WASHINGTON —
1979 İslam Devrimi’nden beri Amerikalı televizyon seyircileri İran’da “Amerika’ya Ölüm” diye bağıran kalabalıkları izledi.
Geçenlerde Tahran’daki Amerikan büyükelçiliğinin işgalinin 34’üncü yıldönümünde onbinlerce İranlı sokaklara döküldü.
Bu tarihi olay hala bir çok Amerikalı’yı derinden etkiliyor.
İran ile dünya güçleri arasında görüşmeler yeniden başladığında bazı Amerikalı siyasi liderler çıkacak sonuçlar konusunda kaygı duyduklarını belirtti.
Amerika’nın eski Bahreyn Büyükelçisi Adam Ereli bunlardan biri: “Amerika’da sorulan soru şu: ‘Hiç anlaşma olmaması kötü bir anlaşmadan daha mı iyi olur?’ Bu nedenle Kongre üyeleri ve başkalarının ’ acele etme, oyuna gelme’ dediğini görüyorsunuz.”
Görüşmeciler İran’ın nükleer programını sınırlayacak bir ara anlaşma üzerinde çalışıyor.
Karşılığında İran ekonomisini çökerten ağır ekonomik yaptırımların bazıları hafifletilecek.
Kongre’deki Cumhuriyetçiler Obama Yönetimi’ni İranlılar’a uranyum zenginleştirmeye devam etme izni vermekle suçluyor.
Cumhuriyetçi Senatör John McCain de bu görüşte: “İranlılar bizi sürekli aldattı. Buna izin vermek Arap müttefiklerimiz ve İsrail’in gözünde bu anlaşmanın korkunç sonuçlarından biri olacak. Bu kötü bir anlaşma.”
Amerika Dışişleri Sakanı John Kerry İsrailli liderlere güvence vermek için Ortadoğu’da epey zaman harcadı.
Basra Körfezi’ndeki Arap ülkeleri de İsrail gibi kaygı duyuyor.
Ortadoğu uzmanı eski büyükelçi Adam Ereli bu konuda şöyle diyor: “İran ile savaşmak istemiyoruz. Nükleer program ise savaşa yol açabilir. Kesin olan birşey varsa bölgedeki herkes İran’ın nükleer silah sahibi olmasından korkuyor.”
Eğer bir anlaşma olursa Bakan Kerry bunu beğendirmek zorunda kalacak: “Bu anlaşmanın bizi daha güçlü bir konuma getireceğinden eminiz çünkü Ortadoğu, İsrail, bölgedeki dostlarımız ve bize yönelik tehlikeyi önleyecek.”
Amerikalılar İran ile ilişkilerde şimdiden bir yumuşama görüyor.
30 yıldır ilk kez iki ülkenin başkanları birbirleriyle telefonda konuştu.
Ancak Barack Obama temel politikanın değişmediğini söylüyor: “Politikamız İran’ın nükleer silah sahibi olmasını önlemektir. Bu hedefe ulaşmak için tüm seçenekleri masada tutuyorum.”
Amerika ve diğer ülkeler İran’ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. İran ise nükleer programının barışcı olduğunda ısrar ediyor. Üç gün sürmesi beklenen bu turdan nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek zor.
Geçenlerde Tahran’daki Amerikan büyükelçiliğinin işgalinin 34’üncü yıldönümünde onbinlerce İranlı sokaklara döküldü.
Bu tarihi olay hala bir çok Amerikalı’yı derinden etkiliyor.
İran ile dünya güçleri arasında görüşmeler yeniden başladığında bazı Amerikalı siyasi liderler çıkacak sonuçlar konusunda kaygı duyduklarını belirtti.
Amerika’nın eski Bahreyn Büyükelçisi Adam Ereli bunlardan biri: “Amerika’da sorulan soru şu: ‘Hiç anlaşma olmaması kötü bir anlaşmadan daha mı iyi olur?’ Bu nedenle Kongre üyeleri ve başkalarının ’ acele etme, oyuna gelme’ dediğini görüyorsunuz.”
Görüşmeciler İran’ın nükleer programını sınırlayacak bir ara anlaşma üzerinde çalışıyor.
Karşılığında İran ekonomisini çökerten ağır ekonomik yaptırımların bazıları hafifletilecek.
Kongre’deki Cumhuriyetçiler Obama Yönetimi’ni İranlılar’a uranyum zenginleştirmeye devam etme izni vermekle suçluyor.
Cumhuriyetçi Senatör John McCain de bu görüşte: “İranlılar bizi sürekli aldattı. Buna izin vermek Arap müttefiklerimiz ve İsrail’in gözünde bu anlaşmanın korkunç sonuçlarından biri olacak. Bu kötü bir anlaşma.”
Amerika Dışişleri Sakanı John Kerry İsrailli liderlere güvence vermek için Ortadoğu’da epey zaman harcadı.
Basra Körfezi’ndeki Arap ülkeleri de İsrail gibi kaygı duyuyor.
Ortadoğu uzmanı eski büyükelçi Adam Ereli bu konuda şöyle diyor: “İran ile savaşmak istemiyoruz. Nükleer program ise savaşa yol açabilir. Kesin olan birşey varsa bölgedeki herkes İran’ın nükleer silah sahibi olmasından korkuyor.”
Eğer bir anlaşma olursa Bakan Kerry bunu beğendirmek zorunda kalacak: “Bu anlaşmanın bizi daha güçlü bir konuma getireceğinden eminiz çünkü Ortadoğu, İsrail, bölgedeki dostlarımız ve bize yönelik tehlikeyi önleyecek.”
Amerikalılar İran ile ilişkilerde şimdiden bir yumuşama görüyor.
30 yıldır ilk kez iki ülkenin başkanları birbirleriyle telefonda konuştu.
Ancak Barack Obama temel politikanın değişmediğini söylüyor: “Politikamız İran’ın nükleer silah sahibi olmasını önlemektir. Bu hedefe ulaşmak için tüm seçenekleri masada tutuyorum.”
Amerika ve diğer ülkeler İran’ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. İran ise nükleer programının barışcı olduğunda ısrar ediyor. Üç gün sürmesi beklenen bu turdan nasıl bir sonuç çıkacağını kestirmek zor.
