Erişilebilirlik

İran Devrim Muhafızları, Lübnan saldırılarının ardından iletişim cihazlarını yasakladı


İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, Lübnan'da meydana gelen çağrı cihazı patlamalarında yaralıları Tahran'daki bir hastanede ziyaret ederken- 20 Eylül 2024
İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, Lübnan'da meydana gelen çağrı cihazı patlamalarında yaralıları Tahran'daki bir hastanede ziyaret ederken- 20 Eylül 2024

İran Devrim Muhafızları Ordusu, Lübnan'daki Hizbullah müttefikleri tarafından kullanılan binlerce çağrı cihazı ve telsizin geçen hafta ölümcül saldırılarda patlamasının ardından tüm üyelerine her türlü iletişim cihazını kullanmayı bırakma talimatı verdi.

Gelişme, Reuters'a konuşan üst düzey iki İranlı güvenlik yetkilisi tarafından doğrulandı. Yetkililerinden biri, sadece iletişim ekipmanlarını değil tüm cihazları incelemek üzere Devrim Muhafızları tarafından geniş çaplı bir operasyon yürütüldüğünü söyledi. Yetkili, bu cihazların çoğunun ya ev yapımı olduğunu ya da Çin ve Rusya'dan ithal edildiğini söyledi.

Konunun hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen yetkili, İran'ın, İsrail'den maaş alan İranlılar da dahil olmak üzere İsrail ajanlarının sızmasından endişe duyduğunu ve Devrim Muhafızları'nın orta ve üst düzey üyelerini hedef alan kapsamlı bir soruşturma başlatıldığını sözlerine ekledi.

Güvenlik yetkilisi, “Soruşturma, hem İran'daki hem de yurtdışındaki banka hesaplarının yanısıra kendilerinin ve ailelerinin seyahat geçmişlerinin incelenmesini de içeriyor” dedi.

İran Dışişleri, Savunma ve İçişleri bakanlıkları, güvenlik yetkilileri tarafından Reuters'a yapılan yorumlara henüz yanıt vermedi.

Çağrı cihazları 17 Eylül’de Lübnan'da koordineli bir saldırı ile patlatılmıştı. Ertesi gün de Hizbullah'a ait yüzlerce telsiz patladı. Saldırılarda 39 kişi öldü ve 3 binden fazla kişi yaralandı.
Lübnan ve Hizbullah, saldırıların arkasında İsrail'in olduğunu söylüyor. İsrail saldırılarla ilgisi olduğunu ne reddetti ne de doğruladı.

Güvenlik yetkilisi, 190 bin personelden oluşan Devrim Muhafızları'nın nasıl iletişim kurduğuna dair ayrıntı vermekten kaçındı. “Şimdilik mesajlaşma sistemlerinde uçtan uca şifreleme kullanıyoruz” dedi.

Aynı yetkiliye göre, İran'ın yönetici kurumları arasında yaygın bir endişe var. Devrim Muhafızları yetkilileri teknik değerlendirme için Hizbullah'la temasa geçti ve patlatılan cihazların birkaç örneği İranlı uzmanlar tarafından incelenmek üzere Tahran'a gönderildi.

Füze ve nükleer tesislerin korunması

Bir başka İranlı yetkili ise İslam Cumhuriyeti'nin temel kaygısının, ülkenin nükleer ve füze tesislerinin, özellikle de yeraltındakilerin korunması olduğunu söyledi.

İranlı yetkililer İsrail'in, 2023’te İran'ın füze programını sabote etme girişiminin ardından artırılan önlemlere atıfta bulunarak “Geçen yıldan bu yana bu tesislerdeki güvenlik önlemleri önemli ölçüde artırıldı” dedi. İsrail bu konuda hiçbir yorum yapmadı.
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından güvenliğin önceki seviyelerin ötesinde arttırıldığını öne süren yetkili, “Hiçbir zaman şimdiki kadar sıkı güvenlik ve aşırı önlemler alınmamıştı” diye ekledi.

Devrim Muhafızları, İran'da Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney ile yakın bağları olan güçlü bir siyasi, askeri ve ekonomik güç. 1979 İslam Devrimi'nden sonra dini yönetim sistemini korumak için kurulan Devrim Muhafızları Ordusu'nun İran'ın stratejik silahlarını denetleyen kendi kara, deniz ve hava kuvvetleri var.

Lübnan'daki Hizbullah, Gazze'deki Hamas, Yemen'deki Husiler ve Irak'taki milisler gibi müttefik gruplara para, silah, teknoloji ve eğitim sağlayarak denizaşırı operasyon kolu El Kudüs Gücü aracılığıyla Ortadoğu'da nüfuz sahibi oluyor.

İlk İranlı kaynak, İran ordusunun güvenli iletişim için telsizler de dahil olmak üzere bir dizi şifreli iletişim cihazı kullandığını söyledi. Belirli model ve markalar farklılık gösterse de, İran askeri iletişim ekipmanları genellikle yurt içinde geliştirilmiş ya da yerli ve yabancı tedarikçilerin bir kombinasyonundan temin edildiğini söyledi.

İran'ın silahlı kuvvetlerinin yirmi yılı aşkın bir süredir çağrı cihazı kullanmayı bıraktığını söyledi.

Tahran'ın, özellikle nükleer programı gerekçesiyle Batı'nın Tahran'a uyguladığı yaptırımlar nedeniyle dışa bağımlılıktan kaçınmak için savunma sanayii aracılığıyla kendi askeri sınıf telsiz yayınlarını geliştirdiğini de sözlerine ekledi.

Ancak İran geçmişte Çin, Rusya ve hatta Japonya gibi ülkelerden iletişim cihazları ithal etmişti.

Gölge savaşı

İran ve İsrail, karşılıklı sabotaj ve suikast planları iddialarıyla on yıllardır bir gölge savaşına kilitlenmiş durumda.

İsrail ve Hizbullah arasındaki çatışma, Gazze savaşına paralel olarak geçtiğimiz yıl yoğunlaştı.

İran ve Hizbullah, Temmuz’da Hamas'ın siyasi lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da ve Hizbullah'ın en üst düzey askeri komutanı Fuad Şükür'ün Beyrut'ta birkaç saat önce öldürülmesinden İsrail'i sorumlu tuttu. İsrail, Şükür'ü öldürdüğünü açıkladı ancak Haniye'nin ölümünün arkasında kendisinin olduğunu doğrulamadı.

İran İsrail'in var olma hakkını tanımıyor. Hamaney daha önce İsrail'i “şüphesiz kökünden sökülüp yok edilecek” bir “kanserli tümör” olarak nitelendirmişti.

İsrail, İran'ın varoluşsal bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Ayrıca İran'ı gizlice nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor, ancak İran nükleer bomba yapmak istediğini reddediyor.

Forum

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG