WASHINGTON —
İran’ın yeni cumhurbaşkanı Hasan Ruhani Haziran’daki seçimi yeni bir yaklaşım getirme vaadiyle kazandı. Yemin ederek göreve başlayan Ruhani şimdi Batı ile ciddi nükleer görüşmeler başlatmaya hazır olduğunu söylüyor.
İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ilk basın toplantısında halefi Mahmut Ahmedinejat’dan daha yumuşak bir dil kullandı: “Amerikan hükümetinin attığı bütün adımları dikkatle izleyeceğiz. Yapıcı ve elle tutulur adımlar atarlarsa İran hükümeti elbette benzer bir karşılık verecektir.”
Ruhani İran’ın nükleer programı üzerine “ciddi ve özlü” görüşmeler başlatmaya hazır olduğunu söylerken bir çözüm bulunacağı konusunda iyimser olduğunu belirtti.
Amerika ve diğer Batılı ülkeler İran’ın nükleer silah geliştirmeye çalışmasından kuşku duyuyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney nükleer programının barışcı olduğunu ispatlama görevinin Tahran’a düştüğünü tekrarladı: “İran eğer bunu doğrulanabilir bir şekilde yaparsa uluslararası topluluğa yeniden katılma ve tecrit olmanın getirdiği yükü hafifletme fırsatı elde eder.”
Bu sorun İran için hayati önem taşıyor. Uluslararası topluluğun nükleer programı nedeniyle arka arkaya çıkarttığı yaptırımlar İran ekonomisini işlemez hale getirdi.
Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, yeni İran hükümetinin bu gerçeği görmezden gelemeyeceğini söylüyor: “İran halkı büyük çoğunlukla yaptırımların sona ermesini istiyor. İran’ın içine düştüğü düştüğü ekonomik darboğaz halkı bezdirdi. İslamcılar dahil her hükümet buna çözüm bulunması konusunda halktan gelen baskıyı hissedecektir.”
Ruhani’nin yaptığı bazı atamalar şimdiden bu konuda ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Dışişleri Bakanlığına getirilen Cevat Zarif, bu atamalardan biri.
İran’ın eski Birleşmiş Milletler büyükelçisi olan Zarif, Amerika’da eğitim görmüş, Batılı diplomatların iyi tanıdığı ve sert konuşmaktan çekinmeyen bir devlet adamı: “İran İslam Cumhuriyeti, halkı ve hükümetiyle nükleer teknolojiye sahip olma hakkını kullanmakta kararlıdır.”
Ancak Zarif aynı zamanda uzlaşma yanlısı bir dil de kullanabiliyor: “İran görüşmeler yoluyla varılacak bir çözüme hazırdır.”
Amerikan İlerleme Merkezi adlı kuruluşta görevli Matthew Dust, Ruhani’nin vaadlerini ne ölçüde yerine getireceği konusunda kuşkulu: “Şu an daha çok nutuk ve slogan atma aşamasında. Sanırım çok yakında Ruhani’nin bazı vaadlerini yerine getirip getiremeyeceğini sınama fırsatı bulacağız.”
Ruhani seçimi reform yanlısı seçmenlerin oyunu alarak kazandı. Şu an Batı’ya bir açılma yapma arzusunda görünüyor. Ama yapılacak her değişiklik için Ruhani’nin atacağı adımları yakından izleyen dini lider Ali Hamaney’in onayı gerekecek.
İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ilk basın toplantısında halefi Mahmut Ahmedinejat’dan daha yumuşak bir dil kullandı: “Amerikan hükümetinin attığı bütün adımları dikkatle izleyeceğiz. Yapıcı ve elle tutulur adımlar atarlarsa İran hükümeti elbette benzer bir karşılık verecektir.”
Ruhani İran’ın nükleer programı üzerine “ciddi ve özlü” görüşmeler başlatmaya hazır olduğunu söylerken bir çözüm bulunacağı konusunda iyimser olduğunu belirtti.
Amerika ve diğer Batılı ülkeler İran’ın nükleer silah geliştirmeye çalışmasından kuşku duyuyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney nükleer programının barışcı olduğunu ispatlama görevinin Tahran’a düştüğünü tekrarladı: “İran eğer bunu doğrulanabilir bir şekilde yaparsa uluslararası topluluğa yeniden katılma ve tecrit olmanın getirdiği yükü hafifletme fırsatı elde eder.”
Bu sorun İran için hayati önem taşıyor. Uluslararası topluluğun nükleer programı nedeniyle arka arkaya çıkarttığı yaptırımlar İran ekonomisini işlemez hale getirdi.
Amerika’nın eski Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, yeni İran hükümetinin bu gerçeği görmezden gelemeyeceğini söylüyor: “İran halkı büyük çoğunlukla yaptırımların sona ermesini istiyor. İran’ın içine düştüğü düştüğü ekonomik darboğaz halkı bezdirdi. İslamcılar dahil her hükümet buna çözüm bulunması konusunda halktan gelen baskıyı hissedecektir.”
Ruhani’nin yaptığı bazı atamalar şimdiden bu konuda ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Dışişleri Bakanlığına getirilen Cevat Zarif, bu atamalardan biri.
İran’ın eski Birleşmiş Milletler büyükelçisi olan Zarif, Amerika’da eğitim görmüş, Batılı diplomatların iyi tanıdığı ve sert konuşmaktan çekinmeyen bir devlet adamı: “İran İslam Cumhuriyeti, halkı ve hükümetiyle nükleer teknolojiye sahip olma hakkını kullanmakta kararlıdır.”
Ancak Zarif aynı zamanda uzlaşma yanlısı bir dil de kullanabiliyor: “İran görüşmeler yoluyla varılacak bir çözüme hazırdır.”
Amerikan İlerleme Merkezi adlı kuruluşta görevli Matthew Dust, Ruhani’nin vaadlerini ne ölçüde yerine getireceği konusunda kuşkulu: “Şu an daha çok nutuk ve slogan atma aşamasında. Sanırım çok yakında Ruhani’nin bazı vaadlerini yerine getirip getiremeyeceğini sınama fırsatı bulacağız.”
Ruhani seçimi reform yanlısı seçmenlerin oyunu alarak kazandı. Şu an Batı’ya bir açılma yapma arzusunda görünüyor. Ama yapılacak her değişiklik için Ruhani’nin atacağı adımları yakından izleyen dini lider Ali Hamaney’in onayı gerekecek.