Türkiye, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 10 yılı aşkın iktidarı süresince büyük ekonomik kazanımlar sağladı. Ancak partinin iş dünyasını destekleyen tavrı konusunda kuşkular artıyor
Polisin iş yerlerini basmasının yanı sıra iş dünyasına yakın bir isim olarak görülen Ali Babacan’ın Merkez Karar Yönetim Kurulu’nun dışına itilmesi endişe yaratıyor.
Ali Babacan ekonomi bakanlığı yaptığı dönemdeki kararlarıyla Türkiye’nin ekonomik başarısının baş mimarı olarak görülüyordu. Ali Babacan’ın, Recep Tayyip Erdoğan’ın sıra dışı mali politikalarına karşı çıktığı uzun süredir konuşuluyordu.
Kasım seçimlerinde uluslararası yatırımcıların endişelerini gidermek ve AKP’nin yatırıma dost olduğu algısını pekiştirmek için Ali Babacan son dakikada milletvekili adayı gösterilmişti. Ancak, Babacan’ın önümüzdeki dönemde ne kadar etkiye sahip olacağı belirgin değil.
Aynı zamanda polis, aralarında Fethullah Gülen’e yakın şirketler de olmak üzere birçok işyerine baskın düzenliyor.
Gediz Üniversitesi profesörü İştar Gözaydın, Türkiye’deki İslami hareketler üzerine uzman. Gözaydın, şirketlere düzenlenen baskınların siyasi ve ekonomik sonuçları olacağı uyarısında bulunuyor.
Gülen grubuna bağlı şirketlerin dünyanın birçok yerinde yatırım yaptığını ve AKP’nin temsil ettiği yeni sistemi desteklediğini söyleyen Gözaydın, AKP’nin bu desteği kaybettiğini ve yerine neyi koyacağının belli olmadığını söyledi.
AKP’nin yatırımcıyı destekleyen politikaları onu daha önceki İslamcı partilerden ayıran bir noktaydı. Bu tavır AKP’nin, kendine olan desteği dindar seçmenin ötesine taşımasını sağlamıştı. Ekonomik kalkınma AKP’nin birçok seçim kazanmasını sağladı.
Birçok uzman AKP’nin yatırımı destekleyen bir parti olduğu izleniminin kaybolduğu dönemin ekonomik durgunlukla çakıştığına dikkat çekerken, bu durumun Kasım seçimlerinde partiye darbe vurabileceğini belirtiyor.