WASHINGTON —
İran’ın nükleer programı konusunda dünya güçleriyle yürüttüğü görüşmelerde ilerleme sağlanırken, Batı’yla ilişkileri geliştirme konusunda İranlılar kendi içlerinde bölünme yaşıyor. Sertlik yanlısı ve ılımlı İranlılar, eski düşman Amerika’yla dostluk dönemi başlatma konusunda anlaşamıyor.
Tahran’daki Amerikan büyükelçiliğinin işgalinin 34’üncü yıldönümünde büyük bir gösteri düzenleyen binlerce İranlı, sokaklarda “Amerika’ya ölüm” sloganları attı.
Gözlemciler, bunun son yıllardaki en büyük Amerikan karşıtı gösteri olduğuna dikkat çekti. Gösteride ayrıca nükleer görüşmeler de protesto edildi.
İran’ın eski nükleer baş görüşmecisi Said Celili de sertlik yanlıları arasında: “Amerika’nın küresel küstahlığına ve düşman politikalarına karşı mücadele etmek, ulusal dayanışmamızın bir simgesidir.”
Ama İranlılar’ın hepsi bu görüşte değil.
1979’da Amerikan büyükelçiliğini işgal edenler arasında olan
Abbas Abdi şimdi bir köşe yazarı ve Batı’yla ilişkilerin geliştirilmesine destek veriyor: “Cumhurbaşkanı Ruhani’nin ikili ilişkileri yumuşatmak için izlediği ılımlı politikayı destekliyor ve olumlu sonuçları olacağına inanıyoruz. Amerika da belli adımlar atmalı ve İran’la diyalog başlatmalıdır.”
Brookings Enstitüsü uzmanı Robert Einhorn, eski Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden: “İran’da aydınlar Amerika ve özellikle de P5+1 ülkeleriyle nükleer bir anlaşma konusunda ciddi şekilde bölünmüş durumda.”
Hasan Ruhani’nin Ağustos ayında cumhurbaşkanlığına gelmesinin ardından görüşmeler için elverişli ortam oluştu.
Ruhani, nükleer programla ilgili uluslararası kaygıları gidermenin yanında ülkesine yönelik sert yaptırımları kaldırmayı da amaçlıyor.
Ruhani’nin en büyük şansı, İran’ın dini lideri Hamaney’den destek görmesi: “Kimse, İran’ın nükleer görüşmecilerini ödün verecek insanlar sanmasın. Hata yaparlar. Bu insanlar bizim çocuklarımız, devrimin çocukları. Kendilerine bir görev verildi. Üstlendikleri görev çok ağır.”
Uzmanlara göre ılımlı politikacılar İranlılar’ın çoğunun desteğine sahip.
Robert Einhorn: “Birçok İranlı, Amerika’yla ilişkilerin düzelmesini, kendilerine yönelik olumsuz tavırların sona ermesini istiyor.”
Ama İran’da Amerika’yı ezeli düşman olarak gören aşırı muhafazakarlar hala var. 30 yıldır süren bu düşmanlığı kısa sürede sona erdirmek de oldukça güç.
Tahran’daki Amerikan büyükelçiliğinin işgalinin 34’üncü yıldönümünde büyük bir gösteri düzenleyen binlerce İranlı, sokaklarda “Amerika’ya ölüm” sloganları attı.
Gözlemciler, bunun son yıllardaki en büyük Amerikan karşıtı gösteri olduğuna dikkat çekti. Gösteride ayrıca nükleer görüşmeler de protesto edildi.
İran’ın eski nükleer baş görüşmecisi Said Celili de sertlik yanlıları arasında: “Amerika’nın küresel küstahlığına ve düşman politikalarına karşı mücadele etmek, ulusal dayanışmamızın bir simgesidir.”
Ama İranlılar’ın hepsi bu görüşte değil.
1979’da Amerikan büyükelçiliğini işgal edenler arasında olan
Abbas Abdi şimdi bir köşe yazarı ve Batı’yla ilişkilerin geliştirilmesine destek veriyor: “Cumhurbaşkanı Ruhani’nin ikili ilişkileri yumuşatmak için izlediği ılımlı politikayı destekliyor ve olumlu sonuçları olacağına inanıyoruz. Amerika da belli adımlar atmalı ve İran’la diyalog başlatmalıdır.”
Brookings Enstitüsü uzmanı Robert Einhorn, eski Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden: “İran’da aydınlar Amerika ve özellikle de P5+1 ülkeleriyle nükleer bir anlaşma konusunda ciddi şekilde bölünmüş durumda.”
Hasan Ruhani’nin Ağustos ayında cumhurbaşkanlığına gelmesinin ardından görüşmeler için elverişli ortam oluştu.
Ruhani, nükleer programla ilgili uluslararası kaygıları gidermenin yanında ülkesine yönelik sert yaptırımları kaldırmayı da amaçlıyor.
Ruhani’nin en büyük şansı, İran’ın dini lideri Hamaney’den destek görmesi: “Kimse, İran’ın nükleer görüşmecilerini ödün verecek insanlar sanmasın. Hata yaparlar. Bu insanlar bizim çocuklarımız, devrimin çocukları. Kendilerine bir görev verildi. Üstlendikleri görev çok ağır.”
Uzmanlara göre ılımlı politikacılar İranlılar’ın çoğunun desteğine sahip.
Robert Einhorn: “Birçok İranlı, Amerika’yla ilişkilerin düzelmesini, kendilerine yönelik olumsuz tavırların sona ermesini istiyor.”
Ama İran’da Amerika’yı ezeli düşman olarak gören aşırı muhafazakarlar hala var. 30 yıldır süren bu düşmanlığı kısa sürede sona erdirmek de oldukça güç.