biliyoruz. AKP’nin hiçbir zaman doğru dürüst bir Türkmen politikası olmadı. Şimdi de bu seçim ihlalleri karşısında olağanüstü bir sessizliği Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nda görmekteyiz” dedi.

Erşad Salihi’ye saldırı girişimi

İYİ Parti’li Özdağ, ayrıca bölgede gerilimi tırmandırıcı gelişmeler yaşandığını belirterek, “Bütün Türkmen siyasetçilerin sonuçları tanımadıklarını açıkladı ve ilan edilen sokağa çıkma yasağına rağmen Türkmenler sokaklara çağrıldı. Türkmenler de bu çağrıya uydular, Kerkük sokaklarını doldurdular ve ilan edilen sokağa çıkma yasağı geri alınmak zorunda kaldı. Halen direniş devam ediyor. Bu arada vahim gelişmeler de yaşanıyor mesela bir tanesi Irak Türkmen Cephesi Lideri Erşat Salihi’nin 11 kişi tarafından yolunun kesilerek kaçırılmaya çalışılması girişimi oldu. Fakat başarısızlıkla sonuçlandı. Biz daha vahim olaylar olmamasını istiyoruz” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG