İran, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin sınır köylerindeki isyancıları hedef alan bombardımanını sürdürüyor. Tahran, Iraklı Kürt yetkilileri, isyancıları sınırdışı etmezlerse operasyonu genişletmekle tehdit ediyor.
İran güçleri Eylül ayının başından bu yana, İranlı Kürt isyancıları barındırmakla suçlanan sınır köylerine ağır silahlar ve insansız hava araçlarıyla operasyon yapıyor. Tahran, İran topraklarına saldırı düzenlemekle suçlanan militan grupları dağıtmayı hedeflediğini söylüyor.
Irak Kürt Bölgesel Hükümeti'nin Tahran'daki temsilcisi Nazım Dabağ, bu hafta Amerika’nın Sesi’ne (VOA), Iraklı Kürt yetkililerin İran'ın uyarısını "ciddiye almaları" gerektiğini söyledi ve her iki taraftan da Kürt bölgesini çatışmalarında kullanmaktan kaçınmalarını istedi.
Dabağ, "Kürdistan Bölgesel Hükümeti'nin tutumu, bu bombardımanı ve buna yol açan faaliyetleri kınamaktır" dedi ve meseleyi diplomasi, müzakere ve iletişim yoluyla çözmeye çalıştıklarını söyledi.
İranlı yetkililer son haftalarda "Amerikalı ve Siyonist paralı askerler" olarak nitelendirdiği Kürt isyancıları, İran kuvvetlerine sınırötesi saldırılar düzenlemek için Irak'ın Kürt bölgesini kullanmakla suçladı.
İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bağeri, 19 Eylül’de ABD'yi doğrudan Kürt isyancıları desteklemekle suçladı ve Erbil Uluslararası Havalimanı yakınlarında ABD birliklerini barındıran Harir Askeri Hava Üssü’nün kapatılmasını istedi.
Erbil'deki havaalanı, 11 Eylül'de patlayıcı yüklü insansız hava araçlarıyla düzenlenen de dahil olmak üzere, son aylarda birkaç kez saldırıya uğradı. Kürt yetkililer sorumlu grubu henüz açıklamadı; ancak Amerikalı yetkililer önceki saldırılardan İran’ın desteklediği Iraklı Şii milisleri sorumlu tuttu.
Merkezi İngiltere’de bulunan yayın kuruluşu Iran International'a göre Bağeri açıklamasında, silahlı “devrim karşıtlarının” askeri üslere, radyo ve TV istasyonlarına sahip olmasına ve İran sınırına saldırmasına izin vermemesi gerektiği konusunda Kürt yönetimini uyardı. Bağeri isyancıları, “Amerika ve Kuzey Irak'taki Siyonist rejimin ajanları” olarak niteledi.
İranlı Kürt yetkililer, dış destek suçlamalarını reddediyor ve ABD'nin Afganistan'dan çekilmesiyle cesaretlenen İran hükümetinin Irak ve Kürt bölgesi üzerindeki kontrolunu arttırmaya çalıştığını savunuyor.
İran Kürdistanı Demokrat Partisi yetkililerinden Ömer Balaki, "İran Devrim Muhafızları, Doğu Kürdistan güçlerinin herhangi bir ateş hattında veya herhangi bir yerde kendilerine karşı bir askeri faaliyette bulunduğuna dair bir kanıt, tek bir kanıt sunsun" dedi.
Kürtler, kuzeybatı İran'da milyonlarca Kürt'ün yaşadığı bölgeleri tanımlamak için “Doğu Kürdistan” terimini kullanıyor. İnsan hakları örgütleri, bölgedeki İranlı yetkililerin barışçı protestoları bastırmak için aşırı güç kullandığını ve Kürt aktivistleri yargıladığını söylüyor.
VOA’e konuşan Ömer Balaki, Tahran'ı Kürtleri günah keçisi yaparak halkın dikkatini İran'ın iç sorunlarından uzaklaştırmakla suçladı. Balaki, "İslam Cumhuriyeti rejimi kuruluşundan bu yana iç sorunlarını örtbas etmek için her zaman uluslararası kriz yaratmaya çalıştı" ifadelerini kullandı.
İran Kürdistanı Demokrat Partisi'ne bağlı Peşmerge güçlerinin komutanı Kawa Behrami'ye göre, İran ordusu Eylül başından bu yana Irak Kürt bölgesinin sınır köylerine en az 15 defa topçu atışı ve insansız hava araçlarıyla saldırdı.
Behrami, VOA'e telefonda yaptığı açıklamada, saldırıların bölgedeki köylülerin çiftliklerine büyük zarar verdiğini söyledi; ‘’Neyse ki, (İranlı Kürt) Peşmerge güçlerinin bölgede sabit bir üssü olmadığı kendi içimizde ya da siviller arasında can kaybı olmadı” diye konuştu.
İran'ın Kürt azınlık isyancı grupları, temel kültürel haklarından mahrum bırakıldıklarını söyleyerek yıllardır Tahran'a karşı silahlı ayaklanmalar düzenliyor. İsyancılar bugüne kadar, İran ve Irak sınırlarındaki denetimsiz dağlara sığınarak Tahran'ın silahlı baskısından kurtulmayı başarıyorlardı.
Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü'nün İran programı başkanı Alex Vatanka, İranlı yetkililerin ülkedeki Kürt sorununu çözmek için barışçı yollar araması gerektiğini söyledi.
Vatanka, “Tahran'daki yetkililerin kabul etmek istemediği sorun, İran Kürtleri de dahil olmak üzere İran'ın azınlık topluluğu arasında gerçek şikayetlerin olduğudur. İran’da yaklaşık 10 milyon azınlık mensubu var” dedi.
Vatanka'ya göre İran'ın sorunu çözmedeki başarısızlığı kızgınlığı körükledi ve azınlıkların "çok küçük bir kısmı" bu kızgınlığı militan yollarla ifade ediyor.
İran'ın Kürt sorununun çözümünün bu kızgınlıkta yattığını söyleyen Vatanka, ‘’Ancak İranlılar her ne sebeple olursa olsun bu soruna yönelmek istemiyorlar. Sorunu yöneterek bir nevi meseleyi idare ediyorlar. Oysaki sorunu çözmeye çalışmak en ideali” diye konuştu.